Bir eğlence aracı olarak havuz medyası

Aylar önce bu köşede, mevcut medya düzeni içerisinde hayli eğlenceli günler yaşayacağımızı söylemiştik ama doğrusu bu kadarını tahmin edemezdik.Havuz medyasının, yahut ‘besleme medya’nın dört buçuk aydır yaptığı yayınlar, dünya medya tarihinde şimdiden ilginç bir yer edindi. Arkadaşlarla sabahları, o türden gazetelerin manşetlerine bakıyor, eğlenceli vakitler geçiriyoruz. Zekâ düzeyi hayli düşük, ama yine de eğlendiriyor. Hatta bazen takdir de ediyoruz. Uzun süreli yalan uydurma yeteneği karşısında takdir hislerini ifade etmemek kadirnâşinaslık olur. Bir sabah, “Yok artık o kadar da değil, zirvesi budur!” diyoruz. Ama ertesi gün bakıyoruz, aşmışlar. Mesela, birinin “Ankara’daki paralel kapıcılar” haberini ulaşılamaz sanırken, bir refikleri çıkıp geçen yıllarda İstanbul’da öldürülen Çeçenleri ‘paralel’e bağlayıveriyor. Hele o ‘Paralel polisler 1 Mayıs’ta biber gazı sıkmayacak’ ve ‘Almanya imamı’ manşetleri...Fakaaat, dün öyle bir manşet çıktı ki, eğlencenin dozunu inanılmaz ölçüde artırdı: “Guguk kuşu Harbiye’de. Haber şöyle devam ediyordu: “Devlette guguk kuşu yöntemiyle yuvalanan paralel yapının Harbiye’de de aynı şekilde örgütlendiği ortaya çıktı…” (Bayılırım Türk basınının bu ‘ortaya çıktı’ deyişine) İnanmayacaksınız ama Harp Okulu’ndan uzaklaştırılmış bir şahısla yapılmış röportajın yer aldığı haberin göbeğinde, guguk kuşuyla ilgili üç illüstrasyon vardı. Yanlarında şöyle yazıyordu: 1.“Guguk kuşu, kuluçkaya yatmıyor. Kuluçkadaki sazlık kuşunun yuvasına yumurtluyor. Yumurtasının rengini yuvadakilere benzetiyor (takiyye). Oradaki yumurtalardan birini dışarıya atıyor. 2. “Guguk kuşu yavrusu, diğer yavrulardan bir gün önce yumurtadan çıkıyor. Çıkar çıkmaz diğer yumurtaları yuvadan atıyor (tasfiye ve kadrolaşma). 3. “Sazlık kuşu kendisinden üç dört kat cüsseli guguk kuşu yavrusunu içgüdüsüyle besliyor. Kocaman yavru, küçücük kuşun getirdiği yemi yiyor (himmet).” Olayı daha iyi kavramamız için sayfa editörü bir fedakârlık daha yapıp şu notu düşüvermiş: “Guguk kuşunun taktiği, Gülen cemaatinin ‘takiyye’, ‘haksız kadrolaşma’, ‘himmetle yardım’ ve asıl ‘hak sahibini mağdur etme’ yöntemini akıllara getiriyor.” Vay, vay, vay! Böyle bir habercilik, böyle bir sunum! Bayram günü çalışmanın sıkıntısını dün bu haberle(!) dağıttık, epey güldük. Şimdi bekliyoruz, bakalım hangi refikleri bunu bile aşan bir manşete imza atacak? Çok eğlenceli günler yaşıyoruz, çok. Medya tarihi, bugünleri altın harflerle yazacak! seyirgunlugu@zaman.com.tr