27 Mayıs 2015 Çarşamba

BİTMEYEN DAVA

2007 yapımı filmde 1960'lı yılların sonundan itibaren Amerika Birleşik Devletleri'nin batı sahillerinde seri cinayetler işleyen ve kendine Zodiac takma adını koyan katili yakalama öyküsü ele alınıyor.

Zodiac'ın ikinci cinayeti işlemesi ile başlanan film, yönetmen David Fincher’ın en iyi işlerinden biri. Basının da ilgi gösterdiği cinayetler devam etmektedir, ancak polis bir ipucuna ulaşamamaz. Kurbanlar rastgele seçilmekte ve rastgele yerlerde öldürülmektedirler. Bir müddet sonra da gazetelere Zodiac imzası ile mektuplar gelmeye başlar.

26 Mayıs 2015 Salı

Pizza Görünümlü Poğaça

Hem poğaça hemde pizza seviyorsanız bu tarif tamda size göre..Misafirlerinize , çocuklarınızın beslenmesine , özel günlerinize ,pazar kahvaltılarınızda yapabileceğiniz görünüşü ve lezzetiyle tam not alacak bir güzellik..Püf noktalarına dikkat ederseniz yediğinizde bana dua edeceksiniz eminim :)Tarife gelirsek ...Malzemeler;1 Paket yaş maya2 su bardağı süt1,5 su bardağı sıvı yağ1 yumurtaUn ve tuzİç malzemeler;2 adet domates 4 adet sivri biber6 adet sosis veya benzeri malzeme1 kase lor peynirVe mısırÜzeri için;3 adet yumurta sarısı (beyazlarını dökmeyin aşağıda nereye kullandığım yazılı)Çörek otuSusamYapılışı;Öncelikle mayayı bir kaseye koyup üzerine 2 tatlı kaşığı şeker döküyoruz.Üzerini aşacak kadar su doldurup kabarmaya bırakıyoruz..(Eğer bu işlemi kışın yapıyorsak suyun mutlaka ılık olmasına dikkat edin.Yazın yapıyorsanız normal su kullanabilirsiniz)Maya kabarınca bir kabın içerisine süt (ılık olmalı), sıvı yağ,yumurta ve kasedeki mayalı suyu döküyoruz..1,5 yemek kaşığı tuz ve unu yavaş yavaş ekliyoruz..Elimize yapışmayacak yumuşaklıkta bir kıvama gelene kadar un ekliyoruz..Unun kıvamı yeterli gelince 5 dakika kadar güzelce hamuru yoğurup malzemelerin özleşmesini sağlıyoruz..Hamurun üzerini kurumaması için poşet yada sitreç filmle kaplayıp mayalanmaya bırakıyoruz..(Bu işlemi soğuk havada yapıyorsanız fırınınızı 100° de 2 dakika ısıtıp kapatın ve hamuru fırına koyup orada çabucak mayalanmasını sağlayın..Yada yanmaz bir tepsiyi ocakta hafif ısıtıp hamuru üzerine koyun ve bir örtüyle üzerini kapatın,bu şekilde de çabucak mayalanacaktır.)Hamurunuz mayalanınca bir kaseye sıvı yağ dökün ve elinizi hafif yağlayın..Küçük mandalina büyüklüğünde parça koparıp avucunuzun içi kadar açın..Ortasına önce lor peynir sonrada diğer malzemeleri ekleyip hafifa kapatarak tepsiye dizin (mayalanınca kendiliğinden açılacaktır).Hepsini bu şekilde yaptıktan sonra üzerlerine yumurta sarısı ve susam ,çörek otu serpin..Yukarıda yazdıgım yumurta beyazlarını el blender ile çırpıp hepsinin içine bölüştürüyoruz.(bu işlem malzemenin birbirine bağlanmasını sağlıyor)..Bu şekilde 100 derecede ısıttığımız fırında 3 dakika bekletip sonrasında 180° de üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz..Pişer pişmez üzerlerine suyla ıslatıp sıktığımız mutfak bezlerini kapatıyoruz..(Bu işlem poğaçalarımızın bayatlamasını geciktiriyor ve yumuşacık olmalarını sağlıyor).Poğaçalar ılıklanınca üzerlerindeki bezleri kaldırıp servis edebilirsiniz..Not:Bu malzemeden dolu dolu 2 büyük tepsi çıkıyor.Ve isyerseniz pişmek üzereyken üzerine kaşar rendesi ekleyebilirsiniz..Yapmak isteyenlere şimdiden afiyet olsun:)

23 Mayıs 2015 Cumartesi

Göründüğü gibi değil

Gizli bir ajan olan Jane The East olarak bilinen tehlikeli bir terörist grubu ortaya çıkarmak için gizli göreve gider.

The East, insanlığa ve çevreye zarar veren büyük firmalara karşı düzenledikleri terör eylemleri ile bilinmektedir. Jane, arasına sızdığı bu örgütün ahlaki ve teorik yapısından etkilenmeye başlar ve zamanla görevini sorgular hale gelir. Ancak önünde büyük bir eylem planı vardır ve bulunduğu pozisyon tahmininden çok daha tehlikeli bir hal alacaktır. Sinema TV 21.00

22 Mayıs 2015 Cuma

Ah şu vedalar...

Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde ilk kez gösterilen film, Norveçli makinist Odd Horten’ın, kırk yıllık meslek hayatının ardından emekliye ayrılması üzerine yaşananları ele alıyor.

İş arkadaşları ile bir veda yemeğinin ardından son treni kaçırır ve Oslo sokaklarında dolaşmaya başlar. Bu talihsiz durum Horten için tren istasyonunu bir kâbusa çevirecektir. Çünkü 40 yıl boyunca işini sürdürdüğü çalışma alanları artık tanınmaz olmuştur. Her zaman geçtiği yollar ilk kez korkutucu ve yabancı bir yer halini alır. Ölümü mecazi bir şekilde ele alan film, kendini tuhaf durumlarda bulan yaşlı Horten’ın melankolik ve mizahi bir portresini çiziyor. Sinema TV 19.15

21 Mayıs 2015 Perşembe

Asıl mesele nükleer silah

2006 yapımı filmde gizli CIA ajanı Sonni Grifith, bir silah tüccarını yakalamak ve nükleer bir silahın satışını durdurmak için yalnız başına Polonya’ya gider.

Silah tüccarı Griffith’in kim olduğunu öğrendiğinde Griffith, kendini hapse attırır. Ancak CIA yeni bir görev için onu hapisten çıkarır. Yeni görevi Nadia’ya Birleşik Devletler’e dönene kadar eşlik etmektir. Griffith, çok geçmeden Nadia’nın, yok etmeye çalıştığı silah tüccarı tarafından yakalandığını duyar. Aslında bu adam, nükleer bombayı alıp Nadia’nın gizlediği 30 milyon doların nerede saklı olduğunu öğrenme peşindedir.

20 Mayıs 2015 Çarşamba

Özgürlük bedel ister

Don Winslow’un 1997’de yazdığı aynı adlı romanından uyarlanan filmde Tim Kearney, işlediği bir suç nedeniyle dördüncü kez hapse girmiştir.

Orada DEA, Tim’e bir anlaşma teklif eder. Çünkü Meksika mafyası, ajan Tad Gruzsa’nın ortağını kaçırmıştır ve Gruzsa’dan ortağı karşılığında büyük bir uyuşturucu kaçakçısı olan Bobby Z’yi istemektedir. Ancak Bobby Z ölmüştür ve geriye tek bir yol kalmıştır: Bobby Z’ye inanılmaz derecede benzeyen Tim Kearney’i onun yerine geçirmek. Buna göre Tim, uyuşturucu satıcısı Bobby Z’nin yerine geçer. Tim’e, Bobby Z’nin Tayland’da kalp krizinden öldüğü söylenir. Federaller Tim’e, bu takasa yalnız gitmeyi kabul ederse; DEA ajanı Amerikan sınırına geçtiğinde, onun da güney sınırından kaçabileceğini söylerler. Hapiste olan Tim Kearney için de Bobby Z’nin yerine geçmek kurtuluş için tek yoldur.

18 Mayıs 2015 Pazartesi

Gerçeğin değil elmasın peşinde

Asger Leth’in ilk uzun metrajlı filmi Gerçeğin Peşinde, bu akşam ekrana geliyor.

Filmin başrollerini Avatar’da Jake rolünde izlediğimiz Sam Worthington ve Elizabeth Banks paylaşıyor. Görevden ihraç edilmiş eski bir polis olan Nick Cassidy, soygunla suçlanır ve cezaevine gönderilir. Fakat Nick cezaevinden kaçar. Masumiyetini ispatlamak için bir binaya çıkar ve intihar girişiminde bulunur. Bu durum kalabalığın ilgisini çeker. Olay yerine gelen polis ekibinden psikolog polis memuru Lydia Anderson, Nick’i ikna etmesi için görevlendirilir. Aslında intihar girişimi bir oyundan ibarettir ve Nick’in gerçek amacı büyük bir elmas soygununu rahatça gerçekleştirmektir.

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Robotlar hesap veriyor

2014 yapımı filmde yakın gelecekte güneşteki patlamalar nedeniyle dünya, radyoaktivite nedeniyle yaşanmayacak bir hal almış.

Hayatta kalabilen insanlar ise yeni dünyanın inşasına yardım etmeleri için Automata adı verilen robotlar yapmışlardır. Bu robotlar için iki önemli kural vardır. Birincisi, insan hayatını her şeyin üzerinde tutmak; ikincisi ise kendi arızalarını kendilerinin onarmamalarıdır. Jacq Vaucan, ikinci kuralı ihlal eden robotların soruşturmasında çalışmaktadır. Ancak keşfedeceği şeyler, tüm insanlığın geleceği için korkunç sonuçlara neden olabilecek türdendir.

14 Mayıs 2015 Perşembe

Baron’un güç oyunu

2014 İzlanda yapımı film, kuzey sinemasından esintiler içeriyor. Gunnar bölgesi, Sırp göçmen Sergei tarafından ele geçirilene kadar, İzlanda’nın en güçlü uyuşturucu patronudur.

Gunnar, Sergei’ye yaptıklarını ödetmek amacıyla çaylak narkotik polisi Hannes’i kandırır ve onu, narkotik biriminin başındaki Mergeir’in kirli bir polis olduğuna inandırır. İddiasına göre Mergeir, Sergei ile işbirliği yapmaktadır.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

HIRSIZI KRAL YAPARSAN...

İki ayrı dalda Oscar adayı olan film, Japon tarihinin savaş yılları döneminde geçiyor.

Sene 1572… Japonya, iç savaş halindeyken Shingen Takeda, Nobunaga Oda ve Ieyasu Tokugawa tarafından yönetilen üç farklı klan, Koyoto’yu fethetmek için mücadele etmektedir. Shingen, ölümcül bir yara alınca yönettiği klan, olayı saklar ve Shingen’in benzeri olan fakir hırsız Kagemusha’yı yerine geçirerek düşmanlarına karşı güçlü görünmeyi amaçlar. Çünkü Shingen vasiyetinde öldüğünün bilinmesini istememektedir. Düşmanlarını kandırmak için önce Kagemusha hakkındaki gerçeği sınırlı sayıda yakınlar bilir. Ancak Kagemusha zamanla, gerçek Shingen gibi toprakları yönetmeye başlar. Kagemusha’nın gerçek Shingen olmadığını bilen Katsuyori ise tek başına yola çıkar.

12 Mayıs 2015 Salı

Sürücü iş başında

George Tillman’ın yönettiği aksiyon dolu filmin başrolünde Dwayne Johnson var. “Sürücü” lakaplı kahramanımız işlediği bir suç nedeniyle on yıl hapis cezası almıştır.

Cezasını tamamlayan Sürücü, hapishanede tek bir amaca odaklanır: Bir soygunda hayatını kaybeden kardeşinin intikamını almak. Bu görev göründüğü kadar kolay değildir. Çünkü dışarısı on yılda fazlasıyla değişmiştir ve sokaklar eskisi gibi değildir. Amacına ulaşmak için kara listesindeki kişileri tek tek avlamaya başlayan Sürücü’yü bu korkunç planından alıkoyacak yalnızca iki kişi vardır. Biri eski bir polis memuru, diğeri ise kiralık bir katil.

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Bak şu ineğin yaptığına!

Yıl 1997... Düşüncelerinden ötürü insanların sürüldüğü günlerde, sıra Gomalak köyündeki bir ineğin özgürlüğüne gelmiştir.

Şevket ve Cemile, kendi halinde yaşayan, birbirlerini ve inekleri Sarıkız’ı çok seven bir çifttir. Ancak hayatları, ineklerinin Atatürk büstünü kırmasıyla birdenbire içinden çıkılmaz bir hal alır. Bu olayın çığ gibi büyüdüğüne, hadisenin köy sınırlarını aştığına, şaşkınlık ve korkuyla şahit olurlar. Muhtarından ihtiyar heyetine, bürokratından askerine herkes bir ineğin peşine düşer. Mesele büyüdükçe sağından solundan konuyla ilgili bütün kişiler kendilerini trajikomik bir hal içinde bulurlar.

Sürgün İnek

YÖNETMEN

Ayhan Özen

Oyuncular:

Hasan Kaçan,

Şebnem sönmez, Fırat Tanış

Show TV 20.00

8 Mayıs 2015 Cuma

Emekliyim ama güç bende

Bir DC Comics çizgi roman uyarlaması olan filmde Frank Moses, eski bir CIA ajanıdır. Hatta ülkeleri deviren cinsten bir ajan...

Fakat artık emeklidir. CIA ajanı Frank, sakin bir yaşam sürmeye çalışırken, karşısına kendisini tehdit eden ve yüksek teknoloji ürünü silahlarla donanmış bir suikastçı çıkar. Bu durum Frank’ın hiç hoşuna gitmez. Hayatı tehlikede olan Frank, kendisini ve sevdiği kadını korumak için eski takım arkadaşları Joe Matheson, Victoria ve Marvin Boggs’u bir araya getirir ve mücadeleye başlar.

7 Mayıs 2015 Perşembe

Eski hırsızın son işi...

2001 yapımı filmde caz kafe işleten Nick Wells aynı zamanda eski bir hırsızdır. İki farklı hayata sahip bu adam artık hırsızlık işlerini bırakıp tüm zamanını işine ayırıp evlilik planları yapmaktadır.

Ancak ortağı Max’ten aldığı teklif son derece ilginç gelir ve geri çeviremez. Son kez bir soyguna karışmayı kabul eden Nick Wells değerli bir antik asayı ele geçirmeye çalışacaktır. Asa, ülkeye illegal yollarla sokulmaya çalışılırken teşhis edilmiş ve gümrük ofisinde koruma altına alınmıştır. Nick, gümrükte çalışan Jackie Teller ile işbirliği yaparak bu parçayı elde etmeye çalışacaktır. Ancak ortada bir sorun vardır. İlk kez karşılaşan bu iki insan birbirlerine nasıl güvenecek ve anlaşacaktır?

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Bambaşka bir ekrana hazır olun!

Habercilik Türkiye’de her dönem zordu ama bu dönemde daha da zor. Bir haberci ve iktidardan ciddi baskı gören bir haber kanalının yöneticisi olarak içinden geçtiğimiz süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son dönemlerde sadece Samanyolu Haber değil genel anlamda habercilik baskı altında… Haklısınız, bu baskı en çok, aralarında bizim kurumumuzun da bulunduğu birkaç gruba yönelmiş durumda. Dün, doğrusuna doğru dedikleriniz, bugün eğrisine de doğru demenizi istediklerinde önünüzde iki yol vardır: Ya eğriye eğri, doğruya doğru der; başınıza gelecekleri göze alırsınız. Ya da onların istediğini yapar, habercilikten vazgeçersiniz. Biz dün olduğu gibi bugün de ilk yolu tercih ediyoruz. Yani habercilik yapıyoruz.

Samanyolu Haber Televizyonu cezalar ve baskılara rağmen üst üste yeni yatırımlar yapıyor; sırada neler var?

Habercilik durağanlık kabul etmez… Samanyolu Haber olarak sürekli bir adım ötesini düşünüyoruz. Çünkü bizim herkese söyleyecek sözümüz var. Bunun için de yepyeni formlar peşindeyiz. Büyük bir hazırlık var şu anda, detaylarını paylaşamayacağım. Görselinden içeriğine kadar bambaşka bir ekrana hazır olun. Söylediğim gibi; sürprizi çok. O yüzden burada bırakayım, biraz sabır diyeyim.

Türkiye’de medyaya baskılar var ve birçok konuda deyiş yerindeyse günah keçisi hep medya oluyor. Bunu en yakından yaşayan sizlersiniz. Grup Başkanınız Hidayet Karaca tutuklu; bu konuda neler söylersiniz?

İnanın söz kalmadı. Çünkü Türkiye’de artık insanların haklarını savunabileceği bir yol kalmadı. Hukuk can çekişiyor. Şu an Grup Başkanımız, hakkında verilmiş bir tahliye kararı olmasına rağmen cezaevinde tutuluyor. Bunun adı tutukluluk değil, esaret. Dahası onun serbest kalmasına hükmeden hakim de tutuklu. İşi karar vermek olan bir hakim, verdiği karardan dolayı tutuklu. Şimdi bunun üzerine söylenecek söz var mı? İşleyen sürecin doğal bir süreç olmadığını artık bütün Türkiye biliyor. Biz yine de hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Adalet topaldır, ağır ağır yürür fakat gideceği yere er geç varır.

Samanyolu Haber, Washington DC’de Türkiye’nin ilk stüdyosunu kurdu ve böylece artık dünyadaki gelişmeleri oradan takip edebiliyorsunuz. Bu kararı nasıl verdiniz, neden böyle bir ihtiyaç duydunuz?

Habercilik yapmak isteyen her yayın kuruluşunun dünyanın nabzının attığı noktalarda bulunması gerek. Biz buna inanıyoruz. Bu yüzden de önemli adımlar attık. Washington DC’deki stüdyomuz bunlardan biri. Şu anda Beyaz Saray’a 10 dakika mesafede bir stüdyomuz var. Hem dünyayı hem ülkemizi ilgilendiren gelişmeleri yerinden takip ediyoruz. Her gün gelişmeleri ABD’den canlı programlarla ele alıyoruz. Bu merkezlerimizin sayısını da hızla artırmayı planlıyoruz.

Haber kanalları arasında sıkı bir rekabet var; çok sayıda da haber kanalı. İzleyici neden sizi tercih etsin?

Samanyolu Haber “Sadece Gerçekler” diyerek yola çıktı. Hiç yalan söylemedi, seyircisine hep doğruyu aktardı. Belki de bu yüzden seyircisiyle, yayıncılık tarihinde hiçbir yayıncı kuruluşun kuramadığı türden bir bağ kurdu. Samanyolu Haber bundan sonra da doğrunun ekranı olacak. Hep kıymetliydi, ancak bugün daha da net anlaşılan kıymetiyle “doğru”nun peşindeki seyirci, elbette ki dün olduğu gibi bugün ve yarın da bu işi layıkıyla yapan kuruluşlardan biri olan Samanyolu Haber’i tercih edecektir diye düşünüyoruz.

5 Mayıs 2015 Salı

Aklın sıradışı oyunu

2007 yapımı filmde Linda ve Jim iki çocukları ile beraber mutlu bir aile görüntüsü çizmektedirler.

Jim’in iş seyahatine çıktığı ve döneceği bir sabah Linda onun yolda bir kaza nedeni ile öldüğü haberini alır. Ancak bu arada telefondan da Jim’in bir sesli mesajını almıştır. Başta buna bir anlam veremez. Evde onunla birlikte olan annesi ile ölümü kabullenir. Ertesi sabah kalktığında ise Jim’i kahvaltı ederken bulur. Jim hiçbir şeyin farkında değildir. Linda ne olduğunu kendi kendine sorgular. Daha sonra Linda’nın her uyandığı sabah Jim ya vardır ya da ölmüş ve cenaze hazırlıkları yapılmaktadır. Çocuğunun yüzünde oluşan kesikler, içtiği lityum hapları, onun daha önce görmediği ama onu tanıyan kişiler ve psikiyatrist Linda’yı iyice şaşırtır. Yaşadığı günlerde neler olduğunu bir kâğıda dökerek çözümlemeye çalışır.

4 Mayıs 2015 Pazartesi

Hayatta kal, kazan

2013 Güney Kore yapımı Efsane Yumruklar (Fists of Legend) bu akşam ekrana geliyor.

Filmin konusu kısaca şöyle: Bir televizyon programı, efsane dövüşçüyü bulmak için 200 bin dolar ödüllü yarışma düzenler. Pek çok dövüşçünün yoğun ilgi gösterdiği yarışmada herkesin tek hedefi büyük ödülü kazanmaktır. Olimpiyata katılamayınca hayalleri suya düşen Deok-kyu da yarışmaya katılmaya karar verir. Deok-kyu’nun amacı büyük ödülü kazanmak ve efsane bir dövüşçü olmaktır. Ancak öğrendiği dövüş kurallarının bu yarışmada çok farklı olduğunu daha sonra öğrenir. Kazanmak için hayatta kalması gerekmektedir.

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Gerilimin efendisi; HITCHCOCK

Oscar adayı film gerilim sinemasının en önemli yönetmenlerinden Alfred Hitchcock’un hayatını konu alıyor. Hitchcock’un Sapık adlı yapıtının çekim sürecine odaklanan yapımda Alfred Hitchcock ve karısı Alma beyazperde kariyerlerinin doruğundadırlar.

Alfred, emekli olması konusunda yapılan imaları göz ardı ederek, gerçek bir korku klasiği olan Sapık adlı romanı beyazperdeye uyarlamaya karar verir. Diğer yandan Alma, Alfred ile evliliğinde tatsız hadiseler yaşamaya başlar. Alfred’in hırslı bir arkadaşı, Alma’ya yeni filminde rol teklif eder. Ancak evliliklerindeki gerilim, Alfred’in başyapıtına olan tutkusunu ikiye katlar.

1 Mayıs 2015 Cuma

Dil sussa vicdan susmaz

2010 yapımı filmde Katy ve Bob küçük bir kasabada, yolunda giden bir hayat sürmektedir.

Bob saygın bir avukat ve ünlü bir sporcudur. Katy’nin ise ikizleri yeni doğmuştur. Noel arifesinde komşu evde gençler toplanır. Bob gürültüyü azaltmalarını istemeye gider. Ancak tartışma çıkar ve Bob ölür. Cinayeti işleyen kişi itiraf etmez. Medya olayla yakından ilgilenir. Katy cevap istese de kimse konuşmaz. Kasabayı bir sessizlik kaplar. Polis gizli bir görevle birini tutuklar. Popüler gençlerden Ryan sakin görünmeye çalışır ama o gece yaptığı şeyin vicdanî; yükü dayanılmazdır. Ryan ve avukatı suçu reddeder. Daha sonra Katy ve Ryan tanışır. Ryan adım adım neler yaşandığını Katy’ye anlatır.