16 Ocak 2015 Cuma

Musa Uzunlar: Kötülük unutulmuyor

Onlarca tiyatro oyunu, diziler ve sinema filmleri... Televizyonda ‘İskender Büyük’ karakteriyle şöhreti yakalayan Musa Uzunlar çarşamba günleri, Kanal D’nin yeni dizisi Poyraz Karayel’de Bahri Umman karakteri ile izleyici karşısına çıkıyor.Dizilerden kazandığını tiyatroda harcayan Uzunlar ile ‘kötü’ rollerin aranan yüzü olmasının altında yatan gerçeği, diziyle gelen şöhreti, mutlu ve mutsuz hallerini, ‘mesleğim’ dediği tiyatroyu konuştuk.Tiyatroya yıllarını vermiş biri olarak, şöhreti televizyonda yakalamanız nasıl bir duygu?İşin doğası böyle. Tiyatro seyircisiyle televizyon izleyicisi oranlarında müthiş fark var. Şöhrete ulaşmak için en ufak çaba sarf etmedim. Sadece oynadığım rol için elimden geleni yapmaya çalıştım. Seyirci özdeşleştiği karakterleri unutmuyor. Bu sayede de sizi tanıyanların sayısı artıyor. İsmimle anılmamdan ziyade oynadığım karakterlerle anılmam bunun göstergesi.Poyraz Karayel’de Bahri Umman adlı bir mafya liderini oynuyorsunuz. Geçmişte de karanlık işlerin ortasındaki İskender’i canlandırdınız. Kötü roller peşinizi bırakmıyor...Bence oyunculuk, oynadığınız karakterle empati kurmaktır. Yargılamak ya da eleştirmek değil. Benzer rollerin teklif edilmesi çok doğal. En son yaptığınız işle hafızalarda kalıyorsunuz, bu da çağrışım yapıyor.‘Şubat’ adlı dizide Aziz Bey ile izleyiciyi daha çok insan ilişkileri üzerine düşünmeye sevk etmiştiniz. Unutmuştuk İskender’i. Hep güçlü adamları oynamak oyunculuk açısından da risk değil mi?Birbirine benzemeyen rolleri seçmeye çalışıyorum. İskender Büyük siyasi kanatta etkiliydi, Bahri mafya kanadında güçlü. Benzer karakterleri farklı oynadığınızda bu sorun ortadan kalkıyor. Sonuçta hiçbir insan birbirinin aynı değil. Belki de kötülük unutulmuyor ve daha fazla hafızalarda yer alıyor. Şubat’ta Aziz Bey’in diğer karakterleri unutturması çok hoşuma gitti.Tiyatrodaki oyunlarınızla anılmak, onlarla anılmak ister miydiniz?Anılmak gibi bir derdim yok. Yaptığım iş tiyatro ya da televizyon izleyicilere bir kapı açabiliyorsa, farkındalık yaratabiliyorsa beni mutlu ediyor. Projelerime aynı özeni gösteriyorum.Bu arada Poyraz Karayel ilk bölümüyle reytinglerde beklenenin altında kaldı. İleriki zamanlar için öngörünüz ne?Reytinglerin gerçek izleyici potansiyelini yansıttığını düşünmüyorum. O günkü gündem reyting oranlarında çok etkili. Seyirci biraz sabrederse çekilen yeni bölümlerden çok keyif alacağını düşünüyorum. Bomba gibi bir ikinci bölüm var ve diğerleri bunu takip ediyor.Televizyondan kazandığını tiyatroda değerlendiren ender oyunculardansınız. Bu çaba niye?Tiyatro, meslek olarak seçtiğim ve eğitimini aldığım bir alan. Ülkemizde çok zor şartlarda tiyatro yapılıyor. Elimden geldiğince birikimlerimi özel tiyatromuzdaki oyunlarla hayata geçirmeye çalışıyorum. Bu sezon “Medea Kali” adlı oyunla seyirciyle buluşacağız. Bu beni çok heyecanlandırıyor.Televizyon sizi mutlu ediyor mu?Yaptığım işin hakkını verebildiğimde çok mutlu oluyorum. Televizyon ya da tiyatroya aynı özeni gösteriyorum. Emeğimin takdir görmesi doğru yolda olduğumu gösteriyor. Bu da bana huzur veriyor. Bazen de her şey yolunda gidemeyebiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder