Samanyolu ilmek ilmek kardeşlik örüyor

Kardeşlik bağlarına vurgu yapan ve ‘Kopmaz Bağlarla Bağlıyız’ sloganıyla yayınlanmaya başlayan Samanyolu TV’nin yeni tanıtım filmi, sosyal medyada paylaşım rekoru kırıyor.Kanalın sevilen ekran yüzlerinin kamera karşısına geçtiği filmde, ünlü anchorman Kemal Gülen’den senarist Erkan Çıplak’a, sezona damgasını vuran Sungurlar dizisinin komutanı Mert Kılıç’tan Küçük Gelin’in yıldızı Çağla Şimşek’e, Davetsiz Misafir’in sevilen sunucusu Türk halk müziği sanatçısı Turgay Başyayla’dan Maceracı programı ile akıllara kazınan Murat Yeni’ye ve Türkiye’nin aşçısı Oktay Usta’ya kadar birçok ünlü isim çekimlerde rol aldı. Yönetmenliğini Cihan Taşkın’ın, yapımcılığını ise Samanyolu Artistik Hizmetler Birimi’nin üstlendiği tanıtım filmi http://youtu.be/XWBsGeoVXHI adresinden izlenebilir.

Yıl sona ermeden önce neler yapmalısınız?

Yeni yıl her zaman yeni kararlar almak için güzel bir zamandır. Belki geçmişte kilo vermek konusunda aldığınız kararlara pek uzun süre uyamamış olabilirsiniz. Ancak iş düzeniniz ile ilgili alacağını gerçekçi kararlar bir sonraki yılı çok yol katetmiş bir şekilde kutlamanızı sağlayabilir.

1. Büyüme hedeflerini ve planlarını gözden geçirin

Yeni yılda ne kadar büyüyeceğinize dair bir planınız var mı? Henüz bir şirketiniz dahi olmasa bile yeni yılda kuruluş aşamasına dair hedefleriniz olmalı. Bu hedeflere ulaşmak için destekleme planlarını şimdiden hazır edin. Ekip büyümeli mi, ofis yeterli gelecek mi, web siteniz artan trafiği karşılayabilecek mi? Zamanında ulaştığınız her hedef sizi daha da motive edecektir. O yüzden mutlaka gerçekçi hedefler belirleyin.

2. Geçmiş yılı gözden geçirin

Yıl bir şekilde sona erdi. Yanlışlar ve doğrularla birlikte ortaya koca bir yılın tablosu çıkacak. Şimdi tüm rakamları, olayları dikkatlice değerlendirme, sonuçları gözden geçirme ve analizler yapma zamanı. Eğer yolunda gitmeyen şeyler varsa yeni stratejiler belirlemek için en doğru zamandasınız.

3. Ekiple bir araya gelin, motivasyonu tazeleyin

Elbette bu tarz toplantıları yıl içinde belirli zamanlarda yapmak gerekiyor. Ama yeni yılın arifesi de psikolojik açıdan güzel bir zamanlama. Ekiple bir araya gelin, kutlama yapmadan önce kısa bir toplantı yapın bir önceki yıla bakış atın, yeni yıl için vizyonunuzu ve hedeflerinizi açıklayın. Böylece tüm ekip şirketin gideceği yön hakkında bilgi sahibi olacak ve yeterince inandırı olabilirseniz herkes bu hedefler için motive olacak.

4. Yıllık planlarla tasarruf sağlayın

Yeni yılda internet paketinizden, bilgisayarlara ve ofis mobilyalarına kadar birçok yeni ihtiyaç ortaya çıkabilir. Bunları önceden belirleyip toplu alım yapmak size avantaj sağlayabilir. Yıllık paketler, toplu alımda uygulanan indirimler yıl içinde ortaya çıkacak masrafları önceden görüp daha tasarruflu bir şekilde çözüm üretmenizi sağlar.

Elbette şirket içerisinde ihtiyaç olduğu söylendiği için alınan ama verimli şekilde kullanılmayan şeyler de olabilir. Bunlar kullanımı anlaşılmamış yazılımlar, gerçekten ihtiyaç olmadığı halde alınan cihazlar olabilir. Ya onların verimli şekilde kullanılmasını sağlayın ya da yeni yılda onlara harcadığınız bütçeyi kesin.

6. Paylaşımcı olun

Ve elbette yılın son gününde iş arkadaşlarınıza güzel mesajlar verin. Onlara birer küçük hediye verebilir, hepsiyle tek tek tokalaşabilir, yeni yıl için iyi dileklerinizi iletebilirsiniz.

Son olarak; tatilde işlerden uzaklaşın, ama kafanızı çok dağıtmayın. Yeni yıla hızlı bir giriş yapın! :)

The post Yıl sona ermeden önce neler yapmalısınız? appeared first on Etohum.

Şirketler 2014′te en çok veri madencisi aradı

LinkedIn’in 2014 yılı en popüler iş dalları (global) listesinde zirveyi veri madenciliği elde etmiş. İkinci sırada Middleware, üçüncü sırada ise depolama sistemleri ve yönetimi var. Mobil uygulama geliştirme ise 7. sırada.

Geçtiğimiz yıl listenin ilk sırasında sosyal medya pazarlamacılığı geliyordu. Veri madenciliği ise 5. sırada yer almıştı. Büyük veri ve analizin önem kazandığı bir dönemde veri madenciliğinin ilk sıraya yükselmesi şaşırtıcı değil. Sosyal medya pazarlamacılığı artık dijital ve online pazarlamacılık altında küçük bir dal halini alırken 11. sıraya gerilemiş. Bu anlamda SEO ve SMO pazarlamacılığı 5. sırada dikkat çekiyor.

İlk 4 sırada analiz – veri madenciliği, depolama ve güvenlik konularının geliyor olması şaşırtıcı değil. Bu konuların birkaç yıl daha zirvede yer alacağı tahmin ediliyor. Öyle ki 2018 yılında ABD’de bu alanlarda 100 binin üzerinde eleman eksikliği görüleceği düşünülüyor. Bu da ortalama maaşların yükselmesi ve dış kaynak çözümlerine yönelme sonuçlarını doğuracaktır. Şu anda veri madenciliği görevini yürüten biri ortalama bir yazılımcının iki katı daha fazla yıllık gelir elde ediyor.

Şirketlerin elaman konusundaki tercihleri ihtiyaçlarını gösterdiğinden bu veriler yeni girişimlere de yol gösterici olabiliyor. Önümüzdeki dönemde özellikle kurumsal pazara yönelik büyük veri ve güvenlik çözümleri büyük önem kazanacak.

LinkedIn Blog

The post Şirketler 2014′te en çok veri madencisi aradı appeared first on Etohum.

Petrol uğruna Miami yanıyor!

‘Miami Yanıyor’ (Miami Magma) televizyonda ilk kez ekrana geliyor. Filmin konusu şöyle:Yanardağ uzmanı Antoinette Vitrini ve kız kardeşi Emily’nin, Miami’nin hemen altında bulunan yanardağın patlamasını önlemek için var güçleriyle mücadele etmektedirler. Yapacakları ilk iş; yasa dışı bir petrol çıkarma operasyonunu açığa çıkarmak olacaktır.

Suikastı çözen bakış açısı

2008 yapımı polisiye macera filmi Bakış Açısı (Vantage Point) bu akşam ekrana geliyor.Thomas Barnes ve Kent Taylor, Başkan Ashton’ı koruyan iki gizli ajandır. Başkan Ashton, İspanya’ya varışından birkaç dakika sonra vurulunca kargaşa baş gösterir. Suikast sırasında orada olan pek çok kişi farklı bakış açılarından olaya şahitlik eder. Kalabalıkta bulunan Amerikalı turist Howard Lewis, başkanın gelişini kaydederken ateş eden kişiyi görüntülediğine inanmaktadır. Bir diğer kişi ise Amerikalı haber yapımcısı Rex Brooks’tur ve tarihî olayı televizyondan aktarmaktadır. Diğer hikâyelerle birlikte bulmacanın parçaları yavaş yavaş yerine oturur ve zamanla şok edici gerçekler gün yüzüne çıkar.

El Örgüsü Çocuk Şapkası #dıy

Örgü bilmiyorum ama sağolsun kayınvalidemin elinden hepsi geldiği için kızıma çeşit çeşit örgüler örüyor.Bu şapkada onlardan birisi.Örgü bilenler için eminim çocuk oyuncağıdır.Değişik örnek arayanlar için fikir olsun :)

Her gönülde bir kaplan

Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki tüm canlılarla birlikte batar.Bir cankurtaran filikası, Pasifik Okyanusu’nun ortasında kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi’nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide hayatını kaybetmiştir. Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekâsı ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulacaktır. 11 dalda Oscar’a aday gösterilen Hint yapımı Pi’nin Yaşamı (Life of Pi), ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Görüntü Yönetimi’, ‘En İyi Görüntü Efekti’ ve ‘En İyi Orijinal Müzik’ dallarında ödülün sahibi olmuştu.

Etohum 2015 Girişimcileri Girişimcilik Zirvesi’nde Açıklanacak

2015′te mentorluk ve eğitim süreçlerine katılmak için 2500 civarında girişimci Etohum’a başvurdu. Bu girişimler arasından Etohum 40′a seçilenler 31 Ocak’ta Girişimcilik Zirvesi’nde duyurulacak.

Etohum 2015 başvuruları kasım ayı sonunda sona ermişti. Ardından girişim fikirleri ve girişimciler Etohum jürisi tarafından mercek altına alınmaya başlandı. Bu süreç ocak ayında sona erecek. Ardından Etohum 40′a seçilecek girişimler 31 Ocak günü Girişimcilik Zirvesi’nde açıklanacak.

Girişimcilik Zirvesi, bu heyecanlı duyurunun yanı sıra önemli konuşmacılar ve diğer girişimcilerin buluşacağı bir zirve olacak. Bu yıl hayatını kaybeden Profesör Stefano D’Anna gibi değerli isimleri geçtiğimiz yılların konuşmacıları arasındaydı.

Girişimcilik Zirvesi 2015 31 Ocak 2015 Cumartesi günü İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Etkinliğe şimdiden kayıt olabilirsiniz: girisimcilikzirvesi.com/

Etohum Girişimcilik Zirvesi 2014 Girişimciler from Burak Buyukdemir on Vimeo.

The post Etohum 2015 Girişimcileri Girişimcilik Zirvesi’nde Açıklanacak appeared first on Etohum.

Medyaya darbenin belgeseli

ürkiye, 14 Aralık’ta demokrasi için en kara günlerinden birini yaşadı... Onlarca insan gözaltına alındı. Gazeteci, senarist, yapımcı ve yönetmenlerin de aralarında bulunduğu gözaltı kararı tarihe; ‘14 Aralık medyayı susturma operasyonu’ olarak geçti.TÖzellikle bir dizi ekibinin gözaltına alınması, bırakın Türkiye’de belki de dünyada ilkti. Zaman Gazetesi Genel Müdürü Ekrem Dumanlı ile Samanyolu Medya Grup başkanı Hidayet Karaca’nın gözaltına alınması demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçti. Samanyolu Haber TV, bu gözaltı operasyon sürecini, bütün yönleriyle ele alan bir belgesel hazırladı. Yapımcılığını Veysel Karani Gümüşdereli’nin üstlendiği, Türkiye’yi bekleyen tehlikeleri anlatan “Demokrasinin En Kara Günü” adlı belgesel, özgürlüklerin yok edilmeye çalışıldığı süreçte izleyiciye ibretlik görüntüler sunuyor. SAMANYOLU HABER TV 21.20

Antidemokratik saçmalık tahammül dışı...

Gazeteci, senarist, yapımcı ve yönetmenlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alındığı ‘14 Aralık medyayı susturma operasyonu’na tepkiler artarak devam ediyor.Yıllar önce yayınlanmış “Tek Türkiye” dizisinin senaryosu üzerinden gözaltına alınan yönetmen ve yapımcılarla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’ya bir destek de meslektaşlarından geldi. Yapımcı Şükrü Avşar, oyuncu-yönetmen ve senarist Ezel Akay, senarist ve proje tasarımcısı Tomris Giritlioğlu kararı eleştirirken, Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) Başkanı Yılmaz Atadeniz, bir eserin suç teşkil etmesini gerektirecek kriterlerin belli olduğunu söyledi.‘Dizilerde çoğu zaman gündemle ilgili şeyler oluyor’Şükrü Avşar (Yapımcı): “Bu tür dizilerin başında zaten ‘bu bir hayal ürünüdür’ diye yazar. Kurtlar Vadisi örneğinde olduğu gibi... O yüzden de bunlar suç mu değil mi onu da bilmiyoruz. Eğer bunlar suç olacaksa biz de ona göre yapalım bundan sonra dizileri. Film ve dizilerde öyle zamanlar oluyor ki, gündemle ilgili şeyler oluyor.”‘Yapılanları antidemokratik buluyorum’Tomris Giritlioğlu (Senarist ve proje tasarımcısı): “Bu tür bir antidemokratik tutuma tabii ki karşıyım. Nasıl daha önceki tutuklamalar karşısında Zaman Gazetesi’nin tavrını onaylamadıysam, şimdi de Zaman Gazetesi’ne, Samanyolu Televizyonu’na ve dizinin senaristlerine yapılanları da katiyen onaylamıyor ve antidemokratik buluyorum.”Bu saçmalıklara tahammülüm kalmadıEzel Akay (Oyuncu-yönetmen): “Lafı dolaştırmadan bütün bunların gerçek nedenini söyleyeyim: Türkiye’de iktidara gelen herkes devlet denen karanlık örgütün esiri olmuştur. Bunun sonucunda da adalet sistemi bütünüyle çöp haline gelmiştir. Hakimler, savcılar ve avukatların hepsini birden suçluyorum. Bütün kanun yapıcılar suçlu, günahkâr ve gelecek konusunda gözü, burnu ve kulağı tıkalıdır. Allah bizi bunlardan kurtarsın! Gerçekten tek kurtuluşumuz adaletin geri gelmesidir. Göreceksiniz; iktidar tarafından hukuk, adalete uygun bir şekilde demokrasiye uygun bir şekilde yeniden düzenlendiğinde, asla müdahale edilemez hale geldiğinde bunların hiçbirini konuşuyor olmayacağız. Sinema filminin senaryosunda şu varmış, bu saçmalığa benim tahammülüm kalmadı. Bu ülkede 100 yıldır sinema yapılıyor. Gerçekle senaryoyu ayırt edememiş olabilirler mi? Herkes aslında adaleti kötü niyetleri için kullanıyor. Herkes diyorum sadece bugünkü hükümet demiyorum...”‘Bakanlığın suç saydığı maddeler belli’Yılmaz Atadeniz (SESAM): “Biz sinema ölçülerine göre değerlendiriyoruz eserleri. Kültür ve Turizm Bakanlığı örf, âdet ve geleneklere aykırı bir film olduğu zaman onu cezalandırıyor ya da suç kabul ediyor. Bunun dışında herhangi bir madde yok. Kadın erkek ilişkilerini alenen göstermek gibi. Ya da erkek ve kadın uzvunun gösterilmesi, bunlar da suça giriyor. Biz meslek birliği olarak 11 arkadaş birleşip izliyoruz ve kanaatimiz oluşuyor. Bir de diziler kayıt ve tescile tabi olmuyorlar. Bu da bakanlığın suçu.”

Röportaj: Anders Hasselstrom

Danimarkalı genç bir girişimci olan Anders Hasselstrom, ortağıyla birlikte başlattığı girişimiyle diğer girşimleri buluşturmayı hedefliyor.

Anders’in projesinin adı startuptravels.com. Bu proje, seyahat ettiğiniz ülkelerdeki yerel girişimcileri bulmanızı ve onlarla bir araya gelebilmenizi sağlıyor. Dolayısıyla artık yabancı bir ülkeye seyahat etmeden önce oradaki yerel girişimciler hakkında bilgi sahibi olma şansınız var.

Bu girişimin ortaya çıkış süreci de ilginç. Hikayeyi Anders’in ağzından dinlemek isterseniz Startupist.com için verdiği röportajı izleyebilirsiniz.

The post Röportaj: Anders Hasselstrom appeared first on Etohum.

Uber İstanbul’da taksileri %20 indirimli yaptı

Geçtiğimiz günlerde BiTaksi’nin 30 TL’ye kadar tüm taksi kullanımlarını ücretsiz hale getirmesi büyük yankı yapmıştı. Bu başarılı pazarlama hamlesine şimdi Uber’den yanıt var. Uber, ücret sınırlaması olmaksızın tüm taksi kullanımlarını %20 indirimle sunacağını açıkladı.

Uber, İstanbul’da uberBlack ve uberXL hizmetleriye faaliyete geçmişti. Şimdi bu faaliyetlere Uber uygulaması üzerinden klasik taksi hizmeti de ekleniyor. Uber, bu lansmanı bir kampanya ile daha çekici hale getirmiş. Kampanya ile Nisan 2015′e kadar tüm taksi kullanımları %20 indirimli hale getirilmiş. Herhangi bir ücret limiti de konulmamış.

Kampanya 22 Aralık itibariyle aktif durumda. Bu kampanyadan yararlanmak için bir promosyon kodu vs. de gerekmiyor.

Uber ayrıca bu kampanyada %20′lik indirimin şoförlere yansımayacağını, ücret farkının kendileri tarafından ödeneceğini belirtmeyi ihmal etmemiş.

Türkiye’de şimdilik sessiz ve derinden ilerleyen Uber, yakın gelecekte güzel bir rekabetin parçası olabilir. Zira BiTaksi haricinde yeni rakipler de ortaya çıkmaya başladı.

The post Uber İstanbul’da taksileri %20 indirimli yaptı appeared first on Etohum.

‘Armstrong Yalanı’ ortaya çıkıyor

“Kaybetme fikrine bile katlanamıyorum; benim için kaybetmek ölüm demek.” Kanserden kurtulduktan sonra defalarca ödül kazanan bisiklet şampiyonu Lance Armstrong’un, doping nedeniyle ömür boyu spordan men edilişinin hikâyesi bu sözlerle başlıyor.İlk kez Venedik ve Toronto film festivallerinde izleyici karşısına çıkan, Oscar adayı ‘Armstrong Yalanı’ (The Armstrong Lie) adlı belgesel, Armstrong’un yükselişini ve düşüşünü anlatıyor. Belgeselin yönetmeni Alex Gibney sporcuyu 2008’den 2011’e kadar gözlemleyerek ‘Armstrong Yalanı’nı ortaya çıkarmış.ARMSTRONG YALANIOrijinal adı: THE ARMSTRONG LIEYönetmen: ALEX GIBNEYOyuncular: LANCE ARMSTRONG, REED ALBERGOTTI Tür: BELGESELMOVıESMART FEST 21.45

Eski Usul Bulgur Pilavı

Eskiden Annemler ocak ateşinde ve kazanlarda yemek pişirirlermiş.Kazan derken küçük ,dışı odun isinden kapkara olmuş kazanlar.Kirlenincede külle telleyip  pırıl pırıl yaparlarmış.Hal böyle oluncada yemekleri en pratik şekilde pişirirlermiş,tıpkı vereceğim bu tarifteki gibi.Normalde ben önce bulguru kavururp sonra suyunu eklerim .Bu seferde Anne usulu pişireyim dedim.Öncelikle tavuğu suda bir süre haşlayıp tencereden aldım.Başka bir tencereye yıkadığım bulguru koyup üzerini bir parmak geçene kadar tavuk suyu ekledim.Tuzunuda ekleyip kapağını kapattım ve kısık ateşte bulgur tavuk suyunu çekene kadar haşladım.Bir tavada tereyağı ve sıvı yağı eritip kızgın bir şekilde pişen bulgurun üzerine gezdirdim.Pilavı karıştırıp dinlenmeye bıraktım.Beş dakika sonra servis tabağına alıp üzerini doğradığım maydanozlarla süsledim.Tavada kızarttığım tavuk pirzolalarınızda kenarlarına yerleştirerek servis yaptım.Pilavın tadı ve kıvamı bu şekilde inanılmaz lezzetli oluyor.Eğer bulgur pilavını seviyorsanız bu şeklini mutlaka deneyin derim.Biz ailecek bu pulava 10 numara 5 yıldız verdik .Tek kötü yanı yedikçe kendini yediriyor olması :)Yeni bir tarifte buluşmak dilegıyle ,sevgiyle kalın canlar.Son not:Bu pilavı tavuk suyu yerine normal suylada yapabilirsiniz ,fakat iki şeklinide yapan birisi olarak tavuk sulu olanı ben daha çok sevdim.

Liderlik yarışı kızışıyor

Hayatını görevi uğruna her türlü fedakarlığı yapmaya adamış bir timin hikâyesini konu alan Nizama Adanmış Ruhlar–Ekip 1, 3. sezon bölümleriyle ekrana geliyor.Ekip 1’in bu haftaki bölümünde; Ekip 1’i toplayan Reis, yeni liderin Yusuf olacağını ve ekibi ona emanet edeceğini söylemeye hazırlanırken Yılmaz, buna şiddetle karşı çıkar. Yusuf ise ekibin başına geçmek için birtakım şartları olduğunu ve Ekip 1’in bu şartları kabul etmesi halinde gereken sorumluluğu üstleneceğini söyler. Ekip yeni liderini seçmekle uğraşırken Firuzan kardeşinin intikamını almak için büyük bir tehlikeye girer ve Albay’ın eline geçen belgelerden ötürü deşifre olma riskiyle karşılaşır. Ancak bu sırada Albay’dan belgeleri almak için askeri üsse bir saldırı düzenleneceği bilgisi ortalığı karıştırır. SAMANYOLU TV 21.00

İTÜ Girişimcilik Zirvesi 18-20 Mart’ta

Her yıl İTÜ Girişimcilik Kulübü tarafından organize edilen İTÜ Girişimcilik Zirvesi bu yıl 18-20 Mart tarihlerinde arasında gerçekleştirilecek.

Geçtiğimiz yıl Nisan ayında gerçekleştirilen ve birçok önemli girişimcinin katıldığı İTÜ Girişimcilik Zirvesi, 2015 yılında Mart ayında gerçekleştirilecek. Bu yıl da etkinliğin hedefi girişimcilikle ilgilenen öğrenci ve gençleri başarılı girişimcilerle bir araya getirmek.

Etkinlikte başarılı girişimcilerin konuşması olarak yer alacağı panellerin yanı sıra girişimcilik üzerine temel eğitimlerin verileceği programlar olacak.

Etkinliğin bu yılki konuşmacıları henüz açıklanmadı fakat geçtiğimiz yıl etkinliğe katılan isimleri hesaba katınca yine kalabalık bir liste olacağında şüphemiz yok.

 

The post İTÜ Girişimcilik Zirvesi 18-20 Mart’ta appeared first on Etohum.

Cambly kurucularından Sameer Shariff’in Startupist.com röportajı

Ülkemizde de oldukça popüler olan yabancı dil öğrenme platformu Cambly’nin kurucularından biri olan Sameer Shariff, Startupist.com’a bir röportaj verdi.

Kısa bir süre önce kurulmasına rağmen oldukça popüler olan Cambly’nin ünü birebir ders modelinden geliyor. Aylık üyelik modeliyle kullanıcılara gerçek bir öğretmenden yabancı dil dersi alabilme imkanı sunan Cambly’ye aynı zamanda öğretmen olarak da katılabilmek mümkün.

Tüm dünyada en çok ihtiyaç duyulan İngilizce ile yola çıkan Cambly, yakın zamanda İspanyolca’yı da portföyüne eklemiş. Elbette Türkiye’de İngilizce dil konusunda büyük ilgi görüyorlar.

Sameer Shariff’in Cambly’nin kuruluş ve yayılma sürecine ilişkin röportajını aşağıdan izleyebilirsiniz;

The post Cambly kurucularından Sameer Shariff’in Startupist.com röportajı appeared first on Etohum.

New York, çetelere emanet

Usta yönetmen Martin Scorsese’ye En İyi Yönetmen Altın Küre Ödülü’nü kazandıran 2002 yapımı New York Çeteleri, bu akşam ekrana geliyor.Başrollerini Leonardo DiCaprio ve Cameron Diaz’ın paylaştığı filmin hikâyesi 1800’lü yılların New York’unda geçiyor. Filmde, bir ve iki nesil öncesinden yeni kıtaya gelip yerleşmiş ve kendilerini bu toprakların yerlisi/sahibi olarak görenler ile sonradan ve yoğunlukla İrlanda’dan gelen yeni nesil göçmenlerin mücadelesi anlatılıyor. Bu mücadelelerde Dead Rabbits çetesinin lideri, oğlu Vallon’un gözleri önünde öldürülür. Vallon, bir sığınma evinde geçen 16 yıldan sonra babasının intikamını almak ve şehrin hakimiyetini ele geçirmek için geri döner. Bunun için en büyük rakip çete Native Americans’ın lideri Butcher ile hesaplaşması gerekecektir.

Blog Yazarını Mutlu Eden Yedi Şey

Blog yazarı olmak aslında hem kolay aynı zamanda da zor bir iş.Başta kolay gibi görünsede zamanla anlaşılıyor ki aslında davulun sesi hiçte uzaktan geldiği gibi değil.Blogcu zamanla okuyucu,takipçi ,yada ziyaretçi kazandıkça hep elindekinin fazlasını okuyucusuna sunmak zorunda.Ziyaretçi bunu bekler !Özgün yazılar yazıp , kendine ait paylaşımlarda bulunduktan sonra zamanla emeğinin karşılığını alması hiçte tesadüf değildir.Sadece sabredip beklemek gerekir.Buraya kadar ziyaretci,okur,yada takipcilerin beklentilerinden yazdım,bundan sonra biz blog'cuların beklenti ve mutlu olduğu yedi şeyden sizere bahsetmek istiyorum.1_Öncelikle blog'unun çok ziyaretci çekmesi blog yazarını çok çok mutlu eder ve doğru yolda olduğundan emin olur.2_Okurun Blog yazılarına ,benimsesin yada karşı çıksın özgürce yorum yazıp fikirlerini paylaşması.3_Sosyal medyada paylaştığımız konuların beğeni toplayıp paylaşılması.4_Paylaşılan yemek tariflerinin yada ilginç fikirlerin başkaları tarafından denenip , beğenilip bununla alakalı iyi manada geri dönüşüm alıp ,iltifatlar duymak.5_Yazılarınızın özgün olmasından dolayı reklam şirketlerinin sizinle çalışmak istemeleri ve bu sayede azda olsa emeğinizle gelir elde edilmesi.6_Yakın dostlarınızın yazılarınızı takip edip bu konuda sizi desteklemeleri .7_Ve en önemlisi bütün bu yazıp çizdiklarimizi büyük bir keyifle yapıyor olmamız.Benim aklıma gelen şimdilik bunlar.Sizin aklınıza gelen ve mutlu olduğunuz konuları paylaşmak istermisiniz ?

Pratik bankacılık sayesinde hayat çok pratik

Günümüzde hız en önemli konulardan biri. Stresli iş ortamı, büyük şehirlerdeki trafik karmaşası, çalışan insanlar olarak ailemize vakit ayırma ihtiyacı gibi durumlardan dolayı pek çok işimizi hızlı bir şekilde yapmak istiyoruz. Beklemeye artık kimsenin tahammülü yok gibi. Bir hizmet alıyorsak işimizin hızlı bir şekilde halledilmesini istiyoruz. Bankacılık işlemleri de asla uzak kalamayacağımız bir konu. Ancak artık eskisi gibi banka şubesine gidip sıraya girmeye gerek yok. Bankalar teknolojinin nimetlerini sonuna kadar kullanan ve en son teknolojiyle müşterilerine hızlı hizmetler veren kurumlar oldu. TEB, pek çok konuda olduğu gibi pratik bankacılık konusunda da oldukça yenilikçi ve ilerici olmaya devam ediyor.TEB Pratik Bankacılık sayesinde banka işlemlerinizi hızlı ve pratik bir şekilde hallediyorsunuz.En eski birimlerinden biri olan Telefon bankacılığı ile evinizde ya da işyerinizde oturduğunuz yerden talimatlarınızla işlemlerinizi yaptırabiliyorsunuz. İnternet şubesi ile para yatırmak ve çekmek dışında neredeyse her işlemi yapabiliyorsunuz. Yaygın ATM’leri ile Türkiye’nin her yerinden işlemlerinizi dışarıdayken kolaylıkla yapabiliyorsunuz. Ve en son teknoloji mobil bankacılık sayesinde artık zaman ve yer sorununuz ortadan kalkıyor. Akıllı telefonunuzla internete bağlanabildiğiniz heryerden pratik bir şekilde ödemelerinizi yapabilir, hesaplarınızı ve yatırımlarınızı yönetebilir, para transferlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.TEB Pratik Bankacılık uygulamaları sayesinde artık zamanınız sizin kontrolünüzde.

Ayna, Kanada’yı geziyor

En zorlu çekim şartlarında farklı kıtalardan, adı bilinmeyen, hiç duyulmamış ülkelerden özel görüntüler sunan Ayna, yeni sezon bölümleriyle merak edilen coğrafyaları ekrana taşımaya devam ediyor.Saim Orhan’ın sunduğu program, bu hafta Kanada’nın zengin eyaletlerinden Alberta’yı geziyor. Toplanan vergiler fazla geldiğinde halka geri ödemenin bile yapıldığı Alberta’ya yolu düşen Saim Orhan, izleyenleri zenginliği ile bilinen eyalette tarihî bir yolculuğa çıkarıyor. Kuzey Amerika’nın yaşayan en büyük tarih müzesi Forth Edmonton Park’ta 1913 model ahşap tekerli araçlarla kısa bir gezi yapan Orhan, klasik bir Kanada kahvaltısını merak edenler için Albertalı bir ailenin evine konuk oluyor. Üniversite mezunlarının iş bulma oranının yüzde 95’lerde olduğu ülkede verilen eğitimler konusunda bilgi alan Ayna ekibi, Alberta’da okuyan öğrencilerle bir araya geliyor. Samanyolu TV 23.00

Hırsız ve suç ortakları

Bir babanın kızını kurtarmak için verdiği mücadeleyi konu alan ‘Suç Ortağı’nın (Stolen) başrolünde Nicholas Cage yer alıyor.Hırsız ve aynı zamanda aile babası olan Will Montgomery (Nicolas Cage), ortakları Vincent, Riley ve Holt ile 10 milyon dolar çalar. Kaçarken Vincent (Josh Lucas) ile tartışır ve ortakları Will’i geride bırakır. FBI tarafından yakalanan Will, geride delil bırakmamak için 10 milyon doları da yakar. Olayın üzerinden 8 yıl geçer ve Will hapisten çıkar. Ancak kısa süre sonra Vincent arar ve kızı Alison’ı kaçırdığını, parayı vermezse onu öldüreceğini söyler. Şimdi Will’in kızını kurtarmak için hızlı hareket etmesi ve kusursuz bir plan yapması gerekmektedir.

Portakal Sulu Yoğurt Tatlısı

Değerli tatlı sever okuyucularım ,hepinize merhaba ..Bugün instagram hesabımdan revani tarifi istedim ,veren olmayıncada eski tariflerime göz atarak ufak tefek değişikliklerle yaptım nefiss kokulu tatlıyı.Yapılışına gelirsek:Malzemeler :3 yumurta3fincan yoğurt5fincan şeker7fincan un1 paket vanilya2 paket kabartma tozuŞerbeti için;2 ,5 su bardağı su1su bardağı portakal suyu3 su bardağı şeker1 portakal kabuğu rendesiBirkaç damla limonYapılışı;Öncelikle şerbetini kaynatıyoruz.Kaynamak üzereyken limonunu sıkıp altını kapatıyoruz.Portakal kabuklarını da şerbete ekleyip soğumaya bırakıyoruz.Yumurta ve şekeri beyazlaşıncaya kadar çırpıyoruz.Diğer malzemeleride ekleyip kek kıvamında bir hamur yapıyoruz.Borcamı yağlayıp karışımı borcama döküyoruz ve 170 derecedeki fırında ,altı üstü kızarıp ,kürdan testini geçene kadar pişiriyoruz.Fırından çıkarıp 3 dakika kadar dinlendirdikten sonra dilimleyip şerbetini döküp soğumaya bırakıyoruz.Soğuyunca dilediğiniz  şekilde servis edebilirsiniz.Yapmak isteyenlere şimdiden afiyet şeker olsun :)Not:Fincan olarak türk kahvesi fincanı,su bardağı olarak da klasik su bardağı kullandım.İçerisine de fındık ekledim.

Connected2.me, 1.2 milyon TL yatırım aldı!

Etohum 2012 girişimlerinden Connected2.me, 1.2 milyon TL’lik yatırım turunun tamamlandığını açıkladı. Startup Istanbul etkinliğinde birinci olduktan sonra 500 Startups’tan yatırım alıp Silikon Vadisi’ne taşınan Connected2.me, Türk yatırımcılardan yoğun ilgi gördü. Türk yatırımcılara yönelik Aralık ayında başlattıkları 1 milyon TL’lik yatırım turu, kısa süre içinde kapandı.

Ozan Yerli ve ortağı Göksu Orhun Türk yatırımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Bu yatırım turunda Nevzat Aydın, E.Bora Uygun, Sinan Güler, Selçuk Saraç, Joachim Behrendt, Lari Pardorokes, Mehmet Onarcan, Münif İhsan Koz, M.Fırat Kalsın, N. Kemal Yılmaz, Selahattin Önen, Sergül Yücekök, Sertaç Yakın, Wiebe Logghe, Ömer Erkmen, Turhan Beriker yatırımcılar arasında yer aldılar.

Etohum Ankara Toplantısında Ozan Yerli son gelişmeleri paylaşmıştı. Startup Istanbul’da Connected2me jüriye yaptığı sunumunu izlemek isterseniz

Ozan Yerli “connected2.me” – Etohum Toplantısı Ankara 27 Kasım 2014 from Burak Buyukdemir on Vimeo.

The post Connected2.me, 1.2 milyon TL yatırım aldı! appeared first on Etohum.

Gazeteciler ‘medyaya darbeyi’ tartışıyor

Haftanın öne çıkan haberlerinin özgürce konuşulduğu ve siyasi gündemin ele alındığı ‘Özgür İfade’de bu akşam, medyaya yapılan darbe ve 17-25 Aralık operasyonlarının perde arkası ele alınıyor.Bugün Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Erdoğan ve gazeteci-yazar Hayko Bağdat, programda, konuşulamayan konuları özgürce değerlendiriyorlar. Programda, yıldönümünde 17-25 Aralık soruşturması ve medyaya yapılan operasyon tartışılırken, “17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları aslında ne anlama geliyor? Medyaya yapılan darbe neyi ifade ediyor? Türkiye’de basın özgürlüğü ne durumda? Medya nereye doğru gidiyor?” gibi pek çok soru cevap buluyor. BUGÜN TV 21.00

Türkiye’de Growth Hacking’in kalbi Master In Growth’da atıyor

Etohum’un bu yıl ilk kez düzenlediği Master In Growth, Startup Turkey ve Startup Istanbul gibi etkinliklerin aksine tek bir konuya odaklanan, Growth Hacking konusunda uzmanlaşmak isteyenlere hitap eden bir etkinlikti. Buna rağmen önemli bir izleyici kitlesine ulaştı.

Master In Growth, dünyanın sayılı Growth Hacking konferanslarından biri. Zira yeni yükselişe geçen bu alana yönelik pek fazla odaklı konferans yok. Master In Growth için Türkiye’ye gelen yabancı konuşmacıları ve katılımcıları da hesaba katırsak uluslararası bir konferans haline geldiğini söyleyebiliriz.

Elbette Growth Hacking’in bir kullanım kılavuzu, bir uygulama kitapçığı yok. Herkes kendi ”büyüme hilesi”ni kendisi buluyor ve hayata geçiriyor. Bu sebeple Master In Growth’da 10 farklı konuşmacı, Growth Hacking’e 10 farklı noktadan bakarak kendi Growth Hacking hikayelerini anlattı. Herkes farklı bir konuşmacıdan farklı bir ilham elde etmiştir diye umuyoruz.

Growth Hacking sadece girişimcilere, küçük şirketlere hitap eden bir yaklaşım değil. Günümüzde büyümenin, pazarlamanın bir sonu yok ve şirketler sürekli bu konular üzerine kafa yoruyor. Bunu Master In Growth izleyicileri arasında da görmek mümkündü. Birçok büyük şirketin pazarlama ve web alanında görev yapan çalışanları Master In Growth’u izlemek için salondaydı.

Master In Growth, ilk sınavı başarıyla atlatmanın verdiği keyifle önümüzdeki yıl yeniden Türkiye’de Growth Hacking’in kalbinin attığı yer olmak için geri dönecek.

The post Türkiye’de Growth Hacking’in kalbi Master In Growth’da atıyor appeared first on Etohum.

Yolsuzluğun belgeseli

17 Aralık 2013 sabahı Türkiye için yeni bir milat başladı. O sabah ortaya saçılan paralarla birlikte yıllardır kalın bir örtüyle gizlenen rüşvet ağı da gözler önüne serildi...Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu, Türkiye’de kurulan kirli çarkın fotoğrafını açıkça ortaya koydu. Sonrasında engellenen 25 Aralık soruşturması ise yolsuzluğun ulaştığı boyutların ip uçlarını veriyordu. Bakanların, bakan çocuklarının, hükümete yakın işadamlarının, İran ajanlarının içinde olduğu iddia edilen bu devasa boyuttaki operasyon, hükümetin girişimleri ile adeta ‘sıfırlandı’.Samanyolu Haber TV, Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren tarihî yolsuzluk ve rüşvet operasyonu unutturmamak için bir belgesel hazırladı: “17-25”. Muhalefet partilerinin yolsuzluk haftası ilan ettiği 17-25 Aralık’ın yıldönümüne özel çekilen belgeselin yapımcılığını Veysel Karani Gümüşdereli üstlendi. Çekimlerde kalabalık bir ekip görev aldı.“Paralel” paranoyasıO günden bu yana neler yaşandı, paralar nasıl sıfırlandı, rüşvetler ne şekilde dağıtıldı, ayakkabı kutuları, villalar, konaklar, havuzda toplanan paralar, satın alınan medya kuruluşları ve hükümetin bütün bunları unutturmak için diline doladığı “paralel” paranoyası... Bir yılda yaşananları ayrıntılarıyla resmeden röportajların da yer aldığı “17-25” adlı özel belgesel, özgür basına yapılan bütün baskılara rağmen unutmamak, unutturmamak için bu akşam ekrana geliyor. Hem de yolsuzluk haftasının başlangıcında, 17 Aralık’ta saat tam 17.25’te...

Röportaj: Tommy Walker

Daha önce Conversion XL gibi platformlarda yazarlık yapmış olan Tommy Walker, şu sıralar SocialFilter isimli kendi girişimi üzerinde çalışıyor. Hem yazar hem de girişimci olarak edindiği tecrübeler ise onu Growth Hacking alanında tecrübeli bir isim haline getiriyor.

Daha önce Türkiye’ye gelmeyen, hatta Kuzey Amerika dışına hiç çıkmamış olan Tommy Walker’ın ilk seyahati Master In Growth’a nasip oldu dersek yanlış olmaz. Kendisine etkinlik sonrası yorumlarını sorduk;

 

The post Röportaj: Tommy Walker appeared first on Etohum.

STEP ’15 Orta Doğu girişimcilik ekosistemini buluşturacak

BAE- Dubai’de düzenlenen ve Orta Doğu bölgesinin en büyük girişimcilik etkinliklerinden biri olan STEP, 2015 yılında da girişimcileri buluşturacak. Etkinliğin 31 Mart’ta düzenleneceği açıklandı.

İlki 2 yıl önce düzenlenen STEP konferansı, her yıl artan ilgiyle büyümeye devam etti. Bu yıl da 2014′e kıyasla daha fazla girişimci ve katılımcının etkinliğe ilgi göstermesi bekleniyor.

STEP ’15 konferansında bu yıl Justin Kan (Justin.tv ve Twitch) ve Ronaldo Mouchawar (Souq.com) gibi tanınmış girişimciler sahne alacak. Konuşmacıların sahne alacağı ana oturumun yanı sıra oyun ve tasarım alanına odaklanan oturumlar da düzenlenecek. Etkinlikler haricinde yemek sanatı ve müzik festivali üzerine aktiviteler ise katılıcımların keyifli vakit geçirmesi için planlanmış.

31 Mart 2015′te Dubai International Marine Club’da düzenlenecek olan STEP 2015 konferasıyla ilgili daha fazla bilgiye bu linkten ulaşabilirsiniz.

The post STEP ’15 Orta Doğu girişimcilik ekosistemini buluşturacak appeared first on Etohum.

Türkiye, demokrasi ve medyaya darbeyi Samanyolu Haber’den izledi

Önceki gün Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV’ye yapılan polis baskınını, izleyici Samanyolu Haber’den takip etti.Dünyanın saygın medya kuruluşlarında geniş yankı uyandıran operasyon, Türkiye’de de yakından takip edildi. Haber kanalları içinde hem ‘tüm gün’de hem de AB’de aldığı reytinglerle Samanyolu Haber TV zirvedeydi. Kanal, AB’de aldığı 3,23 reytingle ilk sıraya yerleşirken ‘prime time’da 1,65 reytingle zirveye adını yazdırdı. Bugün TV ise aynı gün ilk on sıralamasında AB’de aldığı 1,49 reytingle ikinci sırada yer aldı.

Kavanoz Kapağı Süsleme #dıy

Süslü kavanoz kapaklarını sevmeyen bayan yoktur sanırım.Mutfak dekorları için oldukça önemli aksesuarlardandır.Dün yaptığım kamkat reçelinin kavanoz kapağını evde bulunan basit malzemelerle süsledim.Sizde bundan yola çıkarak farklı süslemeler yapabilirsiniz ..

Erkek Çocuk Sahibi Olmak

Herkese güzelmi güzel bir hafta sonu diliyorum.Antalya bütün haftayı yağmurla geçirdikten sonra nihayet güneş yüzünü gösterdi.Bu konu hakkında birşeyler yazmak epeydir aklımda fakat kısmet bugüneymiş diyelim.Baştan belirteyim ki ne pedegog'um nede eğitmen.4 yaşını doldurmak üzere olan bir kız Annesiyim sadece.Bu yüzden bilimsel olarak yanlış şeyler yazabilirim kusura bakmayın olur mu ?Çocuk eğitimi ve terbiyesi ilk önce Anne Baba'dan geçer.Temel sağlam değilse öğretmenin yapabileceği çokta birşey yoktur bu konuda.Toplumumuzdaki erkek çocuk algısı bazı kişiler tarafından çok yanlış yorumlanmakta,Şöyleki;Bazı Erkek çocuk aileleri bebeklikten itibaren çocuklarını teşhir etme yönünden zevk duyuyorlar.Mesela ben kızımın bezini hiçbir erkeğin ,buna dedesi felan da dahil değiştirmedim.Hatta yakın akraba bayanların dahi yanında mecbur kalmadıkca değiştirmedim.Şimdi de aynı şekilde üzerini kimsenin yanında değiştirmiyorum.Bu durum aşırı tutuculuk olarak algılanabilir fakat terbiye eğitimi konusunda bana göre çok önemli bir konu.Birgün alışveriş merkezinin birinde kızımı tuvalete götürdüm.İşimiz bitip ellerimizi yıkamaya çıktığımda bayanın biri kızım yaşındaki oğlunun tuvaletini yaptırıyordu,kapısı açık bir şekilde!Çok sinirlendim ve hemen işimizi bitirip kızımı alıp çıktım.Geçenlerde yine bir yakınımın arkadaşı oğluna doğum günü yapmış ve konsept için kullanılan resimde çocuğun belden yukarısı çıplak.Düşündüm bu insanlar kızları olsa aynı şekilde resim kullanırmıydı ? Sizce ?Yine etrafımda gördüğüm ,bazı aileler erkek çocuğunun kendine özel kısımlarını teşhir etmekten çocuğuna göster yada nerede gibi sorular sorup onun psikolojisine darbe vurmaktan büyük keyif alıyor.Ve butür resimler paylaşmaktan !Yine insan düşünmeden edemiyor ,acaba kız çocuğunu aynı şekilde sergilermiydi o aile ? Yorumları size bırakıyorum ..Bana göre terbiye eğitimi verilirken kız yada erkek çocuk ayrıt edilmemeli.Her ikisinede aynı şeyler öğretilmeli.Çocuklarımızı kendi iradeleri dışında resimlemeyelim.O çocuğun büyüdüğünde neler düşünüp,psikolojisinin ne halde olacağını bilemezsiniz.Ayrıca günümüzde artan sapık sayısının bu davranışlardan ortaya çıkabileceğinide unutmayalım.Kısaca dinimiz erkek ve kadını terbiye konusunda eşit tutuyor.O erkektir yapar zihniyeti dinimize aykırı bir zihniyettir.Bunlara kanıp hem dünyanızı hemde ahiretinizi yakmayın olurmu ?Son olarak :Sevgile Anneler !Bizler çocuklarımızın iç mimarıyız.Bizler nekadar özenle proje çizersek çocuklarımızın içi o kadar sağlam ve özenli olur.Bunlar eski kafalılık ,geri kalmışlık safsatalarına inanıp aile ahlakını ve dolayısıyla toplum ahlakını yozlaştırmayalım.Eminim çok farklı düşünceleriniz vardır bu konuda.Ben sadece kendi düşüncelerimi paylaşmak istedim .Sizlerde kendi düşüncelerinizi paylaşırsanız mutlu olurum.Sevgilerimle :)

Cesaretle gelen adalet

Kasabasında huzuru sağladıktan sonra Nick, şeriflik görevinden ayrılır. FBI ajanı kız arkadaşı ve onun 12 yaşındaki kızıyla birlikte yeni bir hayata başlamak için Dallas’a taşınır.Acımasız bir uyuşturucu kaçakçısı, federal bir davanın görgü tanıklarını hedef alınca kimsenin birbirine güvenmediği bir savaşın ortasında bulur kendini. Nick artık vahşi bir çeteyle çatışma halindedir. Onun kasabada kullandığı taktik zorlu şehir sokaklarında pek işe yaramamaktadır. Kendini ve sevdiklerini korumak için durmaya da niyeti yoktur.

Her girişimcinin izlemesi gereken beş film

Bir girişimcinin yaşamı inovasyon üzerine kuruludur ve yaratıcılıklarını kullanamadıklarında, motivasyonlarını yitirdiklerinde kendilerini toparlamaları pek zor olabilir. Stres artık çekilmez hale geldiğinde ara vermeli ve size ilham veren şeyleri aramalısınız. Böyle anlarda izlemeniz için beş ilham verici film derledik.

Pirates of the Silicon Valley

***

The Social Network

***

Slumdog Millionaire

***

Jerry Maguire

***

The Pursuit of Happiness

The post Her girişimcinin izlemesi gereken beş film appeared first on Etohum.

Ayna, Botswana kırsalını geziyor

Saim Orhan’ın sunduğu Ayna, elmas diyarı Botswana’dan renkli görüntüler sunmaya devam ediyor.Başkent Gabaron’da el sanatları merkezini görüntüleyen Ayna ekibi, ağaç gölgelerine kurulan açık hava lokantalarına konuk oluyor ve menüde bulunan çok ilginç yemekleri ekrana getiriyor. Botswana kırsalında köyleri gezen Orhan, elektriği ve su şebekesi olmayan yerlilerin yaptığı evleri geziyor. Programda ayrıca Botswana halk dansları topluluğunun Ayna’ya özel hazırladığı ülkenin farklı yörelerine ait hareketli danslardan renkli kareler yayınlanıyor. SAMANYOLU TV 23.00

Her şey kardeşim için

Russell ve kendisinden küçük kardeşi Rodney, uzun zamandır ekonomik sıkıntılarla boğuşmakta olan Rust Belt kasabasında yaşamakta ve her daim kaçıp gitmenin, daha iyi bir hayat kurmanın hayallerini kurmaktadırlar.Fakat bir hata sonucu Russell kendisini hapishanede bulduğunda hem bu hayalleri hem de hayatları altüst olur. Kardeşi ise kuzey bölgesinin en zalim ve acımasız suç ağlarından birine bulaşır ve yaptığı hata canına mal olur. Bu nedenle Russell hapishaneden çıktıktan sonra kendi özgürlüğü ile kardeşinin intikamı arasında bir seçim yapmak zorunda kalır.

Neden Y kuşağını işe almalısınız?

Girişimciler işlerini inovasyon odağında geliştiriyor ve şirket kültürü, yönetim biçimleri gibi konularda geleneksel yöntemlerden ayrışmayı tercih ediyor. Büyük resime baktığımızda, iş yapma şekillerinden çalışma saatlerine, girişimcilik kültürünün geleneksel yöntemleri reddettiğini ve özgün yaklaşımları benimsediğini görüyoruz.

Bu farklılıklar işe alma süreçlerinde de iyiden iyiye kendini gösteriyor. Öte yandan, girişimin ana fikri ile bu fikri sürdürebilir kılacak olan çalışanlar arasında mutlak bir tutarlılık gerekliliği öne çıkıyor. Büyük şirketlerde çalışanların büyük resime etkisi çoğunlukla mikro düzeyde olurken, girişimlerde ekibe katılan her yeni üye, eline ‘büyük fırça’ alarak işe başlıyor.

Girişimler inovasyon misyonuyla kurulurlar ve inovasyon müşteri topluluğu için gerçekten yeni, heyecan verici ve işlevsel bir şey yaratmaktan geçer. Tüm bu su götürmez gerçeklere rağmen, kimi girişimciler tecrübeli olmadıkları için Y kuşağı ile çalışma fikrine sıcak bakmıyor. Oysa ki bu kuşağın günümüz girişimleri için en az tecrübe kadar ve hatta kimileri için tecrübeden bile daha değerli bir yeteneği var: Yaratıcılık.

Y kuşağı, teknoloji devrimi esnasında doğan ve büyüyen değerli bir nesil. Onlar için ülkeler arasında sınırlar yok. Değişimlere adapte olma konusunda sorun yaşamıyor ve yaratıcı fikirler karşısında motive oluyorlar. Bu neslin yetenekleri ve anlayışı, bir öncekinden bir hayli farklı. Öyle ki, inandıkları fikirler için kuralları çiğneme konusunda ikileme dahi düşmüyorlar. Bu kuşağı küçümsemeden önce, dünya değişirken bunu izlemediklerini, bizzat değişimin merkezinde yetiştiklerini unutmayın.

İş dünyasının Y kuşağına şüpheyle yaklaşmasının bir diğer sebebi sık sık iş değiştirmeleri. Bunu yapmalarının sebebi ise gerçekten inanmadıkları bir şey için zaman harcamak istemiyor olmaları. Özgür düşünceyi ve bireyselliği odağına alan bir eğitim sistemi tarafından yetiştirilen bu nesil, inandıkları fikirler için sorumluluk alıp, yaratıcılıklarını ortaya koyarlar.

Y kuşağının sıra dışı yeteneklerine en çok ihtiyaç duyanlar girişimler ve bu neslin ilgisini çekmeyi başaran girişimcilerin kendilerini şanslı atfetmeleri gerekiyor.

The post Neden Y kuşağını işe almalısınız? appeared first on Etohum.

Savaşın ortasında bir fotoğrafçı

Oliver Stone’un zorlu bir dönemde çektiği ‘Salvador’, bir savaş fotoğrafçısının hayatına odaklanıyor.Oliver Stone’un en iyi filmlerinden biri olan Salvador, 1980’li yıllarda Amerika’nın El Salvador’da yaptığı katliamı kabul etmek istemeyen muhafazakarlar tarafından yok sayılmıştı. Stone ise bu filmi çekebilmek için her şeyini ortaya koymuştu. Film; 20 yıldır olaydan olaya koşan foto muhabiri Boyle, kötü alışkanlıkları yüzünden işsizlikle yüz yüze kalmıştır. El Salvador’da yaşanan iç savaşı izlemenin bir çözüm olabileceğini düşünerek yola çıkar. Amacı El Salvador’da solcu gerillalarla sağcı ordu arasındaki iç savaşı belgelemektir.

Master In Growth’a katılmak için son gün!

Growth Hacking alanında dünyanın önde gelen isimlerini buluşturacak olan Master In Growth konferansına katılmak için yarın son gün. Etkinliğin bilet satışı yarın sona eriyor.

Growth Hacking alanında uluslararası deneyime sahip 10 önemli ismi buluşturacak olan Master In Growth için VIP biletlerin satışı sona erdi. Katılımcı biletleri için ise yarın son gün. 12 Aralık Cuma tüm gün boyunca Growth Hacking konusunda eşsiz bilgiler elde etmek, Growth Hacker ve girişimcilerle tanışmak için geç kalmadan kayıt olun: http://masteringrowth.com/

Master In Growth konuşmacı listesi şu şekilde;

- Justin Mares: Traction Book’un yazarı

- Jamie Quint: Quint Growth

- Mathew Johnston: 500 Startups

- Dave Zohrob: AngelList

- Aaron Ginn: Everlane – Stumble Upon

- Nir Waysbort: eToro

- Tommy Walker: Shopify, Conversion XL

- Bernard Huang: 42 Floors

- Selçuk Atlı: Boostable

- Mattan Griffel: One Month

The post Master In Growth’a katılmak için son gün! appeared first on Etohum.

Her internet girişimcisinin karşılaşabileceği 17 tuhaf soru

Hayatınızın en önemli kararlarından birini aldınız, sigortalı + maaşlı işinizi bırakıp bambaşka bir hayata adım attınız. Belki köşeyi döneceksiniz, belki kendi işinizde normal bir hayat süreceksiniz, belki de zor günler geçireceksiniz, kim bilir? Ama işin asıl zor tarafı iş değil, çevre. Bu süreçte öyle yaratıcı sorularla karşılaşacaksınız ki evrenin sırrını çözmek o soruyu cevaplamaktan kolaydır. Sizin için aralarından birkaç tanesini yazdık ama eminiz sizde daha iyileri de vardır.

1- Gül gibi işin vardı niye bıraktın?Kredi kartı ekstresi 3200 asgarisi 900 küsür, kira 1250; maaş 2750.

2- Mark Zuckerberg mi olucan yeğenim?Heheh sen elektrik işindesin de Tesla mı oldun?

3- İyi kazandırıyor mu bu işler ya?Sazan.avi! İyi kazandırıyorsa atlayacak beni de al diye belli.

4- Bizim de bir site fikri vardı ama sen site yapabiliyor musun?Ali Ağaoğlu 1 ben 2 ayıpsın bebeğim.

5- Neden o parayla kuaför açmıyorsun?

Bunu daha önce neden düşünmedim?

6- Ben buna tıklayınca sen para mı kazanıyorsun şimdi?Bilse para kazanıyorsun bir tıklık yardımı dokunmaz.

7 – Kız isterken; oğlumuz ne iş yapıyor?Droneları kontrol edebilen bir app yapıyor efendim. – Hee.

 

8- Facebook’ta bana oyun şeyleri geliyor onları nasıl kapatırım?

Ben de kapatamıyorum canım ya kendi kırash filan hep benim de.

 

9- Şimdi bu bilgileri internette nasıl tutuyorsun dayımın oğlu?

Başlangıçta her şey bir toz bulutuydu…

10 – Ben alışveriş merkezlerini seviyorum neden senden alayım?

Siteye bakmadın değil mi? Haber sitesi benim site.

11- Bizim bir akraba var o da dehşet bir çocuk, sizin yanınızda iş var mı?

Kesin dehşettir de önce bir bakalım bizim yanımızda bize iş var mı?

 

12- Zengin olunca bizi unutmazsın di mi?

Aşkolsun abi (UNUTTU)

 

13- Sen bu işlerden anlarsın, ben de bir fırsat sitesi kurmayı planlıyorum tutar mı?

Fırsat sitesi kurma fırsatı sat kesin tutar.

 

14- Kanka ne güzel senin iş dilediğin zaman iş başı dilediğin zaman yatışlar di mi?

Öyle olmaz mı ayıpsın, Esra Erol’la İzdivaç filan izliyorum. (Gece 4’te yatıp 8’de kalktı.)

 

15- Yatırımcıdan gelen; diyelim sana para yatırdım sen nereye yatıracaksın?Stuttgart – Hamburg maçına ilk yarı 0.

16- Site için gelir modelin nedir?Gelmiyor sıkıntı orada gelmiyor.

17- Aşkım seni arkadaşlarıma ne diye tanıtayım?

Just MAHMUT de bebeğim. Mahmut the girişimci.

Yazı için Cem Dişbudak’a teşekkür ederiz. thegeyik.com

The post Her internet girişimcisinin karşılaşabileceği 17 tuhaf soru appeared first on Etohum.

Her şey kızım için

Kırklı yaşların ortasındaki Tuncer, yıllar önce karısından boşanıp kendi hayatına yönelmiştir.Babasının varlığından habersiz büyüyen Tuba ise 18 yaşını doldurmasına üç hafta kala, bir anda karşısında Tuncer’i bulur. Onunla birlikte hayallerini aşan bir yolculuğa çıkar. Tuba, ilginç yolculukta, babası olduğunu iddia eden deli dolu ve gizemli Tuncer’i tanırken, büyük sürprizlerle karşılaşacaktır. Babasıyla ilgili tek bir anısı bile olmayan Tuba için anılarda kalacak “an”lar inşa etmeye çalışır Tuncer.

Mim !

Değerli blogger arkadaşım Bahçeperim'in güzel mim'iyle karşınızdayım.Uzun zamandır mimlenmediğimi fark ettim ,buradan bütün blogger arkadaşlarıma teessüflerimi gönderiyorum :)))Bugün ki mim'in konusu "yemek "..Hemencecik başlamak istiyorum,sizleride sıkmadan ;)1: En sevdiğiniz yemek ?En sevdiğim yemek mısır yarması (çorbalık) dan yapılan ,karadenize ait kara lahana sarmasıdır.Sarma tenceresinin dibine koca koca kemikler konur ve o kemikler sarmalarla birlikte lokum gibi olur .Bak ağzım sulandı şimdi :))2:En sevdiğiniz tatlı?En sevdiğim tatlı sütlü tatlılardır.3:Siz çocukken anneniz sizi ?Annem sobanın üzerine kuru fasülyeyi koyardı şişsin ve gazı gitsin diye.İşte o fasülyeden yedirmeye çalışırdı.Sırf o kokusundan dolayı miğdem bulanırdı.4:Çocukken şimdi de?Şimdide kuru fasülyeyle aram yoktur.6 ay pişmesin evde aramam bile.Ama eşim sevdiği için pişiriyorum.Güveçte ve etli olursa biraz yerim,onun haricinde zoraki yiyorum.5:Yemeyi sevdiğiniz ilginç şeyler ?Tavuğun ve etin kıkırdakları :))6:Türk mutfağı dışında?Farklı tatlara çok açık birisi değilim.Yemek seçerim.Görüntüsünü beğenmediğim hiçbirşeyi yutamam.7:Yemeyi sevdiğiniz sağlıksız şey ?Çikolata türü şeyler ..8:En sevdiğiniz meyve ?Kesinlikle elma.9:En sevdiğiniz atıştırmalık ?Fındık ..Özellikle Trabzonda "zango"fındığı dediğimiz cins fındık.10:En sevdiğiniz içecek ?Çay..11:Asla yemeyeceğim,içmeyeceğim dediğiniz şeyler ?Asla yemeyeceğim yiyecek, işkembe çorbası.Asla içmeyeceğim içecek ,alkollu içecekler ve şalgam suyu.12:Sonsuz tane olsa yiyebileceğiniz şeyler ?Muşmula :)13:Kahvaltıda tercih ettiğiniz şeyler?Öncelikle kuymak :) sonrasında göze ve damağıma hitab edebilecek herşey.14:Açken sen ?Açken ben çok yaratıcı yemekler ve kısa sürede güzel bir menü çıkarta bilirim.O yüzden karnım açken yemek yapmaya çalışırım.Sanırsam karnım tokken yaratıcılık yönüm kayboluyor :)Ve güzel bir mim'in sonuna geldik.Bahçeperim'e tekrar teşekkürlerimi ve sevgilerimi gönderiyorum.Bende bu mim'i değerli blogger arkadaşlarım gülihan ,  eliflehayatadair , zeynonunmutfağı   , selmatamer , cembaki , enesilhan , yaçıngüler hanımefendi ve beyefendilere gönderiyorum.Tabiki cevaplamaları ümideyle :)Sevgi ,saygı ve hürmetlerimle sizleri Allah'a emanet ediyorum....

Uzaydan gelen istila

Başrollerinde Nicole Kidman ve Daniel Craig’i ağırlayan İstila (The Invasion, 2007) bu akşam ekrana geliyor.Dallas’tan Washington’a kadar semaları aydınlatan devasa bir patlama, Patriot adlı uzay mekiğinin parçalanmasına ve ABD’nin üzerine yağmur gibi yağmasına neden olur. Yetkililer durumu kontrol altına almakta çabuk davransalar da mekiğin enkazı üzerine bulaşmış bir maddeyle ilgili hikâyeler yayılmaya başlar. Hem uzayın aşırı soğuğuna hem de dünya atmosferine girerken ortaya çıkan aşırı ısıya dayanıklı bir maddedir. Bu maddeye ilk temas edenler ilk değişenlerdir.

Master In Growth VIP Dinner: Growth Hacker’larla akşam yemeği fırsatı

Startup Istanbul VIP Dinner etkinliğinden

Master In Growth konferansı bir Etohum klasiği haline gelen VIP Dinner gecesine de sahne olacak. Growth Hacking konusunda tecrübelerini aktarmak için İstanbul’a gelen 10 Growth Hacking uzmanı, özel bir akşam yemeğinde katılımcılarla buluşacak.

Growth Hacker’lar sahnede 10 farklı Growth Hacking başlığını katılımcılar için anlatırken, birçok katılımcı da sahne aralarında onlarla sohbet etme şansı bulabilecek. Ancak birebir sohbet ve networking için asıl fırsat VIP Dinner gecesi, 10 Growth Hacking uzmanı bir akşam yemeğinde katılımcılarla aynı masa etrafında buluşacak. Bu gecede birebir sohbetler ve kart değiş tokuşu için bolca fırsatınız olacak.

Startup Istanbul VIP Dinner etkinliğinden

Master In Growth VIP Dinner etkinliğine katılmak için VIP bilet sahibi olmak gerekiyor. Biletler için son 1 hafta. Etkinlik 12 Aralık Cuma günü gerçekleşecek!

http://masteringrowth.com

The post Master In Growth VIP Dinner: Growth Hacker’larla akşam yemeği fırsatı appeared first on Etohum.

Master In Growth için son bir hafta!

Growth Hacking alanında dünyanın önde gelen isimlerini buluşturacak olan Etohum konferansı Master In Growth, 12 Aralık’ta gerçekleştirilecek. Yani bu değerli konferansa kayıt olmak için son bir hafta!

Master In Growth’ta 1 gün boyunca Growth Hacking’e dair 10 farklı konu başlığı işlenecek. 10 başlığı da kendi alanında uzman 10 farklı konuşması ele alacak. Master In Growth’ta sahneye çıkacak konuşmacıların listesi şöyle;

- Justin Mares: Traction Book’un yazarı

- Jamie Quint: Quint Growth

- Mathew Johnston: 500 Startups

- Dave Zohrob: AngelList

- Aaron Ginn: Everlane – Stumble Upon

- Nir Waysbort: eToro

- Tommy Walker: Shopify, Conversion XL

- Bernard Huang: 42 Floors

- Selçuk Atlı: Boostable

- Mattan Griffel: One Month

12 Aralık’ta İstanbul Wyndham Grand Levent otelde düzenlenecek olan Master In Growth’a kayıt olmak için tıklayın.

The post Master In Growth için son bir hafta! appeared first on Etohum.

İnsanlığın Cinneti

Terry George’un yönetmenliğindeki Hotel Rwanda, Hutular ve Tutsiler olarak iki etnik gruba bölünen ülkenin soykırım öyküsünü anlatıyor.Uganda, Burundi, Kongo ve Tanzanya ile çevrili olan Ruanda; Afrika’nın kalbinde, 10 milyon nüfuslu küçük bir ülke. 15 yıl önce Ruanda nüfusunun yüzde 10’u, yaklaşık 100 gün gibi kısa bir sürede soykırım vahşetine kurban gitti. Belçikalı sömürgecilerin etkisiyle Hutular ve Tutsiler diye iki etnik gruba bölünen ülke, Birleşmiş Milletler Barış Gücü ve tüm dünya medyasının gözünün önünde yüzyılın en büyük cinnetini geçirdi. Hotel Rwanda, ülkede çıkan bu vahşetin ve duyarsızlığın öyküsünü anlatıyor. Ülkenin en lüks otelinde müdür yardımcısı olarak çalışan ve soykırım başladığında sadece kendi ailesini değil, tanıdığı tanımadığı bin 200’den fazla yurttaşını korumak için tüm servetini ve bağlantılarını seferber eden Paul Rusesabagina, bugün ülkesinde gerçek bir kahraman olarak anılıyor.

Mentor girişimciye neler kazandırır?

Mentor, girişimciye verdiği tavsiyelerle onu iş dünyasının zorlukları karşısında yönlendiren ve başarıya ulaştırmayı amaçlayan tecrübeli ve güvenilir iş insanlarıdır. Özellikle tecrübesiz yeni girişimciler, bir mentora sahip olmanın tecrübe kazanma ve başarılı bir iş yaratma gibi büyük faydalarını görebilirler.

Peki bir mentor girişimciye ve girişime neler kazandırabilir? Bu soruya verilebilecek birçok yanıt varken, en önemli dördü şu şekilde:

TecrübeMentorlar kariyerlerinde birçok başarıya imza atmış ve kendilerini kanıtlamış iş insanlarıdır. İş dünyasında geçirdikleri yıllardan kazandıkları tecrübeler, onları muazzam profesyonel bilgelik ve güvenilir tavsiye kaynağı haline getirmiştir.

FırsatlarMentorlar size ve dolayısıyla girişiminize iş dünyasının kaygan yollarında rehberlik ederken, ayrıca asla yakalayamayacağınızı düşündüğünüz fırsatları da size gösterir ve onları nerede, nasıl aramanız gerektiğini öğretir. Fakat çoğunlukla mentorunuz sizi fırsatlarla tanıştırır ve bu fırsatları kullanmanın sıra dışı yollarını gösterir.

BağlantılarMentorunuz, sizin ile kendi başınıza asla ulaşamayacağınız insanlar arasında sağlam bir köprü görevi de görür. Yeni bir pazara girerken veya girişimizin için fon ararken, tanımanız gereken insanlar ile mentorunuz aracılığı ile tanışabilirsiniz.

İlhamMentorların somut desteği göz ardı edilemezken, manevi destekleri çok daha büyük başarılara ulaşmanıza ön ayak olabilir. İş dünyası zorlu yolları ve yöntemleriyle çoğu zaman girişimcilerin hevesini ve motivasyonunu kırmakta başarılı olur. İşte, iyi bir mentora sahip olduğunuzda, bu zorluklar sizi yıldırmaz aksine bunlardan nasıl öğreneceğinizi öğrenebilirsiniz.

The post Mentor girişimciye neler kazandırır? appeared first on Etohum.

Bursa’da zeybek havası

Türk halk müziği sanatçısı Turgay Başyayla’nın sunduğu Davetsiz Misafir, Anadolu’yu adım adım gezmeye, değişik bölgelerin kültürünü, lezzet çeşitlerini, unutulmaya yüz tutmuş gelenek ve göreneklerini ekrana taşımaya devam ediyor.Davetsiz Misafir bu hafta yeşilin, bolluğun ve bereketin adresi Bursa’ya konuk oluyor. Bursa’nın iskender yemeği kadar meşhur dönerinin lezzet sırları için mutfağa giren Başyayla, küşlemeden pirzolaya, külbastıdan haşhaşlıya kadar tam 15 çeşit tepsi kebabını ekrana getiriyor. Gölyazı köyünde balık avına çıkan Başyayla, daha sonra Uludağ’ın eteklerinde acılısından kaşarlısına enfes bir İnegöl köftesini ustalarla birlikte hazırlıyor. Bursa’da yemek yarışmalarının düzenlendiği bir kasabaya gelen türkücü, jüri ile beraber birinciyi seçtikten sonra efelere taş çıkartacak bir zeybek şovunu izleyicilere sunuyor. SAMANYOLU TV 23.10

Batıdan bir tutunamayanlar hikâyesi

Luchino Visconti’nin unutulmaz filmlerinden ‘Rocco ve Kardeşleri’, (Rocco e i suoi fratelli) Güney’li bir ailenin kurtuluş umuduyla Milano’ya göç hikâyesini anlatıyor.Film yoksulluktan kaçarak endüstri merkezi Milano’da tutunmaya çalışan bir ailenin öyküsünü konu alır. Yoksulluktan kurtulmaya and içen Rosaria, yeni hayatlarında büyük oğlu Vincenzo’nun yardımıyla ayakta kalabileceklerini düşünür. Ancak Milano’ya ailesinden önce göç eden Vincenzo gizlice nişanlanmıştır ve kendi yuvasını kurmak ister. Rosaria’nın oğullarından Simone ise umut veren bir boksördür ancak sorumsuz bir hayat sürer. Kardeşi Rocco ise onun ardından başladığı boksörlükte hızla yıldızlaşır.

Growth Hacker için ilham kaynakları: Çerçeveleme deneyi

Bir ürün ya da hizmeti pazarlarken kullandığınız her kelime, kullanıcının zihnindeki imaj açısından oldukça önemlidir. Bu konuda sergilenen yaklaşımlar, kullanıcıların çok keskin kararlar vermesine sebep olabilir. Yani ürünü yerleştirdiğiniz “çerçeve” o ürünün batmasını ya da çıkmasını sağlayabilir.

Bu konuda Daniel Kahneman ve Amos Tversky’nin uyguladığı bir psikoloji deneyi sonuçları bakımından güzel bir örnek. İkili, denekleri iki gruba ayırarak onlara aynı olayı iki farklı şekilde iletmiş ve bir tercih yapmalarını istemiş.

Birinci gruba 600 kişinin ölümcül bir hastalığa yakalandığı ve Tedavi A’nın kurtarılması halinde 200 kişinin hayatının kurtarılabileceği, Tedavi B’nin kullanıcılması halinde ise 3′te 1 oranında herkesin kurtulma, 3′te 2 oranında herkesin ölme ihtimali olduğu söylenmiş. Bu grupta büyük bir çoğunluk garanti bir yöntem olarak gördükleri için Tedavi A’yı seçmiş.

İkinci grubu ise 600 kişinin ölümcül bir hastalığa yakalandığı, Tedavi A’nın kullanılması halinde 400 kişinin öleceği, Tedavi B’nin kullanılması halinde ise 3′te 1 oranında kimsenin ölmeme ihtimali olduğu ve 3′te 2 oranında herkesin ölebileceği söylenmiş. Bu grup ise Tedavi B’yi tercih etmiş. Çünkü bu kez Tedavi A’nın aktarılma şekli yeterince garanti görünmüyordu.

Bu deneyden de anlaşılabileceği gibi bir olayın nasıl aktarıldığı, insanların algısını yönlendirmek açısından oldukça belirleyici olabiliyor. Dolayısıyla kullanıcılarla iletişim kurarken, bir sosyal medya gönderisi hazırlarken, bir kullanıcının siteye üye olacağı sayfayı hazırlarken karşı tarafta oluşturacağınız imaja büyük özen göstermeniz gerekiyor. Burada kullanacağınız her kelime çok önemli, çünkü kullanıcıların gözünde çoğu zaman ilk izlenim yerleşik hale geliyor. Bunu düzeltmek için ikinci bir şansı bulamayabilirsiniz. Bu yaklaşım Growth Hacking’in bir şirkete getirebileceği en önemli yaklaşım farklılıklarından biri olabilir.

12 Aralık’ta dünyada girişimcilik alanının önemli isimleri İstanbul’da Master In Growth konferansında bir araya gelecek. Master In Growth’a kayıt yaptırmak için: Master In Growth

The post Growth Hacker için ilham kaynakları: Çerçeveleme deneyi appeared first on Etohum.

Dizi reytinglerini polemikler uçuruyor

Yüksek bütçeli yapımlar düşük reyting yüzünden bir bir ekrana veda ederken, başta yapımcılar olmak üzere sektörde bir tedirginlik hakim.Yapımcılar her dönem bu tür darboğazlardan çıkmayı başarsa da, olan hikâyelere oluyor. Siparişle ve alelacele ekrana sürülen diziler sayesinde hem hikâyeler tükeniyor hem de emekler zayi oluyor. Peki on yılı aşkındır devam eden projelerin ve hatta dillerden düşmeyen dizilerin sırrını hiç merak ettiniz mi? Belki de bu sorunun cevabı; başta senaryosu olmak üzere, oyunculukları ve hikâyesi ile daha ilk bölümünde eleştiri oklarının hedefi olan ‘Kertenkele’nin izleyiciyi ekrana çekmesinde gizli. Dizinin ‘Hırsız İmam’ tiplemesi yüzünden haftalarca eleştirilmesi reytingini artırmış, ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ cümlesini bir kez daha hatırlatmıştır. Pek çok oyuncunun emekli olduğu Kurtlar Vadisi projesi de ilk zamanlar alamadığı reytingleri, şiddet sahneleri yüzünden kamuoyunda gündem olmasına borçludur. Muhteşem Yüzyıl’ı zirveye taşıyan insanların tarihe merakı değil, ‘tarihi şahsiyetler kötü gösteriliyor’ tartışmalarıdır. Bir tecavüz sahnesiyle halkın diline düşen ‘Fatmagül’ün Suçu Ne’ tartışmalar sayesinde zirve yarışına ortak olmuş, bir başka dizi ‘Bin Bir Gece’ ise 150 bin dolarlık ahlaksız teklif sayesinde günlerce konuşulmuş ve reyting yarışında ilk sıraya oturmuştu. Kısa sürede sokağın diline düşen Aşk-ı Memnu da tartışmalı sahneleriyle eleştirilmiş, sonrasında ise bu tartışmaların kaymağını ekranda fazlasıyla yemişti. TANITIMA HARCANAN PARA BOŞA MI?Bu tür tartışmalarla gündeme gelen dizilerin başarısı, milyonlarca lira harcanarak yapılan tanıtımların boşuna mı olduğu sorusunu gündeme getirmiyor değil. Bir diziyi, tanıtımına para harcamadan Türkiye’nin gündemine oturtmak ve reytinglerde zirveye taşımak mümkün... Nasıl mı? Bunu da Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu’nun ince eleştirisi aslında olup biteni anlatmaya yetiyor: “Öncelikle dizinin senaryosunda toplumun değer yargılarıyla örtüşmeyen, hatta aykırı düşen ayrıntılar içermesi şart. ‘Şeytan ayrıntıda gizlidir’ çünkü. Dizi daha başlamadan, ekran tanıtımlarında o ayrıntıların altı çizilmeli ki, toplumun bir kesimi ‘şeytan görmüş’ gibi çarpılsın. Dizinin tanıtımı ekrana geldikçe ‘Olmaz böyle şey’ diyenler telefona sarılıp, Alo RTÜK’e şikâyet yağdırsın.” Sonrasında ise gelsin reytingler...

Tereyağı ve Önemi

Herkese merhabar...Uzun bir Trabzon tatilinden sonra tekrar karşınızdayım.Bol bol oksijen,temiz hava soluyarak geldim.Eşimle birlikte sonbaharın tüm güzeliklerini yaşadık diyebilrim:)Hala Trabzona gitmemiş olanlar varsa aranızda ,çok şey kaybettiğinizi üzülerek söylemek isterim :).Buradan bizi el bebek gül bebek ağırlayan Değerli geniş Aileme sevgilerimi gönderiyorum.Allah hiç birinizin acısını bize yaşatmasın inşAllah..Diyerek asıl yazıma geçiyorum hemen :)Son dönemlerde ve sonunda herkes kabul ve itiraf etti ki vicuttan en kolay atılabilen ve sağlıklı yağ,tereyağı ve hakiki zeytinyağıdır.Ben evimde sıvı yağ olarak yüzde doksan zeytinyağı kullanıyorum,çokta seviyorum.Katı yağ olarak da sadece orijinal Trabzon tereyağı kullanıyorum.Tereyağı elde etmek öyle kolay iş değil.Hiç tatil yapmadan ineğinizle ilgilenmek ,en sevdiği otları kesip,kurutup ona yedirmek,günün belirli saatlerinde otlatmak!Bunlar yazıldığı gibi kolay şeyler değil.Büyük bir emek,hiç kurumayan alın teri ve sabır..Bana göre sürekli ahırda beslenen inekle kendisi otlayıp karnını doyuran ineğin yağının tadı bir değildir.Kendisi otlayan inek ne yiyeceğini Allah tarafından bildigi için kimbilir ne şifalar gizli olan otlarla besleniyordur.Buda haliyle yağına ekstra lezzet ve sağlık katar.Rahmetli Anneannem eskilerden yazları inekleriyle birlikte yaylaya göç edermiş.Yürüyerek gittikleri için 3 gün sürermiş yolculukları.Onun o yollardaki hikayeleri kaç kitap,kaç hikaye,kaç roman olurdu bilemiyorum.Rahmetli derdiki kızım haziran ayında yapılan tereyagı şifa kaynağıdır.Haziran ayında yayalarda açan binbir çeşit çiçeklerden beslendiği için hayvanar o dönemin yağı çok değerli sayılırdı.Tabii işin ustaları,bunun kıymetini bilen insanar hala o yağlardan faydalanıyorar.Ama gel görki bizler o yağları nereden bulalım ?Bulsak bile miktarı o kadar azaldı ki!İnternette rastlıyorum ,kremadan tereyağ yapıp bununla övünenler var.Krema doğal bir madde değil ki yağı lezzetli ve faydalı olsun.Sakın bunlara kanmayın olmaz mı?Tereyağının hakiki ve doğal olanı sadece süt kaymağı kullanarak yapılanıdır..Bunun haricinde yapılan yağlar katkı maddeli yağlardır.Hatırlarsınız bir dönem bitkisel yağları bize yedirebilmek için ne şaşalı reklamlar,ne uzman kişiler kullanıldı,kısmen başarılıda olundu.Neyseki artık daha bilinçli tüketiciler olduk ve yedigimize içtiğimize dikkat eder olduk.Doğal ürünlerimize sahip çıkalım arkadaşlar.Hayvancılıkla uğraşan o kadar az insan kaldı ki,olanlarda sütünü fabrikaya satıp yağ peynir yapma işiyle uğraşmıyor.Oysaki hepimiz doğal olana yönelsek üretimde çoğalır fiyatlarda bukadar yüksek olmaz öye değil mi ?Kısaca tereyağı benim mutfağımın baş tacı,kızım acıkınca ekmeğine sürüp gönül rahatlığıyla yedirdiğim nadir yiyeceklerden birisi.Allah ömür verdikçe,hakiki tereyağı üreticisi olduğu sürecede bu böyle devam edecek.Sevgi ve saygılarımı gönderiyorum siz değerli okuyucularıma:)Not: Bana bu konuda çok mail geliyor nereden tereyağ,mısır unu,peynir alabiliriz diye.elimden geldiğince yardımcı oluyorum.Sizlerde ihtiyaç duyarsanız bana info@besparasiz.net mail adresimden ulaşabilirsiniz ;)Sağlıklı bir ömür geçirmeniz dieğiye..

Growth Hacking’le büyüyenler: Quora

İnternette farklı sorulara cevap bulunabilecek bir platform olarak hızlı bir şekilde ünlenen Quora, yenilikçi yapısıyla Growth Hacking’in faydalarını görmüş.

Quora’nın yapısında karşılıklı etkileşim oldukça önemli. Kullanıcıların bazıları ortaya sorular atarken diğerleri de bunlara gerçeğe en yakın yanıtı vermek için aktif olmalı. Bu iki taraftan biri zayıfladığında ya da içeriklerin niteliği düşmeye başladığında Quora’nın güçlenmesi mümkün olamazdı.

Twitter, siteye üye olan fakat daha sonra düzenli kullanmaktan vazgeçen kullanıcılar için farklı bir strateji uygulamıştı. Bu strateji, yeni üye olan bir kullanıcıya mümkün olduğunca fazla kişiyi takip ettirmeyi amaçlıyordu. Ama Quora’nın altyapısı kullanıcıları değil yeni açılan konuları takip etmek üzere.

Bunun için Quora bizzat kendisi en aktif kullanıcıları takip etmeye karar vermiş. Aktif kullanıcıların faaliyetlerini takip etmeye başlayan ekip, böylece kullanıcı alışkanlıklarına dair bilgiler toplamış. Bu bilgileri ise direkt olarak yazılım ekibine iletmişler. Yazılım ekibine bu noktada tanınan imkanlar da önemli. Quora’nın teknik altyapısı sürekli değişiklikler yapmak için uygun tasarlanmış. Yazılım ekibi gerektiğinde değişiklik yapıp bunu hemen yayına verebiliyor.

Elbette bir başka önemli hamle de Quora kullananların aşina olduğu üzere faydalı mailingler. Quora neredeyse her gün öne çıkan sorular ve yanıtları kullanarak mailing yapıyor. Bu mailingler için seçilen başlıkların ilgi çekici olması sitenin trafiğinde önemli bir yere sahip ve sizi tıklamaya yönlendiriyor.

Quora bu yaklaşımı kullanarak siteyi sürekli geliştirmeye devam ediyor.

The post Growth Hacking’le büyüyenler: Quora appeared first on Etohum.

Bir acayip düğün!

Sivas’ın Esenyurt köyünde yaşayan İsma-il’in oğlu Tarık bir gün yurtdışından çıkagelir.Önce her zamanki gibi bir memleket hasreti gibi görünse de bu ziyaretin altındaki esas neden ortaya çıkar: Tarık, görevli olarak çalıştığı Letonya’da Monica adlı bir kızla beraberdir ve aynı ülkede çalışmak için tek yol evlenmeleridir! Kendisinin olurunu almaya gelen oğlunu düğünsüz evlendirmemeye kararlı olan İsmail, alelacele bir düğün telaşına girer. Ama çok hazırlıksız yakalanmıştır. Yine de Tüpçü Fikret’i, Çetin’i ve köyün öğretmeni Saffet’i seferber ederek elde avuçta para yokken 10 gün içerisinde sazlı-sözlü bir düğün hazırlığı içerisine girer. Fikret, Sivas’taki bağlantılarını kullanarak önce bir otel düğünü için söz verse de, işler sarpa sarar ve köy meydanında mütevazı bir düğün hazırlığı başlar. Tam her şey çözüldü derken, esas curcuna düğün gecesi kopacaktır. Devenin sırtında kaybolan gelinden, Rusya’dan gelini geri götürmeye gelen mafyaya kadar Tüpçü Fikret ve Çetin’i bin tane bela beklemektedir.

Google geliştiricileri İstanbul’da buluşuyor

Google Developer Group’un İstanbul’da düzenleyeceği DevFest etkinliği 6 Aralık 2014 Cumartesi günü gerçekleştirilecek.

Google’ın ve sponsoların desteğiyle Türkiye’de birçok ilde gerçekleştirilen DevFest, bu kez İstanbul’da yazılımcıları bir araya getiriyor. Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan etkinliğe yazılım sektöründen birçok konuşmacı katılıyor.

Genç yazılımcılara yönelik Minecreft Workshop’u gibi yan etkinliklerin de düzenleneceği DevFest 2014′e bu linkten kayıt olarak ücretsiz katılabilirsiniz.

The post Google geliştiricileri İstanbul’da buluşuyor appeared first on Etohum.

eBay’in yeni dönem stratejisi: Akıllı perakende

Operasyonel anlamda PayPal ile şirket ayrılığı yaşayacak olan eBay, bu sebeple inovasyon yapabileceği yeni alanlar arayışında. Bunların en başında ise akıllı perakende çözümleri geliyor.

eBay daha önce de buna benzer sistemleri test ediyordu. Ancak PayPal ayrılığı sonrası bu tür ürünler ana büyüme noktası haline gelince eBay de daha ciddi çalışmalara imza atmaya başlamış.

New York ve San Francisco’da bir marka işbirliğiyle hayata geçirilen yeni akıllı mağaza sistemi, mağaza içerisindeki aynaları akıllı ekranlara dönüştürüyor. Bu ekranlar üzerinde kataloga göz atmak, deneme odasında denemek istediğiniz ürünlerini seçmeniz mümkün. Deneme odasında ise sizi yine dokunmatik aynalar karşılıyor. Bu aynalar üzerinden ortamın ışıklandırmasını ayarlayabilir, ürün fiyatlarına bakabilir, yeni ürünleri deneme odasına isteyebilirsiniz. Kararınızı verdiğinizde ödemeyi de bu sistem üzerinden halledebilmek mümkün.

Birkaç farklı markanın daha eBay’in sistemini test edeceği açıklandı. Gelişmekte olan teknolojinin perakende alanına yeni dokunuşlar getiriyor olması şaşırtıcı değil. Ancak henüz o büyük hamleyi göremedik. eBay’in sistemi de devrimsel değil ama eBay’in bu konuda daha ciddi adımlar atabileceğini gösteriyor.

The post eBay’in yeni dönem stratejisi: Akıllı perakende appeared first on Etohum.

Huzurevinde bir Beyaz Melek

Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği Beyaz Melek bu akşam ekrana geliyor.Filmin başrollerini Yıldız Kenter, Arif Erkin Güzelbeyoğlu, Mahsun Kırmızıgül ve Sarp Apak paylaşıyor. Ali ve Reşat, beyin kanseri babaları Ahmet’i kemoterapi için İstanbul’a getirir. Ahmet ağır tedaviye daha fazla katlanmak istemediğinden hastaneden kaçar ve kendini bir huzurevinde bulur. Huzurevi sakinleri çocukları tarafından terk edildiğini sanıp kalması için ısrar eder. Ahmet de durumu kabullenir. Babalarını huzurevinde bulan iki oğul, mutlu olduğunu görünce bir süre orada kalmasına ses çıkarmaz. Ahmet, huzurevinde ummadığı arkadaşlar edinir.