29 Aralık 2015 Salı

Kaderimin Yazıldığı Gün final yapıyor

Dizinin son bölümünde Kahraman, Ece'yi bulmuş ve Defne'yi adalete teslim etmiştir.

Ancak alacağı haberle şoke olacaktır. Elif, Soner'in elinde tutsaktır. Bir an evvel ondan kurtulmanın ve Kahraman'a haber göndermenin yolunu bulmak zorundadır. Öte yandan Maksut da üst üste aldığı mağlubiyetlerin intikamını alma peşinde, Yörükhanların huzurunu bozmaya yeminlidir. Ancak bu kez Saadet'i karşısında bulacaktır.

Hayat Müjgan'ın karşısına Elif'i çıkarmış, hep eksikliğini hissettiği ailesine kavuşturmuştur. Kıymet ise bütün bu yaşananlarda en fazla dersi alması gereken kişi olarak, ailenin büyüğü olarak büyük bir adım atacaktır. Star TV 20.00

Foursquare iki yılda yarı yarıya eridi

Bir dönemin ”unicorn” girişimlerinden biri olan Foursquare, gerçekleştirdiği bölünme sonrasında da aradığını bulamadı. Şirket, yeni yatırım turunda 2013 yılındaki değerinin yarısından daha az bir değerlemeyle yatırım almayı planlıyor.

2009 yılında kurulan Foursquare, Facebook ve Twitter ile birlikte unicorn girişimler arasında yer alan bir girişimdi. Etkisi ülkemize de yansıyan Foursquare, lokasyon tabanlı ‘check’in’ modeliyle birçok yeni girişime de ilham vermişti. Fakat büyümeyi yavaşlayan şirket, bir bölünme kararı alarak yeni bir stratejiye geçmek zorunda kaldı. Ancak istenen yükseliş halen yakalanabilmiş değil. Öyle ki Foursquare yatırımcıların karşısına çıktığında değerlendirmesi 2013 yılındaki değerinin yarısının altına düşüyor.

Recode’un haberine göre Foursquare, 20 ila 40 milyon dolar arasında bir yatırım için yeni bir yatırım turu başlatmış durumda. Yatırımcılar şirketin değerini 250 milyon dolar civarında belirliyor. Oysa ki şirket 2013 yılında 650 milyon dolar civarında bir değerlemeyle yatırım almıştı. Yani 2 yılda Foursquare yarı yarıya eridi.

Foursquare’in aynı zamanda şirketin satış opsiyonunu da değerlendirmeyi düşünüyor ancak görünüşe göre henüz bir alıcı çıkmış değil.

Foursquare, check’in uygulamasını Swarm olarak kendinden ayırdıktan sonra daha fazla kullanıcı datası içeren ve reklam modeliyle para kazanmayı hedefleyen tarafına güveniyor. Geçmişte VC’lerin yanı sıra Microsoft gibi büyük bir şirket de buna yatırım yapmıştı. Ancak beklenen kullanıcı artışı gelmeyince veri tarafında da bir güçlenme gerçekleşmedi.

Düşüş trendine bakılırsa Foursquare’in dayanacak fazla zamanı yok. Bu da bir satış ya da spin-off’un muhtemel olduğunu gösteriyor. Eğer CEO Dennis Crowley şirketi bu noktadan yeniden büyük başarılara taşıyabilirse, bu girişimler arasında yeni bir Steve Jobs hikayesi yazmasını sağlayabilir. Ama bu kolay olmayacak.

26 Aralık 2015 Cumartesi

Türkiye’yi 1776 Challenge Cup’da temsil edecek girişimler belli oldu

Washington merkezli 1776 VC tarafından düzenlenen 1776 Cup Challenge’a katılacak girişimler, 25 Aralık’ta İTÜ ARI 3’te düzenlenen etkinlikle belirlendi.

Bu yıl Etohum’a başvuran 2000’in üzerinde girişim arasından seçilen 20 girişim, 1776 Cup Challenge finallerine katılabilmek için sahneye çıktı. İTÜ Maslak kampüsünde yer alan ARI 3 binasında gerçekleştirilen etkinliğe girişimcilerin yanı sıra Etohum kurucusu Burak Büyükdemir, İTÜ Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan ve SecureDrive kurucusu Murat Şahin gibi isimlerin yer aldığı jüri üyeleri de katıldı.

Girişimlere 2,5 dakikalık sunum süresinin tanındığı etkinlikte soru-cevap yapılmadı ve tüm sunumların ardından değerlendirme sürecine geçildi. Değerlendirme sonucunda 1776 Challenge Cup’ın Dubai’de düzenlenecek bölge finallerinde Türkiye’yi temsil edecek 3 girişim belirlendi. Seçilen girişimler (sıralama olmaksızın): Positive Enerji, MagPos, Evreka.

1776 Challenge Cup bölge finalleri 11 Şubat 2016’da Dubai’de düzenlenecek.

24 Aralık 2015 Perşembe

Son 7 yılın istatistikleri

Etohum başvuruları bu yıl temmuz ayında başladı ve 22 Kasım’da sona erdi. 2015 yılı içerisinde 2505, 2008 yılından bu yana ise toplam 10.566 başvuru aldık. 2015 yılında bize başvuranlar arasından 500 kişiyle Skype üzerinden görüştük ve bir eleme süreciyle 120 girişimciyi bir sonraki aşamaya geçirdik. Bu 120 girişimcinin tümüyle 1 hafta boyunca yüz yüze görüştük ve ardından seçim sürecini gerçekleştirdik.

Etohum olarak seçtiğimiz girişimlere ortaklık önerisi sunduk ve Türkiye’den 16 girişimle birlikte aralık ayından şubat ayına kadar sürecek olan mentörlük dönemine başladık. Mentorlüklerin verildiği Etohum kampına bu yıl sadece ortak olduğumuz girişimleri davet ettik.

Kurulduğumuz 2008 yılından bugüne kadar Etohum sürecinde 251 girişimci seçtik. Bunların %65’i halen faal, %35’i ise kapanmış durumda. Faal durumda olan 165 girişimden 113’ü yani %45’lik bölümü büyümek ve gelişmek için çalışmaya devam ediyor. Seçilen toplam 251 girişimin %10’u yıldız şirket oldu (Yıldız: melek yatırım – VC yatırımı aldı ya da kendi gelir modellerini oluşturup kâr elde ediyor). %4’lük bir bölümü ise çok hızlı büyüyen girişim haline gelmiş durumda ya da yüksek değerlemelerden yatırım aldı.

Etohum olarak 2008’den bu yana seçtiğimiz toplam 251 girişimden 64’üyle ortaklık kurduk. Bunlar arasından Evidea.com, Connected2me, Pembepanjur.com, bookme.pk diğerlerinden farklı olarak hızlı büyüme göstermeyi başardılar. Bu da %6’lık bir orana denk geliyor. 37 tanesi yani %58’i yaşıyor ve büyümeye çalışıyor. % 36’sı ise kapandı veya pasif durumda.

Bugüne kadar Etohum’a seçilmiş ve oldukça başarılı olmuş girişimleri aşağıdaki şekilde sayabiliriz. Bu listeye ek olarak onlarca girişim de melek yatırım aldı büyümelerini sürdürüyorlar.

Malzemem.com > evidea > Emre Kurttepeli ve Tiger Global yatırım yaptıInfodif > Hasan Aslanoba ve melek yatırımcılar yatırım yaptıGrupanya > melek yatırımcılar ve Intel VC yatırım yaptıConnected2me > 15’e yakın melek yatırımcı ve 500 Startups yatırım yaptıFiloline.net > parcadeposu.com > 212 yatırım yaptıAnneysen > Hasan Aslanoba ve melek yatırımcılar yatırım yaptıInvidyo > Selçuk Saraç yatırım yaptıOde.al > Sanko yatırım yaptıPembepanjur.com > 18 melek yatırımcı yatırım yaptıSmartnews > satın alındıBetikus > gideros > 15 yakın melek yatırımcı yatırım yaptıUnisbul.com > kariyer.net / ilab yatırım yaptıParlakbirgelecek > 500startups yatırım yaptıApsiyon > Yıldırım Holding yatırım yaptıVolt > Hasan Aslanoba yatırım yaptıObilet.com > Hasan Aslanoba ve Earlybird yatırım yaptıIyibilir.com > Doğa Holding satın aldıOtoredi > satın alındı

Etohum süreci değişiyor

Bugüne kadar Etohum kampı sürecine 40’a yakın girişim seçiyorduk ve kamp sonrasında beğendiğimiz girişimlere ortaklık öneriyorduk. Bu yıl sürecimizi değiştirdik ve sadece ortaklık yaptığımız girişimleri seçerek kampa başladık. Etohum girişimlerle %5 nominal hisse değerinden ortak oluyor ve 2 yıl içinde kullanılmak üzere %5‘de girişimciyle belirlenen pazar değerinden opsiyon alıyor. İkinci yüzde 5’lik opsiyon maksimum 20.000 USD olabiliyor. Bu değer girişimin bulunduğu seviyeye göre belirleniyor. Girişimcilerle imzaladığımız 2 sayfalık anlaşma protokolümüzü buradan okuyabilirsiniz.

Bu yıl seçtiğimiz girişimcilere Bernard Huang, Ross Kingsland, Eamonn Carey, Sean Percival, Niko Bonastos, Marvin Liao, Andrea Barrica, Melissa Perri, Aaron Ginn, Dave Zohrob, Vivek Boray, Justin Mares, Bas van den Beld, Hiten Shah, Jamie Quint ve Türkiye’den bir çok mentörümüz destek oluyor. Ocak ayında ilk olarak yatırımcı kulubümüze sunum yapacak olan girişimler, şubat ayında Startup Turkey Konferansı, haziran ayında San Francisco’daki Demo Day ve ekim ayındaki Startup Istanbul Konferansında yatırımcılarla bir araya gelecek.

22 Aralık 2015 Salı

Şevket'le Vahit'in hesaplaşma vakti

Aşk Yeniden'in yeni bölümünde Zeynep ve Fatih Meryem'in Ertan'a zarar vermesini engellemek için habersizce peşlerine düşerler.

Limanda hiç beklemedikleri bir şekilde Şevket'in de Vahit'le hesaplaşmakta olduğunu görürler. Şevket ve Meryem'in suçlu duruma düşmemesi için kafa kafaya verip bir plan yaparlar. Öte yandan malikânede de Mukadder ve Gülsüm, Zeynep ve Fatih'i bir araya getirebilmenin planları içindedir. Fatih ve Zeynep gerçekte ayrılmadıklarını herkesten saklamaya çalışıp bu uğurda planla oyun içinde oyun çevirirken Orhan da birtakım planlar peşindedir. FOX TV 20.00

Beyin göçü ve Samuel Eto’o

Yazar: Alper ŞAŞMAZ – Sanayi ve Teknoloji Uzmanı – Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Öncelikle beyin göçü ne demektir herkesin bildiğine eminim ama yine de yazayım. Beyin göçü, büyük uğraş ve kaynaklarla yetişen bilim insanı, mühendis, araştırmacı gibi nitelikli insan gücünün ilgisizlikten ve imkânsızlıklardan ötürü kendisi için daha iyi olacağını düşündüğü ülkeye göç etmesidir. Ülkemiz açısından da beyin göçünün engellenmesi çok önemli bir konudur. TÜBİTAK’ın öncülük etmiş olduğu programlar kapsamında başka ülkelerde yaşayan bilim insanlarımızın geri döndürülme çabaları devam etmektedir. Son 8 yılda toplam 600’e yakın araştırmacımız Türkiye’ye geri dönmüş vaziyettedir. Bu çalışmalar gerçekten dikkate değer ve önemli gelişmeler. Umarım sayıları giderek artar.

Çoğunlukla beyin göçünden anlaşılan şey insanımızı kaybetmemek oluyor. Son zamanlarda Nobel ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz SANCAR için de aynı şey konuşuldu. Ve dünyanın dört bir tarafında yaşamını sürdürmekte olan nice nitelikli insanımız için de. Fakat burada bir saniye duralım istiyorum. Yukarıda beyin göçünün tanımıyla bizim anladığımız şey arasında ciddi farklar bulunuyor bence. Çünkü ülkemize olabilecek yabancı beyin göçünü tartışmıyor ve üzerinde hiç durmuyoruz. Olayı sadece gideni geri getirmek gibi algılıyoruz.

Evet, bugün vurgulamak istediğim konu ülkemize nitelikli göçmenlerin gelmesinin sağlanmasıdır. Dünyada bu işi çok iyi yapan ülkelerin başında gelen ABD’de en başarılı teknoloji şirketlerinin %60’ı birinci ve ikinci nesil göçmenler tarafından kurulmuştur. Keza AB ülkeleri de bu konuda son derece başarılı göçmen politikalarıyla kalifiye insan gücünü elinde tutmayı sağlamıştır. Hala birçok ülke başarılı bilim adamlarını, araştırmacılarını ve girişimcilerini kendi ülkelerine çekme gayretindedir.

Teknoloji girişimciliğin çok ama çok önemli olduğu günümüz dünyasında ülkeler uluslararası katılıma açık hibe destek programlarını yürüterek genç ve yetenekli beyinleri ülkesine taşımak istemektedir. Birkaç örnek program olarak Exist (Almanya), Sirius (İngiltere), Start-Up Chile (Şili), French Tech Ticket(Fransa) gösterilebilir. Bu liste daha da uzatılabilir.

Türkiye’de ise uluslararası başvurulara açık teknogirişimcilik destekleri maalesef bulunmamaktadır. Her geçen gün yeni destek programları açılmasına rağmen bu konuya gereken önem verilmemiştir. Son zamanlarda Girişimcilik Destek Paketi kapsamında işini kurmak isteyen gençlere 50.000 TL karşılıksız destek ve 100.000 TL’ye varan faizsiz kredi imkânı sağlayacak bir program daha açılacaktır.  Açıkçası ben ülkemizde yeni bir destek programının gerekli olduğunu düşünmüyorum. Böyle düşünmenin nedeni ise hali hazırda Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB tarafından yürütülen programlar için yeterli başvurunun gelmemesidir. Yani yeni bir destek ihtiyacı söz konusu değildir. Esas ihtiyacımız ülkemizdeki nitelikli insanların artırılmasıdır.

Bu kapsamda mevcut durum değerlendirilecek olursa teşvik ve hibe programlarının uluslararası başvurulara açık hale getirilmesiyle yabancı beyin göçünü sağlayabiliriz. Tüm dünya bu konuda sağlam adımlar atarken bizler de seyirci kalmamalı üzerimize düşeni yapmalıyız. Futbolda olduğu gibi menajerlik sistemini kurarak dünyanın çeşitli yerlerindeki yeni yetenekleri keşfetmeliyiz. Zaten ülkemizde melek yatırımcılar, fon kuruluşları ve yatırım ağları bu konuda yeterli networke sahiplerdir. Bu sayede ülkemize yüksek kalifiyeli insanları getirerek daha fazla başarılı olabiliriz. Sonrasında girişimciliğin Roberto Carlos’ları Sivas’a, Samuel Etoo’ları Antalya’ya mutlaka gelecektir. Tek yapmamız gereken onların buraya gelmesini sağlayacak programları hayata geçirmek olacaktır.

Görsel: Kürşat Zaman

 

19 Aralık 2015 Cumartesi

BİR ‘FOTOĞRAF' UĞRUNA

Walter Mitty, 16 yıldır aynı dergide çalışan, işten eve, evden işe, rutin bir hayata sahip hayalperest bir adamdır.

Diğer yandan çalıştığı dergi, son kez basılı bir yayın yapacak ve kapakta kullanılacak fotoğraf Walter tarafından basılacaktır. Derginin basılı yayın hayatına veda edeceği son sayısında çıkması planlanan bu önemli fotoğrafın yok olmasıyla işler karışır. Walter'ı ve arkadaşı Cheryl'ı akıl almaz olaylar ve sürpriz gelişmeler beklemektedir.

Whatsapp Brezilya’da Yasaklandı

Yazar: Said Murat – Brezilyadan.com

İnternet alemini kasıp kavuran ve milyonlarca üyesi ile her kıtada kendini kanıtlamayı başaran Whatsapp, Brezilya’da Yasaklandı.

Brezilya’da mahkemece görülen ceza soruşturmaları davaları sonrasında 17 Aralık 2015 tarihi itibariyle Whatsapp’a erişimin engellenmesi kararı alındı.

Akşam 23:30 (16 Aralık) itibariyle 3G ve 4G kanallarından Whatsapp’a erişim engellendi. Daha sonrasında Wi-Fi ve diğer tüm ağlardan erişim de engellendi. 48 saatlik bir engel olduğunu dile getirenler olsa da, bu durumu zamanla göreceğiz.

Gece yarısı tüm sosyal medya platformlarından Brezilyalılar ‘Nasıl engellenir? Erişim özgürlüğü istiyoruz!’ şeklinde paylaşımlarla protestolara başladılar.

Mark Zuckerberg, hem İngilizce hem Portekizce olarak yasağı kınadı. ConnectBrazil etiketi ile Facebook sayfasından seslenen Mark, Brezilya’dan Whatsapp’a erişen 100 milyon aktif üyesi olduğunun altını çizip, mahkeme kararının özgürlüğü kısıtlamaması gerektiğini dile getirdi. 2014 yılında Facebook ailesine kattığı Whatsapp’ı her geçtiğimiz güncelleme ile geliştirmeye devam eden Mark ve ekibi, Brezilya’dan erişim alamıyor şuan. Yüz milyon üye de, hiç de azımsanacak bir rakam değil tabi ki. ‘Facebook Messenger ile iletişim kurmaya devam edebilirsiniz, ancak biz bu yasağın kaldırılması için çalışmalarımıza devam ediyoruz’ diyen Mark, Brezilya’da yaşayanların #ConnectBrazil etiketi ile sesini duyurmasını rica ediyor.

São Bernardo do Campo Birinci Suç Mahkemesi tarafından alınan karar sonrası, Whatsapp’a gelen erişim engeline sosyal medyada tepkiler çığ gibi büyüyor. Mahkeme tarafında duranlar ‘Whatsapp etkisiyle binlerce kullanıcı GSM operatörlerini iptal ettirdiğini ve Whatsapp’ın illegal bir iletişim platformu olduğunu’ savunuyor.

Erişim engeli ne kadar sürer, ne zaman sona erecek ve girişimcilik pazarına inanılmaz katkıda bulunan Brezilyalılar Whatsapp’a ne zaman erişerek özgür iletişime kavuşacaklar, merak konusu.

17 Aralık 2015 Perşembe

Sultan Ahmed ölüm döşeğinde

Muhteşem Yüzyıl Kösem'in yeni bölümünde Sultan Ahmed, çiçek hastalığına yakalanıyor.

Safiye Sultan, Şehzade Mustafa'yı tahta çıkarmak için Halime ile anlaşma yapıyor. Taht hazırlığı sürerken, Şehzade Mustafa da hastalığın pençesine düşüyor. Ve hanedan, eşi görülmemiş bir krizin eşiğine gelir. Şahin Giray tahta çıkmak için gün sayarken, hanedanı kurtaracak yeni bir umut yeşerir. Ancak Halime, verdiği emirle son umudu da yok eder. İktidarını kaybetmek istemeyen Safiye ise yeni taht adayını açıklar. Herkesi şok edecek bu isim, yeni bir savaş başlatır. Star TV 20.00

Etohum 2016’da 16 Türk, 5 yabancı girişimi destekleyecek

Etohum 2016 yılında sürecinde değişikliğe gidiyor ve özellikle girişimci seçimlerinde global bir stratejiye geçiş yapıyor. Bu yıl 1771 Challenge Cup’ın İstanbul ayağını ilk kez düzenleyecek olan Etohum, ayrıca bu yıl 15 girişim yerine 16 Türk ve 5 yabancı girişim seçerek toplamda 21 girişimciyi destekleyecek.

Şimdiye kadar Girişimcilik Zirvesi’nde Etohum 40 ve Etohum 15 listelerini açıklayan Etohum, bu yıl 21 girişim duyuracak. Bunun sebebi Türkiye’den çıkan girişimlerin yanında 5 yabancı girişimin de eklenmiş olması. Temmuz ayından bu yana 2500 başvuru arasından yüzlerce girişimciyle birebir görüşen Etohum ekibi, yoğun ve zahmetli seçim sürecini tamamladı. 16 Türk girişimin yanı sıra Etohum bu yıl Hırvatistan, Nijerya, Bangladeş, Hindistan, Pakistan’dan 5 girişime daha ortak oldu.

Tüm girişimler 30 Ocak 2016’da İTÜ SDKM’de düzenlenecek olan Girişimcilik Zirvesi’nde açıklanacak.

30 Ocak 2016’da düzenleyeceğimiz Girişimcilik Zirvesine katılmak isterseniz kayıt olabilirsiniz.

15 Aralık 2015 Salı

Girişimcilik konusunda Türkiye’ye model ülke hangisi?

Yazar: Alper ŞAŞMAZ – Sanayi ve Teknoloji Uzmanı – Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

Bir soruyu bu aralar karşılaştığım herkese soruyorum. Birbirinden farklı cevaplar alıyorum. Soru sadece “ Türkiye’ye en çok benzeyen ülke hangisi ?” Aldığım bazı cevapları paylaşmak istiyorum. Pakistan, Yunanistan, İtalya, İspanya, Azerbaycan, Rusya, Şili, Brezilya, Meksika ve Arjantin ülkemize en çok benzetilen ülkeler. Toplamda yirmiye yakın ülke Türkiye’ye benzetildi. İstediğim tam cevabı henüz alamadım.

Evet, soruyu yanlış sormuştum çünkü hangi özelliği ile benzediğini de belirtmek gerekiyordu. Aslında bu soruyla varmak istediğim nokta tamamen şuydu. Bizim ekonomik ve refah seviyesi olarak örnek almamız gereken ülke ya da ülkeler hangileriydi? O yüzden model ülkeleri bularak onların başarılı alanlardaki uygulamalarının ülkemize transferinin mümkün olup olmadığını görmekti. Çünkü bulabildiğim örnek çalışmalar beni tatmin etmemişti.

Önümüze yıllardır konulan ithal hedefler, belirlenen rol modeller ve stratejilerin uyumlu olmadığı çok açık görünüyor. Örneğin Güney Kore 1980 yılında ekonomik olarak aynı durumda iken arayı teknolojik bir devrimle fazlasıyla açması ve bu konu üzerine yazılan rapor, makale ve tezlerde sürekli Türkiye ile kıyas yapılması pek anlam ifade etmiyor bence. Ya da Finlandiya eğitim sisteminin bizim ülkemizde uygulanabilmesinin tartışılması da. Aynı şekilde İsviçre, ABD, Singapur, İrlanda ve Almanya’nın da…

Gelişmekte olan Türkiye için belirlenen stratejileri çok yönlü ele almak gerekiyor diye düşünüyorum. Yüzyılların ürünü olan inanç sistemimiz, kültürel yapımız, stratejik konumumuz, demokrasi anlayışımız, terör gibi bölgesel ve coğrafik sorunlarımız vb. birçok önemli parametreden bağımsız yapılan değerlendirmeler ve yapılan mukayeseler çok fazla karşılık bulmamakta. O bakımdan daha özgün modeller üzerinde yoğunlaşmak gerekiyor.

Bu noktada ne yapmalıyız peki? Öncelikle ülkemizi çok iyi tanımamız gerekiyor. Ne yapabileceğimizi ve kapasitemizin ne olduğunu görmemiz de. Mevcut şartlarla ülkenin kendisine has özelliklerinin dışına çıkılarak başarılı olunamayacağını da anlamamız gerekiyor. Yani Akdeniz bölgesinde çay yetiştirmenin mümkün olmadığını bilmemiz lazım. Hayal ettiğimiz ülke ile gerçek Türkiye’yi karıştırmamalı ve makul çözümler üzerine kafa yormalıyız. Ülkemizin kaldıramayacağı yükleri ve sorumlulukları vermek bizi bir adım öteye taşıyamayacaktır.

Ülkemizde bu konularda çalışma yapan tüm herkese önemli görevler düşmektedir. Yere sağlam basan hedeflerin belirlenmesi ve yeni stratejilerin ortaya konulması hayati önem taşımakta. Kabul etmekte zorlansak da ülke gerçekleri ile yola çıkarak farklı parametreler üzerinde düşünmeliyiz. Belki de yeni baştan öncelikli alanlar bulmalıyız. Geçmişte edindiğimiz tecrübe ve verilerle başarılı olabileceğimiz alanları tespit edip o yönde çalışmalar yapmalıyız. Aksi takdirde gelişmiş ülkelerin özgünlüğünü, markalarını konuşmakla vakit geçirmeye devam edeceğiz. Konunun en başında sorduğum soruya tekrar gelecek olursak da rol model olabilecek ülkeleri belirlerken öncelikle ülkemizde uygulanabilirliği kriterini en öne taşıyarak hareket etmeliyiz. Sonrasında eminim ki bu topraklar için en uygun tohumlar ortaya çıkacaktır.

ZEYNEP'İN PLANLARI BİTMİYOR

Aşk Yeniden'de Şaziment, rol yeteneğiyle Mukaddes'in gözüne girmiştir.

Fatih ve Zeynep daha sorunu çözdüklerine sevinemeden Mukaddes yeni bir sorun çıkarır. Gelin adayını yakından tanımak istemektedir. Şaziment'i ikinci bir buluşmaya ikna etmek için çabalayan Zeynep ve Fatih, bir yandan da Fatih'in teyzesi Mukadder'in sorgulamalarıyla uğraşmaktadır. Zira Mukadder, Fatih ve Zeynep'i bir araya getirmeye çalışmaktadır. Ayrılık yalanı giderek karmaşık bir probleme dönüşmektedir. Fatih ve Zeynep'in akıllarına gelen tek şey, hedef şaşırtma yöntemi olur. Böylece ezeli rakip kız kardeşleri yani Mukaddes ve Mukadder'i birbirlerine düşürüp kendilerini unutturmaya karar verirler. Fox TV 20.00

12 Aralık 2015 Cumartesi

STÜDYOYU ZOMBİLER BASTI!

Mehmet Turgut'un sunduğu eğlence programı Falan Filan bu akşam başlıyor. İkinci sezonunun ilk bölümünde unutulmaz güldürü ustalarından Kemal Sunal'ın kızı Ezo ve oğlu Ali Sunal zombi olup Turgut'un stüdyosunu basıyor.

İki kardeşin, zombi kılığında Turgut'a poz verdiği çekimlerde kardeşler özel efekt makyajıyla korkunç zombilere benzetildi. CNN TÜRK 23.00

Magic Leap 827 milyon dolarlık yeni bir yatırımla AR alanında güçleniyor

Son dönemde Augmented Reality – Artırılmış Gerçeklik alanında dikkat çeken girişimlerden biri olan Magic Leap, henüz herkese gösterdikleri bir prototipi olmamasına rağmen yatırım almaya devam ediyor.

Özellikle Oculus’un etkisiyle son dönemde trend sanal gerçeklik yönüne kaymış olsa da bazıları halen artırılmış gerçekliğin de bir şansı olduğunu düşünüyor. Sanal gerçekliğin aksine tümüyle sanal bir dünya yaratmayan bu teknoloji, sanal görüntüleri gerçek dünyadaki objelerle etkileşime sokabiliyor. Aslında bu iki teknoloji de uzun zamandır bilinen teknolojiler, ancak yeni girişimler onları bambaşka seviyelere taşıyor.

Magic Leap’in ürününü henüz kimse görmemiş olsa da şirketin artırılmış gerçeklik tecrübesini özel bir gözlük kullanarak yaşattığı söyleniyor. Elbette geçmişte gördüklerimizden çok daha başarılı olsa gerek. Zira şirketin son yatırım turunda aldığı miktar 827 milyon dolar. Üstelik bu ilk yatırım turu da değil. Geçtiğimiz yıl Google Ventures da şirkete 500 milyon dolaylarında bir yatırım yapmış ve Google’ın iki üst düzey yöneticisi Magic Leap’in yönetim kuruluna dahil olmuştu.

width="858" height="470" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Bu yatırım turunda ise özellikle Alibaba’nın önemli bir pay sahibi olduğu söyleniyor.

Magic Leap’in kurucusu Rony Abovitz, başarıyla yeni tanışan biri değil. Bir önceki girişimi olan Mako Surgical’i 1.65 milyar dolara satan Abovitz, ardından Magic Leap’e yoğunlaşmış. Kendisinin bir TED konuşması da bulunuyor. Görünüşe göre bu ismi gelecekte daha sık duyacağız.

width="858" height="470" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

10 Aralık 2015 Perşembe

Bangladeş’te Uber değil BDcabs kazanıyor

Bangladeşli bir girişim olan BDcabs, Uber’in girmek istemediği ülkede farklı iş modeliyle önemli bir çıkış yakalamış duruma. BDcabs’i bizim için önemli kılan ise Etohum’un yatırım yaptığı şirketlerden biri olması.

Asya’da yeni nesil taksi hizmetleri konusunda önemli bir çekişme var. Tüm dünyada gücünü gösteren Uber, DidiKuaidi gibi rakipler karşısında zorlanıyor. Zira Asya’da da çok güçlü yatırımcılar ve özellikle Çinli girişimciler bunu avantaja çevirmesini biliyor. Ancak Asya’nın esas zorluklarından biri de ülkelerin kendine has iç dinamikleri. Trafik farklı, kullanıcı talepleri farklı, yasalar farklı. Bu sebeple bazı ülkelerde dünya devleri değil, lokal girişimler pazarı domine etmeyi başarıyor.

Bangladeşli BDcabs de bunlardan biri. Erken aşamada Etohum’dan yatırım alan BDcabs’i başarılı kılan elbette Bangladeş’in dinamiklerini çok iyi biliyor olması. Ancak onlar sadece bir Uber taklidi olmak istememişler. Bunun yerine kendi iş modellerini ve sistemlerini geliştirmeyi tercih etmişler. Bu durum onların Bangladeş’te hem de dünyada dikkat çekmelerini sağlıyor.

BDcabs’in modelinde kendi araçlarıyla hizmet veren, normal sürücüler bulunmuyor. Bunun sebebi güvenlik endişesi. Bangladeş’te özel şoförler pek güvenilir değil. Nitekim kullanıcılar da taksi şirketlerine daha çok güveniyor ve onları tercih ediyor. Bu durum Hindistan’da Uber sürücüsünün karıştığı tecavüz skandalına benzer durumlar yaşamalarını önlüyor.

BDcabs aslında bir tür aracı kurum olarak çalışıyor. Kendi yazılımını taksi, araç kiralama ve özel taşımacılık şirketlerine sunan BDcabs, onlarla çeşitli anlaşmalar yapıyor. Bir kullanıcı, BDcabs uygulamasını açtığında lokasyonu belirleniyor ancak ona en yakın sürücü önerilmiyor. Öncelikle kullanıcıya ne zaman hizmet istediği soruluyor. Eğer anlık bir hizmetse bunu muhtemelen bir taksi karşılayacak demektir. Dolayısıyla istediği taksi kendisine yönlendiriliyor. Ancak isterse hizmeti daha sonraki bir zaman için de talep edebiliyor. Bu bir kiralık araç ya da özel şoför hizmeti olabilir. Yani dilerse 2 saat sonra kendisini havalimanından alacak bir VIP minibüs talep edebilir.

Dolayısıyla BDcabs aslında sürücüler ya da araçlarla direkt olarak ilgilenmiyor, bunun yerine taşımacılık şirketleriyle anlaşma yaparak onlara müşteri yönlendiriyorlar.

Nakit, kredi kartı ve mobil ödeme kabul eden BDcabs, Bangladeşte’te birkaç aydır faaliyette olmasına rağmen günlük 300-400 çağrıya ulaşmış durumda. Öyle ki Asya bölgesinde önemli bir yayın olan Tech In Asia‘nın da dikkatini çekmişler.

Anastasia saraydan kaçıyor

Muhteşem Yüzyıl Kösem'de Sultan Ahmed, Mehmed Giray'ın idamına hükmediyor.

Fahriye Sultan, Ahmed'e meydan okuyor. Şahin Giray, Ahmed'i öldürmek için harekete geçiyor ve hiç umulmadık biri ona yardım ediyor. Reyhan Ağa, Anastasia'nın gerçekleri hatırladığını anlıyor. Ahmed ise kendisine söylenen yalanların peşine düşüyor ve çok güvendiği birinin geçmişindeki karanlık sır açığa çıkıyor. İskender, Anastasia'ya saraydan kaçması için yardım ederken bir masum canından oluyor. Star TV 20.00

8 Aralık 2015 Salı

Güne Bakış ekrana döndü

Erkan Akkuş, sunuculuğunu yaptığı Güne Bakış programına CanErzincan TV ekranlarında devam ediyor.

Gündemin öne çıkan başlıklarının özgür ve tarafsız olarak ele alındığı Güne Bakış'ın dün yayınlanan ilk bölüm konukları Mehmet Altan, Oğuz Karamuk ve Şükran Somer'di. Programın büyük emeklerle hazırlandığını vurgulayan Erkan Akkuş “Arkadaşlarımız büyük emek harcıyor. Bize düşen de bu emeğin hakkını vermektir. Beklenmedik hadise ve mecburi ayrılık sonrası insanlar umutsuzluğa düşmüştü. Televizyon izlemiyoruz ve ekranımız boş kaldı diyenler oldu. Açıkçası ben de ekranı ve mesleğimi özlemiştim. İyi ki de başlamışım. Eksikliklerimiz var tabii ama bunlar işimizi yapmamıza engel olacak boyutta değil. Daha güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Halkımızdan da büyük destek gördük.” dedi.

CanErzincan renkleniyor

CanErzincan TV'de yenilikler devam ediyor. Turan Görüryılmaz, hafta içi her sabah saat 07:00-10:00 arasında tüm Türkiye'ye ‘Günaydın' ile seslenecek. Nazlı Ilıcak ise usta gazetecilerin de aralarında bulunduğu tartışma programları ile gündemin merak edilenlerini konuşacak. Kanalın haber bültenleri de Özlem Zengin'e emanet edilirken, Fatih Akalan da yeni programıyla izleyici karşısına çıkacak.

Türkiye’nin ilk Google Geliştirici Zirvesi, 19 Aralık’ta İstanbul’da

Google Developers Launchpad programı çerçevesinde gerçekleştirilecek olan Türkiye’nin ilk Google Geliştirici Zirvesi, 19 Aralık’ta İstanbul’da. Teknik bir etkinlik olan bu zirveye davet edilecek girişimler başvurular arasından seçiliyor.

Google Developers Launchpad programı başarılı uygulamalar oluşturulmasına ve ölçeklendirilmesine destek sağlamak için Google tarafından kurulmuş bir program. Bu program; girişimlerin, uygulama geliştirme, dağıtma ve para kazanmasına olanak tanımak için, Google altyapısı (cloud, firebase), kullanıcı deneyimi yorumları, topluluk danışmanlığı ve program etkinlikleri gibi olanaklar sağlıyor. Etohum’un da üyesi olduğu bu programa zirveden bağımsızı olarak dilediğiniz zaman başvurabilirsiniz.

Google Developers Summit ise yine Google tarafından dünyada birçok farklı ülkede düzenlenen bir etkinlik ve bu yıl ilk kez Türkiye’de de organize ediliyor.Etkinlik, dünyanın dört bir yanından gelecek Googler’lar ile kod laboratuvarları ve teknik konuşmalar içeriyor. Bu sebeple hem katılımcı hem de girişimci tarafında teknik bilgiye sahip kişilere hitap ettiğini söyleyebiliriz. Nitekim Google, zirveye sadece davet üzerine katılımcı – girişimcileri kabul ediyor.

Google ekibi girişimcilerde aradıkları kriterleri kapalı tuttuğu için verebileceğimiz tek tavsiye bir Android uygulamanızın bulunması olabilir. Başvurmak için bu formu doldurabilirsiniz:

6 Aralık 2015 Pazar

Uber yeni bir yatırım turuyla değerini 62 milyara yükseltebilir

Girişimcilik dünyasında ‘Unicorn’ dendiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Uber, parıldamaya devam ediyor. Kurulalı 5 yıl olmasına rağmen 10 milyar dolardan fazla yatırım alan Uber, yine 2.1 milyar dolarlık bir yatırım arayışında.

Uber henüz bu konuda bir açıklama yapmadı ancak Bloomberg’e göre 2.1 milyar dolarlık yatırım turu için hazırlıklar başlamış durumda. Elbette şimdiye kadar 10 milyar dolar yatırım almayı başaran Uber’in bu turda da yatırımcı bulması zor olmayacaktır. Bu yüksek yatırım miktarına rağmen…

Uber’in değerlemesi ise onu zirveye taşımaya aday. Bloomberg’e göre Uber, bu yatırım turunda 62.5 milyar dolar değerleme üzerinden yatırım alacak. Bu da onu Xiaomi’nin önünde, dünyanın en değerli girişimi olarak zirveye yerleştirebilir.

Değeri Silikon Vadisi’nin önemli şirketleriyle aynı seviyede olmasına rağmen Uber halen olgun bir şirket olduğunu düşünmüyor. Gelen baskılara rağmen CEO Travis Kalanick, Uber’in henüz halka açılmaya hazır olmadığını ve birkaç yıla daha ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Uber şuan 67 ülkede faaliyet gösteriyor ve sadece ABD’de 8 milyondan fazla kullanıcısı var. Ancak Uber hem yeni kullanıcı ve sürücüler kazanmak, hem de lobi faaliyetleri yürütmek için yüksek giderler harcıyor. Ayrıca şirket son zamanlarda yemek ve dağıtım faaliyetlerine de adım atıyor. Dolayısıyla Uber, giderleri yüksek olmasına ve henüz tüm dünyada iş modelini oturtamamış olmasına rağmen çok büyük bir şirket ve eğer beklenen hedeflere erişirlerse değeri birkaç yüz milyar dolar ile ifade edilir hale gelebilir.

5 Aralık 2015 Cumartesi

Dikkat kahraman çıkabilir!

Marvel'ın ilk süper kahraman ailesi, şimdiye kadarki en zor görevleriyle karşı karşıyadırlar.

Gizemli galaksiler arası bir haberci olan Silver Surfer, dünyayı yok oluşa hazırlamak için gezegene gelmiştir. Silver Surfer etrafta yıkım ve kargaşa yaratırken, kahramanlarımız bu gizemi çözmeye ve sürpriz bir şekilde tekrar karşılarına çıkan azılı düşmanları Doktor Doom ile yüzleşmeye hazırlanıyor.

4 Aralık 2015 Cuma

Safiye Sultan'ın verdiği karar sarayı bölüyor

Muhteşem Yüzyıl Kösem'de Ahmed, İskender'in kaderini değiştirecek bir karar veriyor.

Safiye Sultan, kızı Fahriye'yi evlendirmek için öyle bir isim öneriyor ki herkes şaşkına dönüyor. Derviş'in hızlı yükselişi ise divanda itirazlara sebep oluyor. Osmanlı'nın iki azılı düşmanı Şahin Giray ve Celaliler güçlerini birleştiriyor. Bu arada Anastasia saraydan kaçmak için kendisine yardım edecek kişiyi buluyor. Tüm ekibinin dağıtılmasının ardından Safiye Sultan ile Ahmed arasında ipler de iyice gerilir. Star TV 20.00

3 Aralık 2015 Perşembe

Baba olan Mark Zuckerberg, hisselerini yeni organizasyonuna devrediyor

Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’in eşi ilk çocuklarını dünyaya getirdiğinde alışık olunmadığı şekilde bir tatile çıkacağı söyleniyordu. Ancak Mark Zuckerberg beklenmedik bir hamle yaparak eşiyle birlikte insanlık adına çalışacak yeni bir organizasyon kurduğunu ve hisselerinin %99’unu bu organizasyona bağışlayacağını duyurdu.

Bu organizasyonun duyurusunun Zuckerberg’in baba olduğu zamana denk gelmesinin sebebi; yeni Chan – Zuckberg organizasyonu, dünyada insanların özellikle de çocukların eşitliği ve refahı üzerine çalışacak. Amaç dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için mümkün olduğunca çaba göstermek.

Bu amaç doğrultusunda organizasyonun duyacağı maddi kaynak, Mark Zuckerberg’in Facebook’taki hisselerinden gelecek. Zuckerberg, Facebook’ta sahip olduğu hisselerin %99’unu bu organizasyona devredecek. Facebook’un şimdiki değeri üzerinden düşünürsek Zuckberg’in bağışladığı hisselerin değeri 45 milyar doları buluyor. Ancak hisselerin hepsi hemen satılmayacak. Yapılan bildiride organizasyona kaynak sağlamak için 3 kez, 1 milyar dolardan fazla olmamak kaydıyla hisse satışı yapılacağı duyuruldu. Mark Zuckberg ise Facebook’daki CEO’luk görevine devam ederken yönetim kurulundaki rolünü de sürdürecek.

Özel yatırımlar yapacak

Chan – Zuckerberg oluşumu, Bill – Melinda Gates Vakfı’na benzer bir imaj çizse de aslında bir vakıf değil. Bir Limited şirket olarak düzenlenen oluşum, sosyal sorumluluk projeleri ve gerektiğinde kural değişikliği gibi konularda aktif rol alırken bir yandan da yatırımlar yapacak. Şirketin yatırımlarından elde edeceği gelir de yine şirket projeleri için harcanacak.

Yapılan açıklamaya bakılırsa organizasyonun iki amacı olacak; bunlardan birincisi dünya çapında yoksulluğun ve eşitsizliğin azaltılması olarak belirtilmiş. İkincisi ise insanoğlunun gelişimi ve refahı adına yürütülecek projeler; tıp, ekonomi ve bilgiye erişim. Dolayısıyla bu organizasyon bu alandaki girişimlere de yatırım yaparak bir VC rolüne de bürünebilir. Nitekim resmi açıklamada da ‘özel yatırımlar’ yapılacağı belirtilmiş.

2 Aralık 2015 Çarşamba

Etohum’dan tohum yatırımı alan Bookme.pk, Myanmar’a açılıyor

Geçtiğimiz yıl Startup Istanbul’a katılan ancak finale kalamayan Bookme.pk, ardından Etohum’dan bir tohum yatırımı almıştı. Bu yatırımla birlikte yükselişe geçen Bookme.pk, kendi ülkesinde aldığı bir yatırımla büyümesine hız kattı. Şimdi ise ilk yurt dışı hamlelerini yapıyorlar.

Faizan Aslam tarafından kurulan Bookme.pk, Pakistan’da sinema, organizasyon ve konser biletlerini satan bir platform olarak pazarın en büyük oyuncularından biri konumunda. Bookme.pk’yı bizler için önemli kılan ise 2014’te Startup Istanbul ve Startup Turkey’de finale kalamamış olmasına rağmen Etohum’dan tohum yatırımı ve ardından da kendi ülkesinde yatırım almasıydı.

Bookme.pk, bugün ilk yurt dışı hamlesine imza attı. Gelişmekte olan bir pazar olan ve özellikle %50 mobil penetrasyona ulaşmasıyla dikkat çeken Myanmar pazarına giriş yapan Bookme.pk, hızlı bir yükseliş hedefliyor. Yerel partner olarak Lychee Ventures ile işbirliği yapacak olan Bookme.pk, Myanmar’ın birçok yabancı şirketin ilgisini çektiğini ve 2016’nın sonlarında %75 mobil penetrasyonla patlama yapacağını tahmin ediyor. Myanmar’ın nüfusu ise 52 milyon.

Bookme.pk’nın aldığı son yatırım sonrası tahmini değeri 4 milyon dolar olarak belirlenmişti.

karanlık uzuyor

Cenk, Amerika'dan yeni dönmüştür. Eski arkadaşı Cenk'i ziyarete giden Ece'nin, Cenk ile ilgili kafa karışıklığı sürerken ikili birden evde yalnız olmadıklarını fark eder.

Bir hırsızlık girişimi olur. Hırsızlığı, ardından işlenen bir suç takip eder. Ece gider, Faruk gelir. Üç insan hem birbirlerinden sakladıklarıyla hem de bir suçla baş etmeye çalışır. Ancak bu, düşündükleri kadar kolay olmayacaktır.

28 Kasım 2015 Cumartesi

Yolumuz uzun

2014 yapımı filmde her şeyin yanlış bir yöne saptığı bir dünyada Peygamber Nuh, Yaradan tarafından yaşanacak büyük bir tufana karşı uyarılır.

Yaradan ondan büyük bir gemi inşa etmesini ve yeryüzünde yaşayan tüm hayvan cinslerinden bir çiftini gemiye almasını emreder.

DJI’ın yeni dronu çiftçiler için tohum ekiyor

Drone üreticileri görüntüleme sektörüne yönelerek pazarı basit hobi araçları pazarının çok ötesine taşıdı. Bu alanda halen gidilecek yol olduğu da aşikar. Ancak DJI ile birlikte yepyeni bir büyüme alanı açılıyor: tarım.

Elbette drone pazarı sadece son tüketicilere yönelik drone’lardan ibaret değil. Özellikle askeri alanda ciddi gelişmeler olduğu biliyoruz. Ancak son tüketicilere drone sunan firmalar, ürünlerini yukarıya yaklaştırmaya devam ediyor. Bir süredir kameraya sahip drone’ların yakaladığı müthiş popülaritenin ardından artık daha dayanıklı, daha yüksekten daha uzun süre uçabilen drone’lar pazarlanmaya başladı. Bu da farklı genişleme alanlarını beraberinde getiriyor. Onlardan biri de tarım sektörü.

Çinli drone üreticisi DJI’ın yeni drone’u da tam olarak bu pazarı hedef alıyor. 8 pervaneli bir tasarıma sahip olan Agras isimli drone, üzerindeki püskürtme ağızları sayesinde tarla üzerine tohum ekimi yapabiliyor. Üstelik kendi sensörleri sayesinde ekim için en iyi yüksekliği tespit edip işlemi otomatik olarak da gerçekleştirebiliyor.

Büyük kameralar taşıyan bu drone’un 10 litrelik sıvı kapasitesine sahip olması şaşırtıcı değil. Ancak 15 bin dolar civarında olması beklenen fiyat etiketi böyle bir drone için bile yüksek gelebilir.

Yine de DJI, havadan ekimin normal yollarla yapılan ekime kıyasla çok daha verimli olduğunu söylüyor. Elbette bir drone almak da uçakla ekim yapmaktan daha ucuza gelecektir. Ayrıca Agras, kameralarıyla sürülen alanı kontrol etme imkanı da sunabiliyor.

B2B bir alan olarak kabul edebileceğimiz için tarım alanında bu drone’ların fiyatlarının ödenmesi mümkün olabilir. Dolayısıyla tarım dünyası, yeni nesil drone’lar için çok değerli bir büyüme alanı gibi görünüyor.

Sonrası DJI’ın yeni dronu çiftçiler için tohum ekiyor Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

26 Kasım 2015 Perşembe

Mayıs Kraliçesi şaşırtır mı?

Özgün senaryolar üretemediğimizde yabancı dizi uyarlamaları imdadımıza yetişiyor.

Bugüne kadar birçok Amerika ve Avrupa yapımlarını böyle böyle ekranda tüketmişliğimiz var. Son dönemin modası ise Güney Kore dizileri.

Üç hafta önce Show TV ekranlarında yayınlanmaya başlayan ve yapımcılığını Birol Güven'in yaptığı Mayıs Kraliçesi, Kore ithalatının son örneği. May Queen adlı yapımdan uyarlanan dizi kızını öldü bilen bir kadın ve öz annesini başka bir kadın sanan kaynak işçisi genç bir kızın hikâyesini ele alıyor. Aylar öncesinden yürütülen PR ve reklam çalışmaları ile başrol oyuncusu Yağmur Tanrısevsin'in rolü için kaynak yapmayı öğrenmesi haberleri beklentileri artırmıştı. Ancak geçtiğimiz akşam üçüncü bölümü ekrana gelen yapımın reytingleri ilk 10'luk listeye henüz giremedi.

Aile temalı Mayıs Kraliçesi'nin hikâyesi içerdiği dramatik kompozisyonla ‘TV karşısında üzülmeye alışkın seyirci kitlesini' kolayca etkisine alabilecek yapıya sahip. Dizi için maddi hiçbir masraftan da kaçınılmamış. Ama hikâyeyi oturtmak için öyle çok flashback (geriye dönüş) yapılıyor ki dikkatinizin dağılmaması imkânsız. Özellikle ilk bölümde farklı farklı tarihlere yapılan dönüşler izleyenleri yormaktan başka bir işe yaramadı. Sinemada bile böyle bir teknik için güçlü bir kurgu gerekirken dizide olaylar hızlıca geçiştirilmiş oldu. Oyuncuların Yeşilçam filmlerini aratmayan ağır performansları, geçmişe dönük sahnelerdeki abartılı makyaj ve saç tasarımları, kulağı tırmalayan dublaj kullanımı ve senaryonun akışındaki tutarsızlıklar dizi için harcanan emeği ezip geçiyor. g.bagirkan@zaman.com.tr

İşten ayrılmak için gerekli yan geliri elde etmenin yolları

Eğer bir girişim fikriniz varsa ve hayatınızı devam ettirmek için gelirinizi tam zamanlı bir işten kazanıyorsanız günün birinde zaman açısından karar vermeniz gerekecektir. Peki yeterli zamanı yaratmak için işinizden ayrılırken size gerekli parayı nereden kazanacaksınız?

Girişimciliğe atılmak için en iyi zaman öğrencilik dönemi olarak görülür. Zira ciddi bir gelir elde etmek zorunda olmazsınız ve bilgilerinizi enerjinizle birleştirecek zamanı bulabilirsiniz. Ancak böyle bir durumda da birçok girişimcinin okulu yarım bırakmak zorunda kaldığını biliyoruz. Eğer okulu bitirip hayata atıldıysanız, aylık belirli bir gelir elde etmeniz şart hale geldiyse işler biraz daha zordur. Başlarda işten arta kalan zamanı değerlendirmek mümkün olsa da günün birinde şu kararı vermek zorunda kalırsınız: Bu proje üzerinde tam zamanlı çalışıp işleri ciddiye dökmek istiyor muyum? Yani bu artık bir yan gelir değil, bir ana iş olacak seviyeye geldi mi?

Böyle bir durumda eğer işten ayrılmaya karar verirseniz, girişiminiz de henüz size çok iyi bir gelir kazandırmıyorsa mutlaka belirli bir süre boyunca yan gelir elde etmeniz gerekecektir. İşte böyle bir durumda bu öneriler işinize yarayabilir;

1- İşsizlik maaşı

Eğer girişiminiz için henüz bir şirket kurmadıysanız, sigortanızı ödemeye başlamadıysanız bir seçenek işsizlik maaşı olabilir. Elbette istifa etmeniz durumunda bu hakkı kaybediyorsunuz. Ancak oldu da işten atılırsanız, sizi bir süre idare edebilecek bir işsizlik maaşınız olabilir.

2- Tazminatınız

Eğer şirketinizde uzun bir süredir çalışıyorsanız işten ayrıldığınızda yüklü bir kıdem tazminatınız olabilir. Bu miktar sizi zengin etmeyebilir ancak en azından birkaç aylık maaşınız yerine geçebilir.

3- Yarı zamanlı normal bir iş

Tam zamanlı işten çıktıktan sonra projenize mümkün olduğunca fazla vakit ayırmanız gerekir. Ancak maddi açıdan sorunlar artmaya başlarsa en azından yarı zamanlı bir işe geri dönmeniz gerekebilir. Eğer pazarlama yeteneklerinize güveniyorsanız emlakçılık gibi getirisi yüksek işlere yoğunlaşabilir ya da özel ders verebilirsiniz.

4- İnternet üzerinden ticaret

Elbette ticaret yaparak para kazanmak kolay bir iş değil. Ancak makul bir kâr elde edebileceğiniz bir ürünü, internet üzerinden satmak zaman açısından yarı zamanlı bir işe göre daha da avantajlı olabilir. İşleri otomatikleştirebilirseniz siz projenize yoğunlaşırken ticaret bir yandan devam edecektir. Üstelik bunun için bir şirket kurmanız gerekmiyor. İnternet üzerinden satış yapabileceğiniz birçok platform mevcut.

5- Yeteneklerinizi satın

Yetenekleriniz de size para kazandırabilir. Video ya da fotoğraf çekimi, yazarlık gibi yetenekleriniz varsa bunları da para kazanmak için kullanabilirsiniz. Dergiler ya da web siteleri için yazılar yazabilir, etkinliklerde fotoğraf çekebilirsiniz. Böylece az zaman harcayarak makul bir gelir elde etmeniz mümkün olabilir.

6- Hibe ve tohum yatırımı

Eğer projeniz teknolojik ve bilimsel açıdan değerliyse TÜBİTAK, KOSGEB gibi kurumlar size hibe kredi gibi destekler sağlayabilir. Bunun yanında erken aşamada, sizi fazla baskı altına sokmayacak bir yatırımcıdan düşük miktarda bir yatırım almanız da mümkün olabilir. Tüm bunların yanında bir hızlandırıcı bünyesine katılmak size birçok masrafı ortadan kaldırma ve böylece gelir ihtiyacınızı düşürme fırsatı sağlayabilir.

Tüm bunlar girişimizi ilerletmek ve büyütmek için biraz olsun zaman kazanma adına yapılacak. Dolayısıyla ne kadar hızı satış gerçekleştirir, gelirlerinizi artırır ve ilerlemeye başlarsanız şansınız o kadar yüksek olacaktır.

Sonrası İşten ayrılmak için gerekli yan geliri elde etmenin yolları Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

24 Kasım 2015 Salı

Şehirlerin sorunlarını çözen girişimler: Global Urban Innovators sizi bekliyor

Global Urban Innovators, şehirlerin sorunları konusunda çözümlere sahip öncü girişimleri seçiyor ve onların hikayelerini dünyayla paylaşıyor.

Her geçen gün artan nüfus ve kirlilik, eskiyen altyapılar ve yükselen beklentilerle birlikte sürekli gelişmekten başka çaresi olmayan şehirlerimiz, çok akılcı çözümlere ihtiyaç duyuyor. Elbette yenilikçi fikirlere sahip girişimler, paylaşım ekonomisi gibi modellerle birlikte şehirlere önemli etkiler yapıyor. İşte Global Urban Innovators de bu girişimlerin öncü hikayelerini tüm dünyaya anlatmayı hedefliyor.

16 Kasım – 23 Aralık tarihleri arasında başvuruları kabul eden organizasyon, en inovatif fikirlere sahip 15 girişimi belirleyecek ve onların hikayelerini dünyayla paylaşacak. Program medya yansımaları haricinde 1 yıl sürecek bir destek ve mentorluk programını, New Cities Foundation kaynaklarına erişimi de vadediyor.

Program hakkında daha fazla bilgi için: link

Sonrası Şehirlerin sorunlarını çözen girişimler: Global Urban Innovators sizi bekliyor Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

Fatih ile Zeynep boşanacak mı?

Aşk Yeniden'in yeni bölümünde umulmadık ayrılık Mukaddes dışında herkesi üzmüş ve şok etkisi yapmıştır.

Herkes ayrılık sebebini sorgulamakta fakat Fatih ve Zeynep bu sebebi sır gibi saklayıp tam olarak ne olduğunu anlatmamaktadırlar. Başta Şevket olmak üzere herkes bu sırrın peşine düşmüştür. Şevket'in evinde bu olaylar yaşanırken Ertan da güç birliği yaptığı çiçeği burnunda dostuyla yeni planlar peşindedir. Mukaddes bu ayrılıktan istifade ederek Fatih'in hayatını yeniden planlar ve onun bir daha asla Zeynep ile bir araya gelmemesi için kendince tedbirler alır. Fatih de Zeynep de aynı kararı vermiş ve boşanma dilekçesini imzalamıştır. Fox TV 21.00

20 Kasım 2015 Cuma

Bir film çektim, hayatım değişti

Hayatını korsan DVD'cilik ve beraberindeki birtakım kanunsuz işlerle kazanan Zafer, karısıyla ettiği büyük kavganın ardından bu karanlık işleri bırakmaya karar verir.

Aksi halde evliliği bitecektir. Kanunsuz işlere tövbe eden Zafer, ailesini geri kazanmak için figüranlık yaptığı eski ‘oyunculuk' günlerine döner. Amacı o günlerden gelen sinemacı dostlarıyla yeniden bir ekip oluşturmak ve 1970'lerden beri çekilememiş fantastik bir proje olan “Şahikalar-Kötülüğün Sonu” adlı filmi çekmektir. Fakat kurduğu ekibin yetenekleri de bir noktaya gelip takılır. Evliliğini kurtarmak için ‘filimci‘ olan Zafer sinemanın kolay olmadığını anlar.

19 Kasım 2015 Perşembe

Facebook kitle fonlama imkanlarını geliştiriyor

Facebook, 2013 yılında başlattığı ”Donate” yani ”Bağış Yap” özelliğini geliştiriyor. Artık organizasyonlar Facebook üzerinden bağış toplarken süreci daha iyi kontrol edebilecek.

2013 yılında eklenen ”Donate” butonu çok yaygınlaşmamış olsa da Facebook bu alanda daha fazlasını yapmaya karar vermiş. Yapılan yeni güncellemeyle birlikte artık kâr amacı gütmeyen kurumlar Facebook üzerinden bağış toplamak için daha etkin çalışmalar yapabilecek. Facebook organizasyonlara ”Sayfalar” uygulaması üzerinden kampanya oluşturma ve yönetme imkanı tanırken tüm gönderilere bağış butonunu ekleyerek bu seçeneği her zaman göz önünde tutmayı hedeflemiş.

Şimdiden bazı kurumlar bu özelliği denemeye başlamış durumda. Facebook, deneme sürecine katılan organizasyonlardan bir ücret talep etmiyor. Ancak özellik tam anlamıyla aktif olduğunca Facebook, toplanan bağışlar üzerinden ”kendi giderleri” için bir miktar kesinti yapacağını açıkladı. Yani kağıt üzerinde bağış toplamak ücretsiz olsa da Facebook küçük bir kesinti yapacak.

Facebook’un bu özelliğinden faydalanabilmek için kâr amacı gütmeyen, Facebook’a kayıtlı bir organizasyon olma şartı var. Muhtemelen Facebook tüm kampanyaları takip edecek ve onay sürecinden geçirecek. Böylece dolandırıcılık gibi durumların önüne geçebilirler.

Kitle fonlama seçenekleri sadece kâr amacı gütmeyen kurumlara açık olsa da gelecekte Facebook’un KickStarter’a rakip olmayacağını söylemek güç. Facebook’un elinde tüm imkanlar mevcut ancak KickStarter benzeri bir sistem kurmak için onay mekanizmaları bir hayli kuvvetli olmak durumda. Ancak Facebook üzerinden yönetilecek kampanyaların gücü de daha fazla olabilir.

Bağış toplama özelliği şimdilik sadece Amerika’da geçerli ancak kısa süre sonra diğer ülkelerde de devreye gireceği açıklandı.

Sonrası Facebook kitle fonlama imkanlarını geliştiriyor Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

18 Kasım 2015 Çarşamba

Düğün öncesi gerginlik

Aşk Yeniden'in yeni bölümünde Fatih ve Zeynep nihayet rahat bir nefes almışlardır.

Zeynep, yaşadığı ölüm korkusu yüzünden yapmak istediklerini ertelemenin anlamsız olduğunu düşünerek Fatih'le bir an evvel evlenmek ister. Ancak bu isteklerinde yalnız değillerdir. Zira Selin de Zeynep'le aynı fikirdedir ve Orhan'ın evlilik teklifini kabul eder. Gençlerin bu evlilikleri gerçekleştirmek için bir şartları vardır: Meryem ve Şevket de nikahlanacaklardır. Hummalı bir düğün hazırlığı ve kız isteme merasimi tam gaz devam ederken Mukaddes bu düğünleri engellemek için elinden geleni yapar. Fox TV 20.00

IŞİD iletişim aracı olarak PlayStation 4 mü kullanıyor?

Belçikalı yetkililer, IŞİD militanlarının PlayStation 4 üzerinden iletişim kurduğuna dair kanıtlar olduğu söyleniyor.

Söz konusu internet ortamında iletişim kurmak olduğunda günümüzde sonsuz bir tartışma var; internet kimsenin izleyemeyeceği kadar güvenli mi olmalı, yoksa gerektiğinde istihbaratın takip edebileceği ‘açıklar’ bulunmalı mı? Elbette buna bir yanıt vermek zor, hiçbirimiz özel hayatımızın takip edilmesini istemiyoruz. Ancak art niyetli kişiler de internetin gizli ortamını kendi avantajlarına çevirebiliyor.

Bu tartışmaya yeni bir pencere de Paris’te yaşanan hain terör saldırıları sonrasında açıldı. Olay sonrası birçok kişi Fransa’da gizli istihbarat servislerinin ihmalini konuşuyordu. Aynı şekilde teröristlerin Belçika’dan gelmiş olması sebebiyle Belçika’nın ekipleri de gündeme gelmişti. Belçika İçişleri Bakanlığı bu konuda bir açıklama yaptı ve ilginç bir iddia ortaya attı.

İçişleri Bakanı Jan Jambon, olay sonrası düzenlenen operasyonlarda tüm teröristlerin evinde PlayStation bulunması üzerine teröristlerin iletişimini bu konsol üzerinden gerçekleştirdiğine inandıklarını söyledi. Jambon ayrıca PS4 üzerinden gerçekleşen iletişimin WhatsApp iletişimini takip etmekten çok daha zor olduğunu dile getirdi. Zira WhatsApp özellikle Android sürümünde gelişmiş bir şifreleme kullanıyor. Ancak hem beklenti hem de farklı yapısı sebebiyle PS4’ü izlemek bir hayli zor.

Bu konudaki tartışmalar daha uzun bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Elbette umudumuz böylesi büyük terör olaylarının tespiti konusunda önemli aşamalar kaydedilmesi.

Sonrası IŞİD iletişim aracı olarak PlayStation 4 mü kullanıyor? Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

15 Kasım 2015 Pazar

İnternetin geleceği için ”Dijital NATO” gerekli mi?

Yakında istihbarat bürolarında çalışacak ajanlar için yazılım bilme şartı aranabilir. Zira artık birçok suç online ortamda işleniyor, deliller deep web ortamlarında gizleniyor. FBI da Tor üzerinde istediği verilere erişebilmek için bir üniversiteyle işbirliği yapıp, hackerlara para ödemeyi göze aldıysa artık bu noktaya az kalmış demektir. Peki ama konu deep web bile olsa interneti isteyenin girip kılıç salladığı bir ortama dönüştürmek ne kadar doğru?

İnternet ortamına yüklediğiniz bir fotoğraf, yazdığınız bir tweet pek kimsenin umurunda olmayabilir. Ancak durum böyleyken bile sosyal medyadaki profillerimizin gizliliğine ve güvenliğine çok önem veriyoruz. Bu nedenle Connected2Me gibi gerektiğinde bize anonim olma hakkı sunan platformlar doğuyor.

Söz konusu şirket yazışmaları ve hatta devlet bilgileri olduğunda ise gizlilik çok önemli bir konu. Ancak birçok noktada global şirketlere ait yazılımları, bulut platformları ve web sitelerini kullanıyoruz. Yani bu noktalarda bir açık aramak için uğraşan çok fazla insan var. Bu sebeple de ülkeler arasında veri gizliliği git gide daha ciddi bir tartışma haline gelirken hackerların yaptığı bazı veri hırsızlıkları iki ülkeyi savaş noktasının kenarına kadar getirebiliyor.

Devletler bazen yasal yolu takip edip istihbarat araştırmaları ya da delil elde etmek amacıyla belli şirketlerden talepte bulunuyor. Şirketler de şeffaflık adına bu istekler konusunda raporlar yayınlıyor. Bizim devletimiz de burada hep yüksek sıraları kovalıyor.

Ancak kapısını çalıp bilgi istemeyeceğiniz platformlar da var. Örneğin Tor gibi. Kullanıcıların anonim kalma hakkını destekleyen bir tarayıcı olan Tor’u kâr amacı gütmeyen bir grup geliştiriyor ve Facebook gibi siteler de resmi olarak bu tarayıcıyı destekliyor.

Elbette FBI gibi organizasyonlar bu noktada durmak istemeyeceklerdi ve istememişler de. Tor’un iddiasına göre FBI, Carnegie Melon Üniversitesi’nden gizli bir talepte bulunmuş ve sahip oldukları özel bilgisayarı Tor’u hacklemek için kullanmaları için onlara 1 milyon dolar teklif etmiş. Tor ekibi üniversitenin kendi sistemine sızabildiğine daha önce bir hackatlon esnasında şahit olmuş. Etkinlik sonrasında da iletişimde kalmışlar. Ancak günün birinde aniden e-postlarını cevap gelmemeye başlamış ve 5 ay boyunca Tor’a saldırılar düzenlenmiş.

Tor ekibinin iddiasında bu saldırılar sayesinde FBI’ın bir deep web uyuşturucu tüccarının IP adresini ele geçirdiği ve mahkemede de bu bilgileri delil olarak sunduğu da yer alıyor. Yani resmi delil olarak sunulan belgelerin Tor’un hacklenmesi sayesinde elde edildiği söyleniyor. Carnegie Melon Üniversitesi bu iddiaları yalanlarken FBI’dan henüz bir yanıt gelmiş değil.

Elbette bir uyuşturucu tacirinin savunulacak bir tarafı yok ancak Tor’un iddiaları doğruysa FBI’ın hamlesi güven sarsıcı ve adaletsiz olarak görülebilir.

Bu olayda dünya adına iyi bir sonuç elde edilmiş olabilir ama bu ülkeler arası bürokraside gerçekleştiğinde sonuçları pek iyi olmayacak. Ya da devlet tarafından fişleme yapılması için kullanıldığında…

Elbette her an izlendiğinizi söylemek çok yanlış bir yaygara olur, ancak interneti ”Nazi Almanya’sı” ortamına çevirmeden önce verilmesi gereken kararlar da var. Belki de bir Dijital NATO gibi… Devletler dünya genelinde siber saldırılara karşı birlikte tavır alabilir, suçluları yakalamak için işbirliği yapabilir, çok şikayet edilen deep web’e karşı birlikte savaş açabilir.

”Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin”

Elbette ebeveynlerin çocuklarının internet kullanımını belirli bir seviyede kısıtlaması normal. Ancak artık bizzat anne-babanız tarafından da gözetleniyor olabilirsiniz. En azından bunun için gerekli araçlar artık mevcut. Luma isimli bir router kullanıcılara internet kullanımını kullanıcılara göre kısıtlama imkanı verirken aynı zamanda hangi kullanının hangi siteyi ziyaret ettiğini de anlık olarak gösterebiliyor.

Evde böyle bir router olması aile içi ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Ama global anlamda durumumuz da bundan pek farklı değil.

Sonrası İnternetin geleceği için ”Dijital NATO” gerekli mi? Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

Hong Kong'da pazar turu

Ayna'nın Hong Kong'daki yolculuğu çok farklı konu ve turlarla devam ediyor.

Saim Orhan, dünyanın açık havadaki en büyük bronz Buda heykelinin bulunduğu Lantau adasını ziyaret ediyor. Teleferikle yaklaşık olarak 6 kilometrelik yolu sisler arasından geçerek ilerleyen Ayna ekibi, ardından 300 basamaklı zorlu bir merdiven tırmanışı yapıyor. Orhan, şehrin ünlü sokak pazarlarından Ladies Marketi ve Hong Kong'daki kuş pazarını gezmeyi de ihmal etmiyor. SAMANYOLU TV 23.10

14 Kasım 2015 Cumartesi

Parmaklarımın ucundaki ‘hayat'

Geoffrey Rush'a En iyi erkek oyuncu Oscar'ını kazandıran 1996 Avusturya yapımı filmde meşhur piyanist David Helfgott'un yaşamı anlatılıyor.

David, müziğe karşı çok yetenekli bir çocuktur ve müthiş derecede piyano çalma yeteneğine sahiptir. Ancak babası onun en küçük hatasını bile affetmeyecek kadar katı yüreklidir. Bu baskılara dayanamayan David, evden uzaklaşır ancak yıllar sonra yaptığından pişman olur ve babasını aramak için yollara düşer.

13 Kasım 2015 Cuma

‘Silikon Vadisi Saati’ne göre sizin saatiniz kaç?

Türkiye’de zaman zaman bildiğimiz saati bilmek bile zor olabiliyor (!), nereden çıktı bu Silikon Vadisi Saati demeyin. Merak etmeyin bu saat dilimi değil, bir başarı döngüsü gibi çalışıyor.

Her girişimin iniş ve çıkışlar yaşadığını biliyoruz. Zira bu adeta doğanın bir kuralı gibi herkes üzerinde işliyor. Başlarda yeni bir girişim için başarı ve başarısızlık gece ve gündüz gibi, bir anda karanlıkta kalabiliyor aniden aydınlığa çıkabiliyorsunuz. Ancak işler ilerleyip, şirketler büyüdükçe başarı ve başarısızlıkların ara formları ortaya çıkmaya başlıyor. Bir başarısızlıkla geceye dönmüyor, bir başarıyla günün en parlak saatlerini yaşamıyorlar. Dolayısıyla bu ara formları tanımlamak için ”iniş – çıkış” tanımından daha fazlasına ihtiyacımız var. Geçmişte Google ve YouTube’da çalışmış olan, şimdilerde Square’de göre yapan Aaron Zamost, şirketlerin yaşam döngülerindeki iniş ve çıkışlarını daha iyi tanımlamak için ”Silikon Vadisi Saati”ni geliştirmiş.

Silikon Vadisi Saati’ndeki tanımlamalar aslında bir girişimin sürekli farklı süreçlerden geçtiğini ve bunların ne kadar normal olduğunu gösteriyor. Zirvede ve yani günün en iyi saatlerinde kalmak çok zor elbette. Ama zaman zaman akşamüstü saatlerini görmek de normal. Moral bozmamak, yola devam etmek bu işin bir parçası.

Bu saati Apple, Google, Facebook gibi bugünün en popüler şirketlerini de uygulayın; onların bile zorlandıkları günler var…

Aaroz Zamost’un Backchannel’daki yazısının tamamı için: Link

Sonrası ‘Silikon Vadisi Saati’ne göre sizin saatiniz kaç? Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

11 Kasım 2015 Çarşamba

Zeynep ölüm-kalım mücadelesi veriyor

Aşk Yeniden'in bu akşam yayınlanacak bölümünde Zeynep bulunmuştur ancak Cahit'in, intikamını almak isteyen kardeşi Vahit tarafından zehirlenmiştir.

Her şeyden habersiz olan Şevket, Vahit'i vurur. Meryem ise Vahit'in, Zeynep'in yaşaması için gerekli olan panzehrin yerini söylemeden öleceğinden korkmaktadır. Şevket ve Meryem bir yandan Vahit'i hayatta tutup ondan zehir hakkında bilgi almaya çalışırken bir yandan da Vahit'e bunu söyletebilecek bir koz peşindedirler. Fatih, Zeynep'in öleceği korkusuyla sarsılmıştır. Onu yaşatabilmek için her yolu denemektedir. Meryem, Vahit'i konuşturabilmek için onun herkesten gizlediği oğlunu Orhan'a kaçırtır ancak olaylara dâhil olan Ertan, Meryem'in planlarını tersine çevirmiştir. Fox TV 20.00

10 Kasım 2015 Salı

Google Campus Brezilya Yolcusu

Yazar: Said Murat – Brezilyadan.com, Sao Paulo – Brezilya

‘Girişimcilik ruhu Brezilyalıların damarlarında var’ Bu sözler Google yönetimine ait. Hal böyle olunca, Google Campus, Brezilya yolcusu demek düşer bize.

Google’ın dünya’da sadece birkaç ülkede kampüsü bulunuyor. Bu da demek oluyor ki, Google sadece gençlerine ve ekosistemine inandığı ülkelere kampüs açıyor ki girişimciler gerekli eğitimi alsın ve yatırımcılar ile yollarına sorunsuz devam edebilsinler. Sao Paulo’da bu noktalardan biri. Brezilya’nın en büyük kenti Sao Paulo’yu da Google yükselen yıldız olarak görüyor, yeni girişimler için.

Sao Paulo’da açılacak Google Campus ile, girişimcler yatırımcılar ile buluşacak, sunumlar ve hazırlıklar yapılacak, kamplar ve etkinlikler düzenlenecek, fuarlar ve programlar sahne alacak.

Dünya’da Google Campus görebileceğimiz şehirler ise şunlar: Tel Aviv, Londra, Seoul, Madrid ve Varşova (yakında). Bu şehirler San Francisco ve Dublin ofisleri haricindeki Campus yerleri, tabi ki.

Google, Güney Amerika’daki önemli tüm etkinliklerini burada, Sao Paulo Campus’te gerçekleştirmeyi planlıyor. Ayrıca girişimci gençler için düzenli etkinlikler düzenlenecek ve içeride keyifli zamanlar geçirerek StartUp projeleri üzerinde çalışmaları sağlanmış olacak.

Açıldığı gün yine size buradan duyurmak ümidi ile…

Sonrası Google Campus Brezilya Yolcusu Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

7 Kasım 2015 Cumartesi

MACERA PEŞİNDE

Kötü kalpli cadı Dellamorta, Prenses Rose'yi bebekken lanetlemiştir.

Rose, 18 yaşına basmadan hemen önce eline sivri bir cisim batar ve lanetin etkisiyle tüm saray derin bir uykuya dalar. Ancak gerçek bir sevgi, bu uykuya son verebilecektir. Bu nedenle yedi cüceler, Rose'nin Dellamorta tarafından kaçırılan arkadaşı Jack'i kurtarmak üzere akıl almaz bir maceraya atılırlar.

Uzmanlara sorduk: Girişimcilere bir tavsiye vermeniz gerekse bu ne olurdu?

Steve Blank, Dave McClure, Steli Efti, Teruhide Sato, Ross Kingsland, Christopher Schroeder, Aurore Belfrage, Selçuk Atlı, Luke Sequeria, Fadi Bishara, Eamon Carrey, Erik Anderson, Adam Berk, Didem Ün Ateş, Ed Roberto, Vivek Boray, Faizan Aslam, Moises Santana.

Hepsinin girişimcilik konusunda kendi öyküleri, kendi stilleri var. Dolayısıyla hepsinin girişimcilere verdiği tavsiyeler birbirinden farklı oluyor. Biz bu isimleri Startup Istanbul’da bir arada bulunca hepsinin tavsiyelerini sizler için bir araya getirmeye karar verdik.

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Sonrası Uzmanlara sorduk: Girişimcilere bir tavsiye vermeniz gerekse bu ne olurdu? Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

5 Kasım 2015 Perşembe

‘İNAT' BAŞA BELA

Sakke, eskilerde yaşayan bir adamdır. Öyle ki, 1953'ten sonraki her bir gelişimin yabancısıdır.

80 yaşındaki inatçı çiftçi, evinin bodrum katına inerken ayak bileğini incitir. Fizyoterapi görmek için Helsinki'ye, oğlunun yaşadığı yere gitmek zorunda kalır. Kariyer sahibi bir iş kadını olan gelini, onunla vakit geçirmeye pek hevesli değildir. Üstelik çok önemli bir iş anlaşmasının eşiğindedir ve hafta sonunu işine ayırmıştır.

BİMSA Etohum Yatırımcı Kulübü üyeleri arasına katıldı

Türkiye’de yazılım sektöründeki parlak fikirli girişimcilere desteğini artırmak isteyen Sabancı Grubu’nun bilgi teknolojisi şirketi BimSA, Etohum Yatırımcı Kulübü’ne üye oldu.

Türkiye’deki başarılı internet girişimcileriyle yatırımcı olabilecek kurumsal şirketleri ya da bireysel kişileri buluşturma amacıyla kurulan Etohum Yatırımcı Kulübü, yatırımcılar ve girişimciler arasında bir katalizör görevi görerek Türkiye’de ve Avrasya bölgesi ülkelerinde yeni ekonominin hareketlenmesinde etkin rol oynuyor. Türkiye’de ve dünyada girişimcilik ekosistemine destek veren BimSA, artık Etohum üzerinden yeni girişimlerin hayata geçirilmesine katkı sağlayacak.

BimSA Genel Müdürü Tunç Taşman, “BimSA olarak internet odaklı parlak girişimleri destekliyoruz. Vizyoner ve yenilikçi yaklaşımı ile bilişime gönül veren BimSA ekibi olarak, hem yatırımlarımız hem de çalışanlarımızla Türkiye’nin dijitalleşmesine katkıda bulunuyor, 40 yıllık tecrübemiz ile şirketlerin dijitalleşme yolculuklarına eşlik ediyoruz. Etohum üyeliğimiz sayesinde platform üzerinden bize ulaşan girişimcilerle bir araya gelerek, şirketlere sağladığımız hizmetleri çeşitlendirmeyi ve dijitalleşme konusunda farklı ve yeni çözümler sunmayı hedefliyoruz. Girişimciler, internet odaklı iş fikirlerine güveniyor, şirket kurmayı planlıyorlarsa, Etohum’a başvuru yapabilir, farklı projeler hayata geçirmeyi planlayan diğer girişimciler ve yaratıcı fikirlere destek olmak isteyen kişi ya da kurumlar ile bizim desteğimiz ve aracılığımızla iletişim kurabilirler.”

Etohum Kurucusu Burak Büyükdemir ise, BimSA işbirliğinin genç girişimciler için sektörde dalga etkisi yaratacağını belirterek, “Kurulduğumuz 2008 yılından bu yana 300 girişime destek olduk, 80 girişime yatırım yaptık. BimSA’nın ekosistemimize katılımı sayesinde, yatırımlarımızın sayısını ve kalitesini artıracağımıza ve yeni nesil iş dünyasının aktörlerine dünyanın kapılarını açacağımıza inanıyorum” dedi.

Sonrası BİMSA Etohum Yatırımcı Kulübü üyeleri arasına katıldı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

4 Kasım 2015 Çarşamba

Yatırım aramak için 4 yanlış sebep

Yatırım başarılı bir girişimcilik ekosistemindeki en önemli parçalardan biri ancak sebep ve zamanlama yanlışsa yatırım almak bir girişimin belası haline de dönebilir.

Türkiye’de girişimcilik ekosistemine baktığımızda yatırım sermayesinin halen yeterince yüksek olmadığını görüyoruz. Ancak bu konudaki başarılı örnekler arttıkça hem yatırıma layık girişimlerin hem de bu konuda istekli yatırımcıların sayısı artıyor.

Yine de sonuçta bir girişim için hedef yatırım almak değil, projeyi mümkün olabildiğince düşük maliyetle başarılı kılmak. Dolayısıyla bir yatırıma ihtiyacını olup olmadığına dair kararı verecek olan sizsiniz. Eğer bu 4 nedenden biriyle yatırım almanız gerektiğini düşünüyorsanız, pek de doğru düşünmediğinizi söylemek zorundayız;

1- Marka değeri yaratmak

Tanıtım ve pazarlama elbette her şirketin istediği imkanlar ancak iyi imkanların ucuz olmadığını da biliyoruz. Üstelik siz henüz bir girişimsiniz. Yani marka bilinirliği yaratmaya harcayacak para arıyorsanız öncelikle ürün ya da hizmetinizden çok emin olmanız gerekiyor. Unutmayın ki bir markayı değerli ve bilinir kılan ürün ya da hizmetin kullanıcıda bıraktığı izlenim ve deneyimdir. Dolayısıyla yatırımcıların kapısını çalıp prestijli bir bölgede pahalı bir ofis hayali kurmak yerine ürününüze odaklanın.

2- Kendi paranızla risk almak istememek

Bir yatırımcıyla pazarlık masasına oturduğunuzda elbette sizin kişisel varlığınızda söz konusu olacaktır. Eğer kendi birikimlerinizle imkanları zorlayacak şekilde yatırım yapmadıysanız bu projeye bağlılığınız açısından bir soru işareti yaratabilir. Hiç birikimizin olmaması da sizin finansal yetenekleriz açısından pek de iyi bir izlenim yaratmayacak.

3- Hızlıca ekibi büyütmek

Başarılı bir girişimcinin insanları ikna kabiliyeti yüksek olur, ücretsiz ya da barter karşılığı yaptırdığı işlerle girişimine katkı sağlamak için çalışır. Tabiri caizse sineğin yağını çıkaran bir yönetici, her şirket için değerlidir. Dolayısıyla bir yatırımcı size hemen 10 çalışanı işe alacak bir para vermeyecek – vermemeli. En azından kemik ekibi kendiniz yaratmalısınız.

4- Hızlıca ‘dev’ olmak

Tüm girişimciler hızlı büyümeyi hayal eder. Bu kötü bir şey de değildir elbette ama özellikle çok tecrübe sahibi olmayan girişimlerin zaman içerisinde olgunlaştığını, birkaç kez projesini pivot ettiğini görürüz. Dolayısıyla çok olgunlaşmış, oturmuş bir proje olmadıkça yatırımcılar paralarını kendilerine saklamayı tercih eder. Bu girişim adına da iyidir zira erken yatırım almanın yarattığı baskıyla uğraşmak zorunda kalmazlar.

Tüm bu maddeler neticesinde vardığımız nokta şu; girişimci kendi projesi için her şeyi yapmalı, ucuza getirmeli, kendini kanıtlamalı ve devam edebildiği sürece yatırım almadan yola devam edebilmeli. Yatırımcı yerine gerçek bir mentor, bir ‘Jedi’ bulmak girişimciler için çok daha faydalıdır. Her şeyi doğru yaptığınızda ihityaç duyduğunuz noktada yatırımcılar zaten kapınızı çalacaktır.

Sonrası Yatırım aramak için 4 yanlış sebep Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

3 Kasım 2015 Salı

Selim, Elif'in İzini Buluyor

İki Dünya Arasında'nın bu akşamki bölümünde Sahra'nın Elif'i Meyra'ya vermemesi ve kaçmaya çalışması Şükran'ı telaşlandırır.

Her şeyi gizli yapmaya çalışan Meyra'nın ısrarlarına rağmen Şükran, olanları Selim'e anlatmaya karar verir. Kendini kızına affettirmeye çalışan Sahra, tüm çabalarına rağmen sonuç alamaz. Diğer bir yandan kaçmak için Elif'in kimliğine ihtiyaç duyulur. Bu görevi üstlenen Aslı olur. Ancak eve girmeye çalışan Aslı'yı bir sürpriz beklemektedir. Bu sırada Elif, gizlice eve telefon eder. Telefonu açan Selim ise uzun bir aradan sonra ilk kez kızının sesini duyar. Samanyolu TV 19.45

31 Ekim 2015 Cumartesi

Sungurlar Cavidan'ın peşinde

Sungurlar'ın yeni bölümünde önemli istihbarat bilgilerine ulaşan Sungurlar, Cavidan'ı yakalamak için başında bulunduğu derneğe baskın düzenler.

Kaos planını uygulamaya koymaya hazırlanan Cavidan, geride fedaileri olan canlı bombalar bırakarak kaçmaya çalışır. Diğer bir yanda esir düşen Naza ise örgüt militanlarının elinden kurtulmayı başarır. Dilan'ın intikamını almak için harekete geçen Naza, bütün Çeşit militanlarına savaş açar ve katilleri tek tek öldürür. Bu sırada çatışma içinde olan Sungurlar komutanı Serdar ve kardeşi Sevim, ani bir baskınla örgüt tarafından ele geçirilir. Samanyolu TV 20.45

Finale kalamadı ama yatırım aldı: Faizan Aslam röportajı

Pakistan merkezli bir girişim olan Bookme.pk’nın kurucusu olan Faizan Aslam, geçtiğimiz yıl hem Startup Istanbul hem de Startup Turkey’ye katılmış ancak finale kalma başarısı gösterememişti.Buna rağmen etkinlikte tanıştığı mentorlar ve Etohum ile bağlantısını koparmayan Faizan, önce Etohum’dan bir tohum yatırımı aldı. Ardından da kendi ülkesinde yerel bir yatırımcıdan 6 haneli bir yatırım almayı başardı. Şimdilerde Bookme.pk büyümeye ve genişlemeye devam ediyor. 

Faizan Aslam ile girişimcilik serüveni üzerine konuştuk.

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Sonrası Finale kalamadı ama yatırım aldı: Faizan Aslam röportajı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

29 Ekim 2015 Perşembe

BİR UMUTTUR ÇANAKKALE

2014 yapımı Son Umut'ta Avustralyalı bir çiftçi olan Connor, üç oğlunu da Çanakkale Savaşı'na göndermiştir.

Çanakkale Savaşı'nın ardından Türkiye'ye gelen Connor'ın tek hedefi uzun süredir haber alamadığı oğullarının izini bulabilmektir. Connor'ın İstanbul'da başlayıp Çanakkale'ye ve oradan da ülkenin çeşitli yerlerine uzanan bu arayış yolculuğunda en büyük destekçileri Türk subayları Hasan ve Cemal olacaktır.

Selçuk Atlı – Startup Istanbul 2015 röportajı

Master In Growth ve Etohum San Francisco konferanslarında da bizimle olan girişimci, yatırımcı ve mentor Selçuk Atlı, ilk kez Startup Istanbul’da da bizimleydi.

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Sonrası Selçuk Atlı – Startup Istanbul 2015 röportajı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

27 Ekim 2015 Salı

Kesişen Yollar

2. Dünya Savaşı sırasında iki ezeli rakip, Ruslara karşı verilen savaşta tek yürek olmak zorundadır.

Kore'nin, Japonya'nın yönetimi altında olduğu dönemlerde, büyükbabasının çiftliğinde çalışan Jun Shik ve Tatsuo aynı hayalin peşindedir. Amaçları maraton koşucusu olmaktır. Savaş çıktığında ikisinin de hayalleri suya düşer ve orduya katılıp kendilerini sıcak savaşın içinde bulurlar.

1776 Challenge Cup’ın İstanbul ayağını Etohum düzenliyor

1776 VC’nin her yıl tüm global olarak düzenlediği Challenge Cup etkinliğinin Istanbul ayağını Etohum düzenleyecek.

Washington merkezli bir girişim hızlandırıcı olan 1776, her yıl tüm dünyada 135 şehirde başlayan ve Washington’da sonlanan bir yarışma düzenliyor. Bu yarışma öncelikle lokal girişimlerin seçilmesiyle başlıyor. Toplamda 135 şehiri kapsayan bu aşamaya bir girişim de İstanbul’dan katılacak. Etohum tarafından belirlenecek bir jürinin seçeceği lokal kazanan 45 farklı bölgeden gelen girişimlerin yarışacağı bölge finallerine katılacak.

Ardından 45 bölge birincisi Washington’daki finalde 1 milyon dolara kadar ödül ve diğer fırsatların sunulduğu finallerde yarışacak.

Etohum’un 1776 değerlendirmeleri kasım ayı içerisinde yapılacak. Detaylar için 1776’nın sayfasını takip edebilirsiniz.

Sonrası 1776 Challenge Cup’ın İstanbul ayağını Etohum düzenliyor Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

24 Ekim 2015 Cumartesi

İki mevsim yaşayan ülke Kosta Rika

Ayna, merak edilen kültürleri, keşfedilmemiş hayatları ve adı duyulmamış ülkeleri gezmeye devam ediyor.

Saim Orhan'ın sunduğu Ayna, bu hafta Orta Amerika'nın en güvenilir ülkesi olarak bilinen Kosta Rika'ya misafir oluyor.

Saim Orhan, tropikal bir iklime sahip ve sadece iki mevsimin yaşandığı Kosta Rika yolculuğuna meşhur kahve bahçelerinden başlıyor. Kahve ağaçlarının yüksek ve volkanik topraklarda yetişmesinden dolayı tadında ayrı bir lezzet olan kahvenin, toplanmasından paketlenmesine kadar merak edilen aşamaları da ekrana taşıyor. Başkent San Jose'de Kültür Meydanı'nı gezen Orhan, Kosta Rika'nın para birimi ‘colon'un üzerindeki ilginç resimleri ve ne anlama geldiklerini dinliyor. Ülkenin yemek kültürünü de izleyenlere sunan Orhan, farklı lezzetlerin yanı sıra çok tercih edilen iguana etinden yapılan yemekleri görüntülüyor. Samanyolu TV 23.10

22 Ekim 2015 Perşembe

Küçük avcının büyük avı

2015 yapımı filmde Amerikan Hava Kuvvetleri, teröristler tarafından vurulur ve kazadan sağ kurtulan Amerika başkanı, Finlandiya'da vahşi doğanın ortasında mahsur kalır.

Bu esnada 13 yaşındaki Oskari, kabilesine cesaretini kanıtlamak için geyik avlamak üzere ormana gelir. Ancak geyik yerine, dünyanın en güçlü adamını bulur. Kendi büyük ödüllerinin peşinde olan teröristler, başkanı ararken Oskari'nin liderliğinde 24 saat süren bir ölüm kalım mücadelesi yaşanacaktır.

Adam Berk – Startup Istanbul 2015 röportajı

Etohum etkinliklerinin müdavimlerinden Adam Berk, Startup Istanbul 2015’te de bizlerle birlikteydi. Adam Berk enerjisi ve ”Trillion Dollar Challenge” gibi yaratıcı çalışmalarıyla etkinliğe renk veren isimlerden biriydi.

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Sonrası Adam Berk – Startup Istanbul 2015 röportajı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

20 Ekim 2015 Salı

İNSANLIK DAHA ÖLMEDİ

2012 yapımı filmde hiç tanımadığı insanlar için hayatlarını riske atan askerlerin ve sivillerin hikayesi anlatılıyor.

Paraşütle Güney Fransa'da hatalı koordinatlara inen Amerikan birliğinden kaybolan birkaç asker, birbirlerini bulmak için zorlu şartlar altında hayatta kalırlar. Yerli halkın yardımı ile Almanlarla bir mücadeleye girişirler. Savaş tüm şiddeti ve korkunçluğu ile sürerken, önemli olan hayatta kalmak ve insani değerlerin kaybetmemektir.

Vivek Boray – Startup Istanbul 2015 röportajı

Startup’lara yoğunlaşan bir avukatlık firması Inventus Law’un ortaklarından Vivek Boray ile daha önce Etohum San Francisco konferansında tanışmıştık.

İlk kez Startup Istanbul’da da konuğumuz olan Boray ile girişimler üzerine konuştuk.

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Sonrası Vivek Boray – Startup Istanbul 2015 röportajı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

17 Ekim 2015 Cumartesi

“TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasında yeni dönem başlıyor

TÜSİAD’ın iş fikri yarışması “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” için başvuru süreci başlıyor. Yarışma için başvurular 12 Ekim-8 Kasım 2015 tarihleri arasında www.bugenclikteisvar.com adresi üzerinden alınacak.

Tüm üniversitelerin lisans ve lisansüstü öğrencilerinin oluşturacakları 2-5 kişilik ekiplerin katılımına açık olan TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Yarışması’nın birincisi 75.000 TL, ikincisi 50.000 TL,  üçüncüsü ise 25.000 TL para ödülü kazanacak. Ayrıca yarışma sonunda en çok başvuru yapan üniversiteye TÜSİAD Girişimcilik Bayrağı verilecek.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Yarışması, üniversite öğrencilerinin girişimciliğe ilişkin farkındalığını artırmayı, gençlere girişimciliği bir kariyer alternatifi olarak sunmayı ve genç girişimci adaylarının TÜSİAD üyelerinin bilgi ve deneyimlerinden faydalanmasını hedefliyor. TÜSİAD tarafından 2011, 2012 ve 2013 yıllarında da düzenlenen “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” Yarışması’na son sene  toplam 1.735 genç 604 iş fikri ile başvurmuştu.

TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var! Yarışması’nın süreci nasıl işliyor?  

12 Ekim – 8 Kasım 2015 tarihleri arasında kabul edilecek başvuru sürecinin ardından 23 Kasım 2015’te ön elemeyi geçen ekipler açıklanacak.Elemeyi geçen öğrenci grupları, 1 Aralık 2015 – 31 Ocak 2016 tarihleri arasında online eğitimlere katılma hakkı elde edecekler.Online eğitimleri tamamlayanlar 11 Şubat – 13 Şubat 2016 tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenecek Eğitim Kampı’na davet edilecekler.Kamp sonunda iş fikirlerini TÜSİAD üye rehberlerinin değerlendirmesine sunacak olan ekipler, buradaki elemenin ardından 14 Şubat – 8 Nisan 2016 tarihleri arasında beraber çalışacakları TÜSİAD rehberleri ile eşleşecek.Bu süre zarfında iş fikirlerini geliştirme ve iş planlarını hazırlama imkanı bulacak yarışmacılar 5 Mayıs 2016 tarihinde gerçekleşecek ödül töreninde final jürisine sunumlarını yapacak ve kazananlar ödüllendirilecek.

Sonrası “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasında yeni dönem başlıyor Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

Yeni sezona başlıyor

Başrollerinde Mert Kılıç, Dilara Büyükbayraktar, Bora Karakul, Mehmet Küçük ve Merve Anlağan gibi oyuncuların yer aldığı Sungurlar dizisi bu akşam ikinci sezona başlıyor.

Dizinin merakla beklenen 35. bölümünde Türkiye'de bir kaos oluşturmak için son kozunu oynamaya hazırlanan farklı bölgelerin liderleri, ülkelerin kaderlerinin belirlendiği bir toplantıda buluşur. Bu toplantıya sızmayı başaran ve önemli delilleri ele geçirmeye çalışan Sungurlar, büyük operasyon için harekete geçer. Ancak harekete geçme planı daha büyük bir olayın yaşanmasını tetikler. Diğer bir yanda ekip içinde yaşanan ağır bir hesaplaşma da ilk kez gün yüzüne çıkar. Düğününde ağır saldırıya uğrayan Naza, bunun Meryem tarafından yapıldığını ima eden bir mektup alır. Meryem'le ağır bir hesaplaşmaya hazırlanan Naza, Dilan'ın kaçırılması ve öldürülmesiyle öfkeden deliye döner. Büyük bir hırsla dolan Naza için artık intikam alma zamanı gelmiştir. Samanyolu TV 20.45

15 Ekim 2015 Perşembe

HESAP PEŞİNDE

Planladıkları soygun yolunda gitmeyen üç arkadaştan biri yakalanmış ve böylece yolları ayrılmıştır.

Olayın üzerinden sekiz yıl geçer ve eski dostlar yeniden bir araya gelirler. Eric hapisten yeni çıkmış, bundan böyle dürüst bir hayat sürmeyi planlamaktadır. Toni artık dürüst bir polis memuruyken Tom, kirli polislerle işbirliği yapan bir suç çetesinin başıdır. Kader onları bu noktaya getirdikten sonra artık bir arada hareket etmeleri oldukça zor gibi görünmektedir. Buna rağmen Eric'e geri çeviremeyeceği bir teklif gelince eski dostlar yine soluk kesen bir maceraya doğru sürüklenir.

Tech In Asia konferansı 11-12 Kasım’da Cakarta’da

Asya bölgesinin en önemli konferanslarından biri olan Tech In Asia, 11- 12 Kasım’da Endonezya’nın başkenti Cakarta’ta düzenlenecek.

Her yıl Asya bölgesinin nabzını tutan 3 konferans düzenleyen Tech In Asia, sırasıyla Singapur, Tokyo ve Cakarta’nın yolunu tutuyor. Dolayısıyla bu yılın son konferansı 11-12 Kasım’da Cakarta’da olacak. Bir sonraki konferans için 2016’daki Singapur konferansını beklemeniz gerekebilir.

Tech In Asia Cakarta için şimdiye kadar açıklanan konuşmacılar arasında Endonezya Ticaret Bakanı Thomas Lembong, Amazon COO’su Werner Vogels, 500 Startups’tan Khaliee NG ve geçtiğimiz günlerde Startup Istanbul’da konuk ettiğimiz Teruhide Sato bulunuyor.

Tech In Asia Cakarta için Etohum’a özel bir indirim kodu mevcut. Tüm bilet türleri için kullanılan bu kod ile %20 indirim elde edebilirsiniz: events.techinasia.com/jakarta2015/ticketing/

Sonrası Tech In Asia konferansı 11-12 Kasım’da Cakarta’da Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

13 Ekim 2015 Salı

SUÇ ORTAKLIĞI

Wes Wilson, kişisel eğitim kitapları yazan ve her kitabıyla çok satanlar listesine giren başarılı bir yazardır.

Ancak nişanlısının ani ölümünden sonra kendini katillerin ve casusların cirit attığı tehlikeli bir dünyanın ortasında bulur. Zira Wes'in ölü nişanlısı milyonlarca dolar değerinde mücevher çalmıştır. Şimdi herkes, bu mücevherlerin Wes'in elinde olduğuna inanmaktadır. Wes, kimden kaçacağını ve kime güveneceğini bilmez bir halde gerçeği ortaya çıkarmaya çalışır.

Hans Wissema – Startup Istanbul 2015 röportajı

Startup Istanbul’un önemli konuklarından biri olan Hans Wissema, özellikle eğitim alanındaki çalışmaları ve kitabı ”Üçüncü Kuşak Üniversitelere Doğru” ile dünya çapında tanınıyor.

Hans Wissema’ya Startup Istanbul 2015 ve Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini sorduk.

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

Sonrası Hans Wissema – Startup Istanbul 2015 röportajı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

10 Ekim 2015 Cumartesi

Emir büyük yerden

-erçek bir hikâyeden sinemaya aktarılan Tetikçiler (Killer Elite/2011) bu akşam televizyonda ilk kez ekrana geliyor.

Aksiyon filmlerinin aranan oyuncusu Jason Statham ve usta aktör Robert de Niro'yu buluşturan filmin Avustralya'dan Paris'e, Londra'dan Ortadoğu'ya uzanan aksiyonu bol konusu şöyle: Emekli ve iyi eğitimli bir gizli servis üyesi, emir büyük yerden gelince göreve geri dönmek zorunda kalır. İngiliz Gizli Servisi'nin en iyi eğitimli ajanlarından biri emekliliğe geçmiş olmasına rağmen kendisini yetiştiren efsanevi ajanı kurtarmak için mesleğe geri döner. Fakat yeni görevinde en az kendisi kadar mükemmel bir ajanla mücadele etmesi gerekecektir.

Startup Istanbul 2015 sahne konuşmaları: Steve Blank

Steve Blank, Lean Startup hareketini başlatan kişi olarak Silikon Vadisi’nde çok farklı bir üne sahip. Dolayısıyla ilk kez Türkiye’ye geliyor olması da girişimcilik ekosistemi için oldukça önemliydi. Blank’in konuşması esnasında salon tıklım tıklım doluydu.

Steve Blank sahneye Prof. Erhan Erkut ile birlikte çıktı ve onun sorularını yanıtladı. 

Erhan Erkut’un ilk sorusu MBA eğitimlerinin problemleri üzerineydi.

Günümüzde iş dünyasında çok geçerli bir diploma sağlayan MBA programları bazı kişilere göre girişimcilere de hitap ediyor. Ancak Steve Blank, Erkut’un görüşünü doğruladı ve MBA eğitimlerinin girişimciler için pek de geçerli olmadığını dile getirdi. Blank’a göre MBA eğitimleri kişilere bir şirketi yönetme konusunda geliştiriyor. Ancak girişimler büyük bir şirket gibi oturmuş bir iş modeline sahip değil. Dolayısıyla MBA eğitimi görmüş kişiler, girişimlerin arayış içindeki yapısı konusunda başlarda öğrendiklerini uygulamakta zorlanıyor. İşte Lean Startup hareketinin ortaya çıkmasını sağlayan da aradaki bu boşluk.

Erkut’un ikinci sorusu ise girişimcilerin karşılaştığı riskler ve bunlarla nasıl başa çıkmaları gerektiği üzerineydi.

Steve Blank girişimciliğin bir tutku ve inanç işi olduğunu ancak girişimcilerin mutlaka bunlara biraz gerçeklik de eklemesi gerektiğini söyledi. Lean Startup hareketine göre binanın içinde hiç gerçeklik yoktur. Dolayısıyla gerçekliği görmek için mutlaka dışarı çıkmalısınız. Steve Blank, girişimcilere 3 aşamayı uygulamalayı tavsiye ederek yanıtını tamamladı: birinci olarak girişiminizi kurmak için tüm fikirlerinizi kullanın, ikinci olarak dışarı çıkın ve tüm bu fikirleri gerçek dünyada test edin, üçüncü olarak ise son kullanıcıya ulaşmadan fiziksel olarak tekrar tekrar üretin.

Erhan Erkut uzun zamandır konuşulan bir ikilem konusunda da Steve Blank’e görüşlerini sordu: ”ürün için pazar” mı yoksa ”pazar için ürün” mü?

Steve Blank’e göre ikisi de mümkün ve dolayısıyla bir diğerini reddetmek doğru değil. Bir girişim insanların ihtiyaçlarında ana amacını bulabilir ve böylece pazar için bir ürün üretebilir. Başka bir girişim ise elindeki teknolojiyi kendi pazarını yaratmak için kullanabilir. Her iki durumda da ürün – pazar eşleşmesi sağlanabilir.

”Minimum viable product” yani bir ürünün mümkün olduğunca ucuz bir örneğini hazırlamak girişimler için önemli bir aşamadır. Erhan Erkut, Steve Blank’e MVP’nin girişimler için ne anlama geldiğini sordu;

Steve Blank’e göre MVP, girişimcilerin belirli bir zamanda en fazlasını öğrenmesini sağlayacak ürettikleri şey. Ancak bu her zaman fiziksel bir ürün olmak zorunda değil. Blank’e göre MVP bazı girişimler için bir sunum, bir not kağıdı ya da bir görüşme olabilir. Elbette MVP de zamandan zamana, maksimum öğrenmeyi sağlayabilmek adına değişmeli; müşteri segmentleri, maliyetler, kanallar.

Blank ardından startup ve pivot kelimelerini izleyiciler için yorumladı. Blank’e göre girişim yani startup ölçeklenebilir ve tekrarlanabilir bir iş modeli aramak adına kurulmuş geçici bir iş organizasyonudur. Startup’ın birinci hedefi büyük bir şirkete dönüşmektir. Ancak erken aşamalarda hedef öncelikle iş modeliyle ilgili sorulara cevap ve kanıtlar bulmaktır. Steve Blank’e göre pivot ise bir girişimin iş modelinde önemli bir değişiklik yapması. Bu bazen bazen müşteri segmenti ve gelir modeliyle ilgili bir değişiklik de olabilir.

Steve Blank her pivot fikri için girişimcilere 72 saat bekleme yasağı koyduğunu söylüyor. Önemli değişiklikler yapmadan önce bunu iyice düşünmeli, üzerine konuşmalı ve fikir almalı dolayısıyla pivot fikrini 3 günden önce hayata geçirmemeliler.

Erhan Erkut’un başarısız girişimlerle ilgili sorusu konusunda;

Steve Blank’e göre her başarısız girişim daha tecrübeli girişimler yaratıyor. Dolayısıyla tecrübeli girişimciler, bir sonraki projelerinde daha başarılı olma şansına sahip.

Blank ayrıca girişimcileri sanatçılara benzettiğini de sözlerine ekledi; Her ikisinin de önlerinde boş bir tual bulunur, başkalarını ikna etmeleri, yatırımcılardan maddi destek almaları gerekir. Kimse ilk seferinde sanat harikası bir tablo boyayamaz. Dolayısıyla girişimciler için de tecrübe, denemek ve yanılmak çok değerlidir.

Steve Blank konuşmasını ise devlete seslenerek tamamladı. Devletin maddi destekleri düzenli düzensiz savurmak yerine bürokrasi ve belge işlerini azaltması gerektiğine vurgu yapan Blank, bu sayede Türkiye’nin yetenekleri ve kaynakları daha kolay bir şekilde kendine çekebileceğini düşünüyor.

Sonrası Startup Istanbul 2015 sahne konuşmaları: Steve Blank Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

8 Ekim 2015 Perşembe

Umut kaçınılmaz gerçektir

1960'ların yoksulluk içerisindeki Türkiye'sine ayna tutan 2014 yapımı Mucize, aynı zamanda darbe sürecinin etkisini de beyazperdeye taşıyor.

Egeli bir öğretmen sürgüne gönderildiği köyde okul olmadığını fark edince köylülerle el ele verip hem öğrencilere hem de köydeki engelli bir adama eğitim verebilmek için okul inşa etmeye başlar.

Heyecan verici bir seyahat: “İran”

Yazı: Murat Şahin – SecureDrive

Beni tanıyanlar bilir, evde kapının arkasında her zaman hazır bir seyahat çantam vardır. Bir seyahat fırsatı çıkar çıkmaz hazırımdır. eTohum’un kurucusu sevgili Burak Büyükdemir’de İran’da girişimcilik ekosistemini tanımaya gidiyoruz, gelir misin dediğinde bu sebeple hemen evet dedim. İran, Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Bu sebeple ortaya gitmek için pasaportunuz olması yeterli. (ben ambargo hala sürdüğü için emniyete başvurup ikinci bir pasaport edindim) Gruba Hazine Müşteşarlığından üst düzey bir katılım olması da önemli bir detaydı. Nihayetinde girişimciler, yatırımcılardan oluşan sekiz kişilik bir grup yola çıkıldı. İran’ın ilk kuluçka merkezi Avatech grubun transfer, konaklama, ziyaretler vb tüm ihtiyaçları için organizasyon yapmıştı. İran, hayatım boyunca merak ettiğim bir yer olmakla birlikte ambargonun kalkması sonrasını daha da çok merak ediyordum, bu sebeple en son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim, iyi ki gitmişiz.

Kültürel olarak birbirine benzeyen, yakın insanlarız, ülkenin bazı yerlerinde önemli bir Türkmen nüfusu var, ülke farklı etnik kökenlerin bir arada yaşaması açısından örnek alabileceğimiz bir tarihe sahip, (ne yalan söyleyeyim,  bir İslam Cumhuriyetinde ermeni girişimcilerle tanışmayı beklemiyordum) Avatech, önemli bir iş başarmış. Kurucusu Mohsen Malayeri’yi tebrik etmek gerekir. İşi gücü bırakıp, İran’da girişimcilik gelişsin diye üniversite içinde bir kuluçka merkezi açmış ve bağlantı hızı 256K olan, Facebook, Twitter’ın yasak olduğu, Google’ın ambargo uyguladığı, geçen beş yılda ekonomisi her yıl biraz daha zora giren bir ülkede internet, teknoloji girişimciliğini büyütmeye çabalıyor. Özetle dolu dolu üç günlük bir seyahat yaptık, kısaydı ancak çok şey öğrendik. Ben yakın zamanda tekrar gideceğimden eminim. İşte kısa kısa akıl defterimden notlar;

İran, para birimi Riyal, develüe olaola, bizim on yıl önceki halimizdeki milyonlu rakamlara dönmüş. Resmi para birimi riyal olmasına rağmen halk bunu 10 riyal = 1 Toman olacak şekilde kendi arasında da kısaltmış. Bu sebeple etiketlerdeki parayı akıldan çevirmek yardım almadan biraz güç olabiliyor.Paranızı havalimanında çevirmelisiniz ve tedarikli gitmelisiniz zira bol sıfırlı limiti olan kredi kartlarınız İran’da geçmiyor. Bazı otel ve acenteler Dubai vb üzerinden kredi kartı ödemelerini proses ediyorlarmış.İran’da 4G teknolojisi özellikle büyük şehirlerde var. Herkesin cebinde de mobil telefon var. Mobil penetrasyonu bizden yüksek. Sanırım bunda mobil şebekenin sabit internet sisteminden hızlı olması etkili. Havalimanında ön ödemeli bir İran hattı almak istedik ancak görevlinin ne zaman yerinde olacağı belli olmazmış☺ Şehirde de bizdeki gibi her köşe başında bir GSM shop yoktu.Otellerde de kredi kartı geçmiyor. Otellerde çok sayıda burun estetiği yaptırdığı için burnu bandajlı hanımla karşılaşmak mümkün. Tek görünen yerleri burunları olduğu için hanımlar arası rekabet pazarı çok büyütmüş. Ancak kadınların başını kapatması durumu da bizde ki kadar abartılmamış. Şekilden şekile girmeden örtünüyorlar. Çoğunun saçını görüyorsunuz. (Biliyorum onların mezhebi farklı, ancak yine de örtünme konusunda bizden daha rahat olduklarını hissettim)İran’ın Hepsiburada.com’u diyebileceğimiz Dijikala yatırım yapan ve başarı elde eden en gözde girişimcilik öyküsü olmuş. Değer 300 milyon ABD doları seviyesinde. Pazaryeri olarak konumlanmış pek çok girişimcilik örneği gördük, tanıdık.Avatech, ilk on girişimcisini mezun etmiş. İkinci on la birlikte çalışıyor. Bence gelecek vadediyorlar. Ben tanıdığım girişimcilerden ve iş yapış yöntemlerinden etkilendim.Almanya’dan, Çin’den Türkiye’den gelen ve İran’da iş yapma gayretinde olan çok sayıda iş insanı ve yatırımcı ile tanıştık. Özellikle diasporadaki İran’lılar, ülkelerinin dünya ile entegrasyonunda önemli rol oynayacaklar gibi hissettim. Başta ABD’de yaşayan İranlılar ülkelerinde yatırım fırsatları için kolları sıvamışlar.  Dijikala yatırımı da böyle bir örnek.Teknokentler yapılmaya başlamış. Ancak teknokentte olun olmayın, nitelikli iş yapan girişimci iseniz, (internet üzerinde teknoloji geliştiren, istihdam sağlayan) vergi vb avantajınız var. Bizdeki gibi teknokentte olma şartı yok.Otomotiv, inşaat, turizm, gibi alanlar ambargo sebebiyle eskimiş. Bu sebeple ambargo kalkıp ülkeye para girişi oldukça bu alanlarda büyük fırsatlar olacaktırBankalar uluslararası para transferine entegre olup, kredi kartı vb hareketi başlayınca ödeme sistemleri, kredi kartı rekabeti alanında da çokça fırsat çıkacaktır.Biz sadece Tahran’ı görebildik. 20 milyon nüfusu ile İstanbul’u özletecek bir trafik yoğunluğu var. Neredeyse kimse kurallara uymuyor. Randevularına nasıl yetiştiklerini çözebilmiş değilim. Bu alanda da önemli fırsatlar çıkacaktır.Öyle sanıyorum ki Türkiye-İran arasında en hızlı entegre olacak moda perakendecilerimiz ve gıda-restoran işi yapanlar olacaktır.İran’lı başlangıç seviyesinde girişimciler de henüz bizler gibi kendi pazarlarına odaklı hayaller kuruyorlar ancak onların gözünü dünyaya açması ülke dışında yaşayan İranlıların katkısı ile bizden hızlı olabilir.Türkiye’de havayolu endüstrisi dünyayla entegre olmuş durumda olduğundan İran’ın dünya ile ulaşımı açısından bizim için önemli fırsatlar var. Orada tanıştığımız çoğu İran’lı dünyanın diğer ülkelerine THY ile İstanbul üzerinden gidiyor.Hemen yanı başımızda yakında parası artacak, dünya ile hızla entegre olabilecek 80 milyonluk bir ülke var, ne yapıp edip şimdiden 78 Türkiye + 80 İran 158 milyonluk bir pazarla başladık demek isteyen girişimcilerin yolu açık olsun.

Sonrası Heyecan verici bir seyahat: “İran” Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

6 Ekim 2015 Salı

Startup Istanbul Challenge 2015’in kazananı belli oldu

Startup Istanbul 2015’in kazananı Kenyalı girişim Nims oldu.

Startup Istanbul, her geçen yıl daha kalabalık ve daha fazla değerli konuşmacının katıldığı bir etkinlik oldukça gerçek anlamda bir global etkinlik halini aldı. Bu yıl Startup Istanbul’a katılanlar da bunun ne anlama geldiğini birebir deneyimleme şansı buldu. Çünkü bu yıl Startup Istanbul’da girişimcisinden, yatırımcısına, mentorundan, katılımcısına yaklaşık 100 farklı ülkeden tam 1800 kişi vardı.

Özellikle İstanbul’a ilk kez gelenler için Startup Istanbul dünyanın en güzel şehirlerinden birinde düzenlenen, dünyanın en başarılı girişimcilik etkinliklerinden biri!

Startup Istanbul’da bu yıl Dave McClure, Morten Lund, Aurore Belfrage, Steli Efti, Christopher Schroeder, Prof. Hans Wissema, Ross Kingsland, Nick Tommarello, Erhan Erkut gibi önemli konuşmacılarla birlikte ilk kez Türkiye’ye gelen Steve Blank katılımcılardan büyük ilgi gördü.

Etkinliğin finali ise Startup Istanbul Challenge 2015 finaliyle birlikte gerçekleşti. Zorlu bir eleme sürecinin ardından ilk 15’e giren girişimler tek tek sahneye çıktı ve jüri önünde sunumlarını yaptı. Yapılan oylamanın ardından da Kenyalı Nims, Startup Istanbul Challenge 2015’in kazananı oldu.

Startup challenge winner is Nims from Kenya @istanbulstartup @nimskenya pic.twitter.com/tzNc0Rf75E

— Startup Istanbul (@istanbulstartup) 5 Ekim 2015

Şimdi hepimizin aklında şu soru var; Startup Istanbul 2016’da bizi ne gibi sürprizler bekliyor olacak?

 

Great night with Blank family @sgblank welcome to Istanbul pic.twitter.com/FaAwU3hEet

— Burak Buyukdemir (@burakbuyukdemir) 2 Ekim 2015

Sonrası Startup Istanbul Challenge 2015’in kazananı belli oldu Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

DENİZDEN GELEN

İnsanoğlunu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan şey, ansızın denizin altından gelmeye başlayan Kaiju isimli yaratıklardır.

Bu dehşet verici varlıklar, dünyanın temel kaynaklarını harap ederken canlı nüfusunu da hızlıca yok etmeye başlarlar. Çaresiz insanlık, Jaeger isimli devasa robotlar üreterek felaketi durdurmaya çalışır. Tüm talimatları iki pilottan alan Jaeger'ler beyin gücüyle çalışan donanımlı ve güçlü robotlardır. Ne var ki ortada onların bile çözemeyeceği bir gidişat söz konusudur. Tüm çareler tükenmişken ortaya çıkan eski bir pilot ve stajyeri, insanlığın umudu olmaya çalışacaktır.

3 Ekim 2015 Cumartesi

İstanbul'a sözüm var!

Bodrum'un Çökertme köyünde, kendi halinde, mütevazı bir yaşam sürdüren, tüm dünyevi hırslardan arınmış bir şekilde ‘bir lokma bir hırka' düsturuna da sadık yaşayan Mustafali; bu filmle birlikte her geçen gün daha da büyüyen İstanbul şehri üzerinden, modern dünyanın karşısına çıkarak hesaplaşıyor.

Yıllar önce kendisini ve annesini terk eden babasının hastalığı nedeniyle büyük şehre gelmek zorunda kalan Mustafali, metropol insanının da ezberlerini bozmakta gecikmiyor. TV8 20.00

1 Ekim 2015 Perşembe

Bu işte bir tuhaflık var

2008 yapımı filmde genç terapist Claire Summers, hocası tarafından korkunç bir uçak kazasından sağ kurtulan beş yolcuya danışmanlık yapmakla görevlendirilir.

Hastalar kazaya dair ve havayolları şirketinin resmi açıklamalarıyla çelişen ayrıntıları anımsamak için mücadele vermektedir. Havada gerçekleşen olası bir patlamayla ilgili anıları su yüzüne çıktığında, yolcular gizemli bir şekilde ortadan kaybolmaya; Claire de bu olayda havayollarının parmağı olduğundan şüphelenmeye başlar.

Startup Istanbul girişimleri yarın buluşuyor!

Startup Istanbul için seçilen, dünyanın dört bir yanından 150 girişim yarın yani 1 Ekim’de İstanbul’da Microsoft Türkiye ofisinde bir araya gelecek. 

Startup Istanbul 3-5 Ekim tarihlerinde düzenlenen bir etkinlik olsa da aslında bu etkinliğin girişimcileri ve yatırımcılar kapsayan farklı aşamaları da mevcut. Bu aşamalardan ilki, yani girişimci kampı yarın İstanbul’da başlıyor. Yarın sabah 09:00’da Microsoft Türkiye ofisinde buluşacak olan girişimciler, Burak Büyükdemir’in açılış konuşmasının ardından mentorlarla ve diğer girişimlerle tanışma fırsatı bulacak.

Geçtiğimiz yıl Microsoft Türkiye’deki sunumlardan

Tüm gün sürecek eğitimlerin ardından 2 Ekim Cuma günü tekrar buluşacak olan girişimciler mentorlarla detaylı görüşmeler yapma şansı bulacak. Ardından 3 Ekim’de ise jüri, girişimlerle bir araya gelecek ve 5 Ekim’de Startup Istanbul Challenge finallerinde yarışacak girişimleri seçecek.

4 Ekim’de ise yatırımcılar özel etkinliklerde buluşacak. Etkinlik için yurt dışından gelen özel konuklar ve Etohum Yatırımcı Kulübü üyeleri önce VIP Dinner ve boğazda tekne turunda bir araya gelecek.

Geçtiğimiz yılki VIP Dinner’dan

5 Ekim ise tüm değerli konuşmacıların sahne alacağı, çok değerli Speed Networking etkinliğinin gerçekleşeceği ve Startup Istanbul Challenge’ın kazananının belli olacağı gün olacak.

Startup Istanbul’a halen kayıt olabilirsiniz: startupistanbul.com/register

Sonrası Startup Istanbul girişimleri yarın buluşuyor! Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

29 Eylül 2015 Salı

Bir gecede değişen hayat

2008 yapımı Mahkum'da hapishanenin dışarıdan göründüğü gibi olmadığı anlatılıyor.

Gardiyanların mahkumlarla olan iletişimini de ele alan filmde hayatı yolunda giden mutlu bir ailenin evine bir gece hırsız girer. Baba Wade Porter hırsızı bir sopa darbesiyle öldürür ve artık bir katil olmuştur. Hayatı cehenneme dönen Wade, hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayan bu hapishanede hayatta kalmak için mücadele verecektir.

Fadi Bishara Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı

BlackBox VC’nin kurucus Fadi Bishara, bu yıl Startup Istanbul konuşmacılarından biri olacak.

Fadi Bishara, girişimcilik ekosisteminde hem bir girişimci hem de yatırımcı olarak oldukça uzun bir deneyime sahip. Yaklaşık 15 yıldır girişimcileri yatırımcılarla buluşturma üzerine çalışan Bishara, şimdiye kadar 100’den fazla girişimin hedeflerine ulaşması konusunda onlara yardımcı olmuş.

Daha önce TechVenture adında bir girişimi daha bulunan Fadi Bishara, şimdilerde yine kendi girişimi olan BlackBox‘ın yönetiyor. BlackBox, uluslararası girişimleri Silikon Vadisi’ne taşıyan bir hızlandırıcı programı ve son yıllarda dikkat çekmeye başlamış durumda.

Fadi Bishara; Steve Blank, Dave McClure, Nalden, Morten Lund gibi isimlerle birlikte Startup Istanbul’da olacak.

Siz de hemen kayıt olun: startupistanbul.com/register

Sonrası Fadi Bishara Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

26 Eylül 2015 Cumartesi

Ekip yeniden toplanıyor

2013 yapımı aksiyon filmi G.I. Joe: Misilleme, bu akşam televizyonda ilk kez ekrana geliyor.

Dünya liderlerini safına çeken Zartan, G.I Joe'nun vatan haini olduğunu iddia etmektedir. Silahsız ve güçsüz kalan ekip bu sefer dünyayı hakimiyeti altına almaya çalışan Zartan ve onun etkisinde kalan güç sahipleriyle zorlu bir mücadeleye girer. Ekip eski liderleri toplayarak işe başlar ve birlikte bir plan yaparlar. Amaçları esir tutulan başkanı kurtarmak, kendilerini aklamak ve tüm dünya liderlerine doğruyu göstermektir. Fakat işleri sandıkları kadar kolay değil.

Luke Sequeira Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı

Kanadalı girişimci Luke Sequeira, bu yıl Startup Istanbul konuşmacıları arasında olacak.

Eğitimi Hindistan’da tamamlayan ve ardından Kanada’da çeşitli girişimlerde görev alan Luke Sequeira, dijital pazarlama alanında önemli bir tecrübeye sahip. Çok geçmeden kendi projelerini hayata geçirmeye başlayan Sequeira, şimdilerde birkaç projede birden kurucu ortak rolünü üstlenmiş durumda. Bu projelerden en ön plana çıkanı ise FleetRover. Bir araç ve filo takip ürünü olan FleetRover, araç bilgisayarından gaz ve fren verilerini bile okuyabilme yeteneğine sahip. Ayrıca BlueRover isimli kendi GPS donanımlarını da geliştirmişler.

Girişimcilik alanındaki tecrübelerini paylaşacak Luke Sequeira’nın yanı sıra Steve Blank, Dave McClure, Nalden, Morten Lund gibi isimlerle birlikte Startup Istanbul’da olacak. Siz de Startup Istanbul’a kayıt olun: startupistanbul.com/register

Sonrası Luke Sequeira Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

24 Eylül 2015 Perşembe

Bunu siz istediniz

Simon West'in yönettiği ve aksiyon filmlerinin aranan ismi Jason Statham'ın başrolde olduğu Son Oyun (Wild Card), bu akşam ekrana geliyor.

Eski bir kumarbaz olan Nick Wild, bu kötü alışkanlığını bırakıp yeni bir hayata başlamaya karar verir. Las Vegas'ta profesyonel güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlar. Artık hayatını sadece bu şekilde kazanır. Tek prensibi de asla silah kullanmamaktır. Fakat bir gün çok yakın bir arkadaşı öldüresiye dövülür. Nick işin peşini bırakmaz ve bunu yapanın çok güçlü bir çete liderinin oğlu olduğunu öğrenir. Bu olaydan sonra Nick, prensiplerini gözden geçirecek ve intikam planları kurmaya başlayacaktır.

Barış Aksoy Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı

Yeni bir yatırım platformu olan 37 Ventures’un kurucularından Barış Aksoy, Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı.

Barış Aksoy’u Intel Ventures’daki göreviyle tanıyoruz. 7 yıl Intel Capital’de görev yapan bir süre önce bu görevinden ayrılan Aksoy, online medya şirketi Nokta’da baş yatırım sorumlusu olarak göreve başlamış ve yeni bir VC kuracağını duyurmuştu. Aksoy’un yeni VC şirketi 37 Ventures oldu. 37 Ventures, erken aşamadaki girişimleri hedef alan bir yatırım platformu olarak sektörde yerini alıyor.

Barış Aksoy; Steve Blank, Dave McClure, Nalden, Morten Lund gibi isimlerle birlikte Startup Istanbul’da olacak.

3-5 Ekim tarihlerindeki Startup Istanbul için sizde hemen kaydolun: startupistanbul.com/register

Sonrası Barış Aksoy Startup Istanbul konuşmacıları arasına katıldı Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

22 Eylül 2015 Salı

Emmy'de ‘Game of Thrones' rüzgârı esti

Televizyonun Oscar'ları olarak tanımlanan 67. Emmy Ödülleri, önceki gece Los Angeles Microsoft Tiyatrosu'nda sahiplerini buldu.

Oyuncu ve komedyen Andy Samberg'in sunuculuğunu yaptığı geceye yıl içinde de pek çok ödül alan Game of Thrones damgasını vurdu. Emmy Ödülleri gecesinde Drama dalında dört dalda ödüle uzanan yapım “En İyi Dizi”, “En İyi Yönetmen”, “En İyi Senaryo” ve “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” ödüllerinin sahibi oldu. Böylece, ilk iki sezonunda Mad Man ve Homeland'e, son iki yıldır da Breaking Bad'e “en iyi dizi” unvanını kaptıran Game of Thrones, beşinci sezonunda ilk kez ödülün sahibi oldu. Dizide Tyrion Lannister karakterini oynayan Peter Dinklage ise en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne ikinci kez layık görüldü. Drama dalında “En İyi Kadın Oyuncu” Viola Davis (How To Get Away with Murder) seçildi. Yedi yıldır Mad Men'deki rolüyle Emmy'e aday olan Jon Hamm ise ilk kez “En İyi Erkek Oyuncu” ödülünün sahibi oldu.

67. Emmy Ödülleri'nde Komedi dalında Veep ve Transparent dizileri ödülleri paylaştı. “En İyi Dizi” Veep seçilirken “En İyi Kadın Oyuncu” dizideki rolüyle Julia Louis-Dreyfus oldu. “En İyi Yönetmen” ödülünü ise Transparent'ın yönetmeni Jill Soloway aldı. “En İyi Erkek Oyuncu” ise aynı diziden Jeffrey Tambor'a verildi.

TV Filmi veya Mini Dizi dalında “En İyi Mini Dizi” seçilen Olive Kitteridge, toplam altı ödülle gecenin en çok ödül alan yapımı oldu. Geçtiğimiz ağustos ayında sona eren ünlü komedyen Jon Stewart'ın sunuculuğunu yaptığı The Daily Show With Jon Stewart programı “En İyi Talk Şov” ödülünü kazandı.

Drama'nın ‘En İyi'leri

Dizi: Game of Thrones

Yönetmen: David Nutter (Game of Thrones)

Kadın oyuncu: Viola Davis (How To Get Away with Murder)

Erkek oyuncu: Jon Hamm (Mad Men)

Yardımcı kadın oyuncu: Uzo Aduba (Orange Is The New Black)

Yardımcı erkek oyuncu: Peter Dinklage (Game Of Thrones)

Senaryo: David Benioff ve D.B. Weiss (Game of Thrones)

Kadın konuk oyuncu: Margo Martindale (The Americans)

Erkek konuk oyuncu: Reg E. Cathey (House of Cards)

Komedi'nin ‘En İyi'leri

Dizi: Veep

Kadın oyuncu: Julia Louis-Dreyfus (Veep)

Erkek oyuncu: Jeffrey Tambor (Transparent)

Yönetmen: Jill Soloway (Transparent)

Senaryo: Simon Blackwell, Armando Lannucci ve Tony Roche (Veep)

Yardımcı kadın oyuncu: Allison Janney (Mom)

Yardımcı erkek oyuncu: Tony Hale (Veep)

Kadın konuk oyuncu: Joan Cusack (Shameless)

Erkek konuk oyuncu: Bradley Whitford (Transparent)

TV Filmi veya Mini Dizi dalında ‘En İyi'ler

Televizyon filmi: Bessie

Kadın oyuncu: Frances McDormand (Olive Kitteridge)

Erkek oyuncu: Richard Jenkins (Olive Kitteridge)

Yardımcı kadın oyuncu: Regina King (American Crime)

Yardımcı erkek oyuncu: Bill Murray (Olive Kitteridge)

Yönetmen: Lisa Cholodenko (Olive Kitteridge)

Senaryo: Jane Anderson (Olive Kitteridge)

Mini Dizi: Olive Kitteridge

Talk şov: “The Daily Show With Jon Stewart”

Talk şov yönetmeni: Chuck O'Neil (The Daily Show With Jon Stewart)

Talk şov serisi yazarlığı: “The Daily Show With Jon Stewart”

Skeç serisi: “Inside Amy Schumer”

Yarışma programı: “The Voice”