17 Aralık 2013 Salı
‘Reis’ denmesi hoşuma gidiyor
Rol aldığı dizilerin çokluğu bir yana, projelere katkısıyla öne çıktı. Tiyatro ve Mehmet Akif Ersoy sevgisiyle Türkiye’de gitmediği yer kalmadı belki ama, yine ‘soğudum’ dediği televizyonda buldu kendini. Samanyolu TV’de bu akşam ekrana gelecek Nizama Adanmış Ruhlar- Ekip 1’in kadrosuna dahil olmasında, ete kemiğe büründürdüğü ‘Reis’ karakterinin payı büyük. Ahmet Yenilmez ile diziyi, ‘hor görülüyorum’ dediği sanat camiasını, neden televizyondan soğuduğunu ve Reis’in kendisi için neleri çağrıştırdığını konuştuk...‘Abi’ rolleri üzerinize oturdu. Ekip 1’e ‘Reis’ olarak girmenizde bunun etkisi oldu mu?‘Reis’in benim için farklı bir anlamı var. Buna tevafuk mu dersiniz, ne derseniz deyin. Benim ekran işlerimde farkında olmadan bir şeylerin izahı düşüyor. Ekmek Teknesi, Deli Yürek, Acı Hayat gibi işlerimde de böyle oldu.Rol icabı da olsa sizin de çok hoşunuza gitmiş anlaşılan ‘Reis’ denmesi. Sizde ne çağrıştırıyor bu kavram?Toplumun sigortaları gitti. Mesela bizim mahallede yorgancı bir abi vardı. Tanju Korel’e benzerdi. Ona da ‘Reis’ derlerdi. Mahallenin sigortası gibiydi. Bunlar kayboldu şimdilerde. Siz bunların sokakta sağladıkları güveni ne asker, ne de polisle sağlayabilirsiniz. Bunlar başka bir şey. Türk milletinin, Anadolu insanının içinde olan bir şey. İtaat kültürü. Arife günü kapı kapı gezip kapılara yiyecek giyecek bırakacaksınız ama görünmeyeceksiniz. Ordu’da çok poşet dağıttım...Dertlinin, fakir fukaranın yanında yani...Ne kadar eğitim düzeyinizi yükseltirseniz yükseltin. Toplum içindeki her insan hakkını aramaz. Arayamaz. Adalete herkes ulaşamaz. Hep bir hakem ararız. Reislik makamı budur. Sessiz çoğunluk diyoruz ya mazlumun, sessiz çoğunluğu her kesimin sessiz çoğunluğunun belki de sesi. Üzülerek söylemeliyim ki; mafyalaşma konusunda da onların adları suistimal edildi.Dizideki Reis, ‘bu vatan benim’ diyenlere karşı varlığını, konumunu korumaya çalışan biri değil mi?Hep böyle olmadı mı? Muhsin abi ile (Yazıcıoğlu) karşılaştık. Cezaevi çıkışı. ‘Ne diyeceksin Reis?’ dedi. 2 metrelik hücrede geçen 5,5 yılı anlattı... En çok zoruna gideni ise şöyle açıklamıştı: “Zorla İstiklal Marşı okutulmasına çok bozuldum. Uğruna can vermeyi göze aldığın devlet, uğuruna ölmeyi göze aldığın bir değeri zorla söylettiriyor.” Buradaki reis de bu. Bu noktadaki insanların başlamak için bir sebebe ihtiyaçları vardır. Bu onların içinde közdür. Birisi onu üflediği zaman ateşlenmeye, yanmaya başlar. Bizde de böyle.Tiyatro için gitmediğin il kalmadı. Ama bu sizi televizyondan da uzaklaştırdı. Bilinçli bir tercih miydi bu?Kötü dizi ve set şartlarına karşı bir tavırdı bu. Emek verirsiniz ama hiçbir şeyi şu kör boğazı doyurmak için yapmadım. Karnını bir şekilde doyurursun. Bu zamana kadar karnımı doyurma sevdasında olmadım. Bu açıdan mevcut işlerdeki sıradanlık, kopya ve bu kuralları başkaları tarafından konmuş, sürekli maçın ortasında kural değiştirilen bir ortamda olmak istemedim.Sonuçta şu an bir settesiniz ve dizide rol alıyorsunuz. Burada sizi çeken şey neydi?Burası benim evim gibi. Şartlar ağır olacaktır ama bir şey yapıyorum. İlk kez bir ‘Reis’ oynuyorum. Normal hayatımda da söylenir bana. İlk kez böyle bir şey dizide söyleniyor. Bu beni mutlu ediyor. Bu diziyi normal piyasa şartlarının dışında, kendi işim gibi görüyorum.Diziye çeken şeyin ne olduğunu anladık. Peki 81 ilde tiyatro oynamak kolay bir iş değil. Sizi oralara götüren şey ne?Tiyatro yapmak istedim. Çünkü ben sanatı, Akif misali görüyorum. Benim söylenmemiş dertlerim var kardeşim. Horlanmışım. Kapılar yüzüme kapanmış. Hâlâ Ahmet Yenilmez’e bazı mahfillerde sanatçı gözüyle bakılmaz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir tiyatro oyunu 81 vilayeti dolaştı. Buna rağmen sanatçı denmez bize. Öyle bir derdim de yok. Sanatçı olayım sevdasında da değilim.Sanat birleştirici bir kavram ise bu ayrışma, ötekileşme neden?Ben bu kavgada kategorize eden değil, edilenim. Benim olduğum tarafta da yalnızım üstelik. Tek başına. Meslekî sorunlarımızı konuşsak, bir ömür yetmez. Açıkta bekleyen konservatuvar mezunları, tiyatroya olan ilgisizlik ve öldüğü kokunca anlaşılan meslektaşlarımız...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder