6 Ağustos 2014 Çarşamba

Rezalet-i ekmel!

Bu köşede aylar önce yazmıştık: Bakalım, besleme basında zirveyi kim tutacak?Şimdilik eski şair Mehmet Ocaktan’ın yönettiği Akşam, averaj farkıyla önde. İşte o eski şairin gazetesi dün, 21. yüzyılda insanlığın eriştiği akıl, bilgi ve kavrayış düzeyini inkâr edercesine bir manşetle çıkmış: “Pensilvanya’dan Ekmel Duası”… Fethullah Gülen’in internette yayınlanan son sohbetinden alıntıladıkları spot şöyle: “Her hâlimizde, her tavrımızda, her davranışımızda, iman-ı ekmel, ihsân-ı ekmel, ihlas-ı ekmel, rıza-yı ekmel, yakin-i ekmel demeli, hayatımızı bu atkılar arasında bir dantela gibi düzgün işlemeye bakmalıyız.” Gülen, bu ‘ekmel’ sözcüğünü tıpkı ‘ananas’ gibi bir şifre sanacaklarını nereden bilebilirdi ki!Türkçe okuma yazmayı iyi kötü sökebilmiş, heceleyerek de olsa bir metni okuyup kavrayabilen normal biri, bu paragrafta Gülen’in “Her halimizde, her tavrımızda, her davranışımızda kâmil, kusursuz, eksiksiz bir iman, ihsan, ihlas, Allah rızası olmalı…” dediğini anlar. Fakat eski şair ve editörlerinin beyin fakülteleri bütünüyle iflas ettiği ve gözleri ‘usta’larından başkasını görmez, kulakları ondan başkasını işitmez olduğu için bu cümleden muhalefetin cumhurbaşkanı adayı “Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy çağrısı” anlamı çıkarmayı başarmışlar ki, alkışı, lütfu, ihsanı hak ediyorlar.Bizim yaptığımız da iş mi şimdi!.. Zihinsel seviye bu! Anlayış, kavrayış, kültür, birikim bu! Yalan, iftira, gözbağcılık, çarpıtma mubah, hatta sevap bunlar için. Böyle çürümüş ve iflas etmiş bir akıl, mantık ve zihinsel yapıya karşı kavrayıştan, ahlaktan, faziletten, doğruluktan, kul hakkından söz açmak, havanda su dövmekten başka neye yarar? Sadece şuna: Yarınlara ve ahirete bir belge bırakmak!Bu zihniyetin, akı kara, erkeği dişi, dağları çukur, zindanı aydınlık gösterebilmek gibi bir mahareti var. Başbakan, meydanlardan haykırıyor: “Pensilvanya İsrail saldırılarına karşı sesini çıkardı mı? Gazze konusunda bir şey söyledi mi? Taziye yayınladı mı?...” Hayır diyor, yapmadı diyor. Gazetedeki yarım sayfa taziye ilanını görmüyor, görmek istemiyor. O görmeyince, aklını ve vicdanını ipotek edenler de görmüyor.Geçtiğimiz 8 ayda bu sağırlığın, çarpıtmanın sayısız örneği yaşandı. Yakın örneği, Ekrem Dumanlı’nın bir televizyon kanalında söylediği apaçık sözlerin çarpıtılması. Dumanlı, “Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 17 Aralık’tan sonraki süreçte kendisine yapılan hakaretler ve yalanlar karşısında niçin sustuğu” sorusuna, “Sükutla karşılık veriyor.” cevabı, o televizyon konuşması ortada dururken, “Gazze’deki katliama karşı sükut ediyor” şeklinde çarpıtılıp yayılıyor ve buradan iftiralar üretiliyor.Bu gözü dönmüşlük karşısında sözün, ahlakın, faziletin sesi duyulabilir mi? Kur’an, namaz, istiklal marşı, şehitlik, gazilik, şiir… yeryüzünde sömürmedik, kullanmadık hiçbir kutsal; hiçbir iyi, güzel ve temiz şey bırakmayan uygarlık dışı bir zihniyetle karşı karşıyayız. Akıl fakülteleri çürümüş, kulakları sağır, gözleri kör! Bu yüzden, eski şair Ocaktan’ın yönettiği Akşam ve benzeri besleme medyanın yayınlarını yadırgamak anlamsız. Düzeysizliğin dibini görmesini, kendi yalanlarında boğulmasını ve tiksintinin zirvesine çıkıp kendi kendine infilak edip dağılmasını beklemek gerek. Bir de mideniz kaldırıyorsa gülüp eğlenmek için izlemek. Türkiye ne talihsiz bir ülke ki, böyle bir zihniyeti ve bu medyayı gördü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder