30 Nisan 2015 Perşembe

Dün cephede, Bugün ormanda

2013 yapımı film, biri Amerikalı diğeri Sırp iki savaş gazisinin öyküsünü konu alıyor. Ford, Bosna Savaşı’nda ön cephede savaşmış eski bir askerdir.

Artık savaşın acı anılarını ardında bırakmış, ormanda küçük bir kulübede yaşamaktadır. Bir gün Appalas dağlarında avlanmaya çıkar. Orada hayatında hiç görmediği Avrupalı bir adamla karşılaşır ve tanışır. Bu adamla aralarında bir dostluk başlamıştır ama daha sonra bu dostluk hiç iyi şeyler getirmeyecektir. Çünkü adamın niyeti başka bir şeydir. Sırp cephesinde savaşmış olan Kovac, Ford ile eski bir hesabı görmenin peşindedir. Ardından yaşananlar bir kedi-fare oyunundan farksızdır. Savaşın ardından kabuk tutan tüm yaralar tekrar kanamaya, her ikisinin de saklı kalan sırları bir bir ortaya çıkmaya başlar.

29 Nisan 2015 Çarşamba

Peynir, Ekmek, Tamek, Kahvaltım tamam demek!

Türkiye’nin ilk kahvaltı konseptli meyve suyu "Kahvaltım" ailesine 3 gurme lezzet kazandıran Tamek; A, C ve E vitaminlerini içeren yeni lezzetleriyle, güne iyi başlamak isteyenlerin kahvaltı sofralarında harikalar yaratıyor. 

Günün en önemli öğünü olan kahvaltıya özel hazırladığı meyve suları ile sofraların vazgeçilmezi olan Tamek Kahvaltım, içerdiği birbirinden besleyici meyvelerle güne zinde bir başlangıç yaptırıyor.

BOL MEYVELİ BOL VİTAMİNLİ 

Vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve enerjiyi, gurme lezzetleri ile sunan Tamek Kahvaltım ailesi, özellikle çocuklar için kahvaltıyı daha da eğlenceli hale getiriyor ve ailelerin kahvaltı masalarında çok sevilen bir içecek olmaya devam ediyor.

Enfes tatları ve birbirinden özel faydaları ile kahvaltının gözdeleri şöyle:

Kahvaltım 7 Meyve 7 Vitamin: Portakal, şeftali, elma, mandalina, limon, ananas ve greyfurt içeren 7 Meyve;  A, C, E, B3, B5, B6, B9  vitaminleri içeren 7 vitamin ile güne zinde bir başlangıç yapacaksınız .

Kahvaltım Portakal, Havuç, Limon: Cildinize tazelik ile canlılık kazandıran, kalbinizi ve gözlerinizi güçlendiren havuç, sindiriminizi kolaylaştıran limon ve yorgunluğunuzu alıp size enerji kazandıran portakalın eşsiz buluşması Tamek Kahvaltım Portakal-Havuç-Limon'da A, C ve E vitaminlerini bir arada bulabilirsiniz.

Kahvaltım Kan Portakalı Nar: Doğal antioksidan kan portakalı ve doğal antibiyotik nardan oluşan Kahvaltım Kan Portakalı Nar Meyveli içecek  A,C,E vitaminleri ile zenginleştirilmiş olup, kahvaltılarınıza keyif katacak.

Tamek "Kahvaltım" 7 meyveli, 7 vitaminli. Üç çeşidiyle şimdi çok daha lezzetli!

 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.boomads_offer_client = "2e2238cb827e42fdad2518d502479ba3"; boomads_offer_id ="1123";

Bu masalda kahraman Avcı

İki ayrı dalda Oscar adayı 2012 yapımı film Hollywood’un perdeye yansıttığı masallardan. Bildiğimiz Pamuk Prenses masalını avcının gözünden ele alıyor.

Çok sevdiği karısı ölen Kral Magnus, karanlıklar ordusu ile savaşırken, Ravenna adında güzel bir kadını kurtarır ve onunla evlenir. Ancak Ravenna, kralı kalbinden bıçaklayarak öldürür ve kızı Pamuk Prenses’i zindana hapseder. Yıllar sonra kötü kalpli kraliçe, Pamuk Prenses’i huzuruna çağırdığında prenses kaçmayı başarır. Kraliçe, prensesi yakalamak için bir avcı yollar. Fakat avcı, kısa süre sonra Ravenna’nın gerçek yüzünü görür ve Pamuk Prenses’i tüm kötülüklerden korumak için ant içer.

28 Nisan 2015 Salı

Çocuk gelinlerin feryadı

Geçtiğimiz yıl Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde özel bir gösterimle galası yapılan film, gerçek bir olaydan uyarlandı.

Ülkemizin halen kanayan yaralarından biri olan “çocuk gelinler” gerçeğini beyazperdeye taşıyor. Uzaktan uzağa seyrettiğimiz dramı ve akraba evliliğinden doğan engelli çocukların yaşamını çocukların gözünden anlatan film aynı zamanda sosyal sorumluluk projesi olarak hayat buluyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde medeniyetlerin iç içe geçtiği, birden fazla kültürün bir arada yaşadığı köylerden biri olan Akıncılar da yaşayan Diyarbakırlı henüz 13 yaşındaki üç genç kızın hazin öyküsü anlatılıyor. Filmde Türk oyuncuların yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan oyuncular da yer alıyor.

HALAM GELDİ

Yönetmen: Emir Kozan

Oyuncular: Miray Akay, Tunç Oral, Melisa Celayir, Burçin Terzioğlu, Necip Memili

KANAL D 22.15

27 Nisan 2015 Pazartesi

Apple Watch uygulama mağazası Türkiye’ye de açıldı

Apple’ın uzun yıllardır beklenen akıllı saati Watch, geçtiğimiz hafta dünyanın belli ülkelerde satışa sunuldu. Satışların başlamasıyla birlikte, Apple Watch’un uygulama mağazası aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede açıldı.

Twitter, Instagram, Uber, Shazam, Foursquare gibi global uygulamaların yanı sıra YapıKredi ve Akbank Direkt gibi yerli uygulamalar da mağazadaki yerini aldı. Apple Watch uygulama mağazasında Seyahat, Yaratıcılık, Sağlık, Fitness, İletişim ve İş gibi kategoriler yer alıyor.

Apple Watch uygulamasındaki Öne Çıkanlar sekmesi üzerinden ulaşılabilen mağazada ücretsiz uygulamaların yanı sıra ücretli uygulamalar da bulunuyor.

Türkiye’de 8 Mayıs’ta ön siparişe sunulup, 22 Mayıs’ta ise raflara çıkacağı söylenen Apple Watch’un tahmin edilen başlangıç fiyatı ise 1200 TL-1400 TL aralığında.

The post Apple Watch uygulama mağazası Türkiye’ye de açıldı appeared first on Etohum.

İşin sırrı hipnozda

2014 Çin yapımı tedavi bu akşam televizyonda ilk kez ekrana geliyor. Psikolojik gerilim türündeki yapım, bir hasta-doktor ilişkisine odaklanıyor.

Alanında uzman fakat oldukça ukala bir psikiyatrist olan Xu Ruining, hastaları üzerinde hipnoterapi kullanmaktadır. Ruining’in, ailesi tarafından terk edilen gizemli hastası Ren Xiaoyan, bazı hayaletler gördüğünü iddia eder. Hayaletlerin varlığına inanmayan Ruining de Xiaoyan üzerinde hipnoz denemeye karar verir. Ruining, bir gün Xiaoyan’ın rüyasına konuk olur ve hastası konusunda büyük bir tedirginlik yaşamaya başlar.

25 Nisan 2015 Cumartesi

Hayallerinden Asla Vazgeçme

2013 yapımı film, bir öğretmenin mücadelesini konu ediniyor. Dino Chalmers bir edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır.

Fakat her şeyi arkasında bırakarak Sydney’e edebiyat öğretmenliği yapmaya giden Dino Chalmers görev yaptığı okulda, öğrencilerini sanatla tanıştırmaya çalışmaktadır. Bu çocukların zor hayatları ve çoğunluğunun hapiste olan ebeveynleri vardır. Birçok öğrencinin velisi hapis yatmakta ve onları edebiyatla tanıştırma konusunda oldukça zorlanacaktır. Ancak içlerinden biri edebiyata ve tiyatroya yeteneklidir. Dino ondaki yeteneğini keşfedecek ve ona destek olacaktır. Fakat bölge ortamının şartları buna hiç de uygun değildir.

Asla Vazgeçme

Yönetmen: Sarah Spillane

Oyuncular: Christina Ricci, Matt Nable, Daniel Henshall

Kanaltürk 21.40

Twitter özel mesaj trafiğini artıracak bir adım atıyor

Facebook, Messenger’ı aynı bir uygulama haline getirdikten sonra şimdi de ortaya Messenger içerisinden uygulama indirmeyi mümkün kılan bir platform çıkarmıştı. Tüm dünyada artan özel mesaj trafiğine yönelik Twitter da küçük bir adım atıyor.

Twitter’ın dünya çapında popüler olmasını sağlayan -birer makale haline gelmeden- kısa mesajlarla kişilerin kendilerini ifade etmelerini sağlamasıydı. Burada ünlülere erişebilmek, anonim ya da kendi isminizle düşüncelerinizi dile getirebilmek önemliydi. Facebook ise her zaman daha arkadaş çevresi odaklı, daha özel mesaja ve paylaşımlara yönelik bir platform olarak ayrılıyordu.

Ancak bugün geldiğimiz noktada Snapchat, WhatsApp gibi dünyaca popüler servislerin yanında Connected2me gibi yeni nesil mesajlaşma servisleri özel mesajlaşmanın önemini ortaya koyuyor. Yakın zamanda tweet alıntılama özelliğini duyuran Twitter da yeni güncellemesiyle özel mesajlaşma trafiğini artırmaya yönelik bir hamle yapıyor.

Mobilde sadece Facebook Messenger’ın kullanımı bile Twitter’dan fazla

Yeni güncelleme ile Twitter’ın tüm kullanıcıların size mesaj atabilmesini serbest bırakabiliyorsunuz. Elbette bu durum spam mesajlara sebep olabilir, bu sebeple Twitter işi kullanıcıların tercihine bırakmış. Özellikle markalar açısından müşteri memnuniyeti mesajlarına özel bir ortamda yanıt verebilmek önemli bir gelişme olacaktır. Yeni özellik ayrıca, iki kişi birbirini takip etmiyor olsa da birbirlerine cevap yazabilmesini mümkün kılıyor.

Elbette Twitter, bu konuda Facebook Messenger’a rakip olma niyetinde değil. Ancak direkt mesaj önemli ve tüm kullanıcılar tarafından az ya da çok kullanılıyor.

The post Twitter özel mesaj trafiğini artıracak bir adım atıyor appeared first on Etohum.

20 Nisan 2015 Pazartesi

Tozlu.com artık 79 ülkeye gönderim yapıyor

Modaya odaklanan yerli e-ticaret sitesi Tozlu.com, gönderim alanına dünyanın dört bir yanından 79 yeni ülkeyi ekledi.

Fransa, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleriyle Birleşik Arap Emirlikleri,İran, Katar, Kuveyt ve Bahreyn’in de olduğu Orta Doğu ve Kuzey Amerika’da ABD ve Kanada gibi oldukça geniş bir coğrafyaya açılan Tozlu.com, küresel çapta kesintizi hizmet verebilmek için son bir yılda yazılım, lojistik, sunucu ve müşteri hizmetleri gibi süreçlerini elden geçirdi.

Yakın tarihte iştiraki InfoFort ile Bilkent’ten CBKSoft’un çoğunluk hissesini satın alan Aramex ile iş birliği yapan Tozlu.com, uluslararası taşımacılık ve lojistik firmasının küresel erişiminden fayda sağlıyor.

Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Almanca ve Fransızca dil seçeneklerini de bünyesine katmaya hazırlanan Tozlu.com, yurt dışındaki potansiyel müşterilerinin ilgisini TV reklamlarıyla cezbetmeyi planlıyor.

Yurt dışın siparişlerde ödeme için PayPal ve kredi kartı kabul eden portal, dağıtım için Türkiye’deki lojistik merkezini kullanıyor. Buradan yola çıkan siparişler gönderilen ülkeye göre 2-10 gün içinde müşterilere ulaştırılıyor.

Bugün günlük ortalama 8-10 bin koli (ortalama 25 bin ürün) gönderimi yapanTozlu.com’un yeni lojistik merkeziyle bu sayının 20-25 bin koliye (50-55 bin ürün) ulaşması planlanıyor. Yalnızca Türkiye’de 3.5 milyon üyesi bulunan Tozlu.com aylık ortalama 15 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.

The post Tozlu.com artık 79 ülkeye gönderim yapıyor appeared first on Etohum.

Dünyanın çığlığına koşan yardım derneği

Erkam Tufan Aytav’ın sunduğu “Erkan Tufan’la Analiz” programı bu hafta Kudüs’ten özel yayın yapıyor ve Kimse Yok mu Derneği Kudüs Temsilcisi Harun Tokak’ı konuk alıyor.

Dünyanın 100’den fazla ülkesinde din, dil, ırk ayrımı yapmadan muhtaç insanların yardımına koşan Kimse Yok mu Derneği, hiçbir “hukukî;” dayanak olmadan tamamen siyasî; saiklerle ‘terör örgütü’ suçlamasıyla karşı karşıya. Programda Kimse Yok mu Derneği Kudüs Temsilcisi Harun Tokak, Filistin ve Gazze’de dernek olarak neler yaptıklarını anlatacak. Üç semavî; din için Kudüs’ün ne anlama geldiğini de açıklayacak olan Tokak, ayrıca bir yılı aşkın süredir Hizmet hareketinin “terör örgütü” kapsamına alınma çabaları hakkındaki düşüncelerini de izleyenlerle paylaşacak. BUGÜN TV 21.00

Samsun’da bir Kimse Yok mu gönüllüsü

Kimse Yok mu Derneği sayesinde dünyanın dört bir yanında insanlığa uzanan gönüllülerin hikâyelerini ekrana taşıyan Dert Ortağım’a bu hafta Samsunlu Mustafa Yıldız konuk oluyor. Yoksul bir ailede, bin bir zorluk içinde büyüyen Yıldız, o günleri asla unutmamış. Şimdi nerede “Kimse Yok mu?” diye bir ses duysa dernek gönüllüsü olarak yardıma koşuyor. Samsun’da “fakir babası” olarak bilinen, ömrünü hayır işlerine adayan Mustafa Bey’in gıpta edilesi hayatı ve huzurlu yolculuğu bu akşam Dert Ortağım’da anlatılıyor. SAMANYOLU HABER TV 19.20

18 Nisan 2015 Cumartesi

‘Success Kid’ bu kez babasını ameliyat ettirmeyi başardı

Kitle fonlama kampanyaları genelde yeni ürün ve projelerin hayata geçirilmesi için kullanılır. Ancak bu kez bir ailenin babasını kurtarmasını sağlamaya çok yakın.

Justin Griner, çok ünlü bir çocuğun babası ama birçoğumuz o çocuğun ismini bile bilmiyoruz. Oğlu Sam aslında internet ortamında ‘Success Kid’ olarak ünlenen fotoğrafın kahramanı olan sevimli ufaklık. Bugün 8 yaşında olan Sam, babasını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalınca ortaya internetin güzel hikayelerinden biri çıkmış.

Sam’in annesi, böbrek nakline ihityaç duyan eşi için bir kitle fonlama kampanyası başlatmış. 2009 yılından bu yana böbrek sorunları yaşayan ve sürekli diyaliz makinesine bağlı kalmak zorunda olan Justin Griner için yeni bir organ nakli tek şans olunca ortaya ailenin karşılaması güç bir miktar çıkmış. Bunun için de GoFundMe üzerinde bir kampanya başlatmışlar. Aslında aile Sam’in ününü bu kampanyada kullanmamış. Ama The Daily Dot isimli yayın onlarla bir röportaj yapınca bu ün kampanyaya ekstra bir katkı sağlamış. Ailenin istediği 75 bin doları geçen kampanya 100 bin dolar seviyesine kadar ulaşmış.

Elbette ameliyat henüz gerçeklemediği için Justin Griner’ın zamana ihtiyacı var. Ancak eğer sağlığına kavuşursa Sam ile birlikte başarmış olacaklar ve Sam gerçekten bir ‘Success Kid’ olacak.

İnternet hep hayatımıza kattığı bilgi ve kolaylıklar, yarattığı iş imkanlarıyla gündemimizde oluyor. Fakat internet aynı zamanda çok güzel ve insanı hikayelerin de gerçekleşmesini sağlayan, yarattığımız en önemli şeylerden biri.

The post ‘Success Kid’ bu kez babasını ameliyat ettirmeyi başardı appeared first on Etohum.

Hayatı anlamanın yaşı yok

Tom Hanks’in 1996 tarihli “That Thing You Do!”dan sonraki ikinci uzun metrajı olan, 2011 yapımı Larry Crowne, Hanks’i Julia Roberts ile bir araya getiriyor.

Sevimli ve saf Larry Crowne, deniz kuvvetlerinden ayrıldığından beri çalıştığı şirkette küçülmeye gidilene kadar süper bir ekip lideri olarak çalışmaktadır. İşsiz kalınca ev kredisini ödemekte zorlanan ve boş günlerinde ne yapacağını bilemeyen Larry, dostları ve arkadaşları Lamar ve Bella’nın tavsiyelerine ihtiyaç duyar. Sonunda yeni bir başlangıç için üniversiteye gitmeye karar verir. Larry, hocası Mercedes Tainot’a âşık olur. Mercedes, Larry’deki değişimin ilham verici olduğunu görür. Haklı olarak hayatının durma noktasına geldiğini düşünen Mercedes hiç beklenmedik bir şey öğrenir.

17 Nisan 2015 Cuma

Kurumsal mesajlaşma çözümü Slack büyümeye devam ediyor

Flickr’ın kurucularından biri olan Stewart Butterfly tarafından yaklaşık 2 yıl önce kurulan kurumsal mesajlaşma uygulaması Slack, 6 ay önce 1.2 milyar değerlemeyle bir yatırım alarak dikkatleri üzerine çekmişti. Bugün ise şirket 2.8 milyar dolar değerleme ile 160 milyon dolarlık bir yatırım daha aldığını duyurdu.

Slack, 2 yıl önce kurulduğunda hedefi şirketlere e-posta’ya alternatif bir mobil platform oluşturmaktı. Kurumsal pazara yöneldikleri için kullanıcı kitlesinin az olması beklenen bir durumdu. Ayrıca uygulamanın ücretli olması da yayılmasını güçleştirecek etkenlerden biriydi. Ancak Slack, büyük şirketleri portföyüne katmaya başladıkça dikkatleri üzerine çekti ve yatırımcılar da Slack’ın potansiyeline yatırım yapmaya başladı. Sadece 6 ay önce 1.2 milyar dolar değerlendirme ile 120 milyon dolar yatırım alan şirket şimdi değerini 2 katın fazla artırdı.

Yeni yatırım turunda Slack’in değeri 2.8 milyar dolar olarak belirlendi ve 160 milyon dolarlık yatırım geldi. İlk turda Slack’ın yatırımcıları arasında Kleiner Perkins Caufield and Byers, Google Ventures, ve Andreessen Horowitz vardı. İkinci turda ise  DST Global ve Index Ventures ön plana çıkan yatırımcılar olmuş.

Slack’ın büyük müşterileri arasında ise  Adobe, the New York Times, HBO gibi şirketler yer alıyor.

Bu hızlı değer artışının sebebi kullanıcı sayısının da hızlı bir biçimde artıyor olması. Slack’ın son dönemdeki artış grafiği oldukça dikey bir şekilde seyrediyor. Üstelik sadece 750 bin günlük aktif kullanıcısı bulunmasına rağmen bunların 200 bini Slack için para ödüyor.

Slack yeni yatırımı hangi alanlara harcayacağı konusunda bir açıklama yapmadı. Fakat şirket Asana, Basecamp ve HipChat gibi rakiplerle rekabete girmeye başlıyor. Dolayısıyla bu alanda daha fazla yatırım ve büyüme haberi duymamız mümkün.

Kaynak: The Verge

The post Kurumsal mesajlaşma çözümü Slack büyümeye devam ediyor appeared first on Etohum.

Onlarda numara çok

Pittacus Lore’ın bilim-kurgu kitabından uyarlanan 2011 yapımı film, gezegenleri yok edilirken kendilerini kurtarmaya çalışan dokuz uzaylının öyküsünü anlatıyor.

Kendisini öldürmek için yollanan tehlikeli ve acımasız düşmanlarını peşinden sürükleyen bir kaçak olan genç John Smith, kimliğini saklayarak koruyucusu ve arkadaşı Henri ile birlikte eyalet eyalet dolaşıyordur. John, her seferinde, geçmişini saklayan yeni bir kimliğe bürünüyordur. Bundan böyle evi olarak kullandığı Ohia eyaletinde John’un karşısına yaşamını değiştirecek sürpriz olaylar, yeni ve güçlü yetenekler keşderken kendisinin ilginç kaderini paylaşan başkalarıyla olan bağlantısı da ortaya çıkacak. Onunla aynı kaderi paylaşan üç kişi daha önce yok edilir.

16 Nisan 2015 Perşembe

LC Waikiki çevrimiçi mağazasıyla dünyaya açılacak

Türkiye’nin en büyük hazır giyim markalarından LC Waikiki, 400’e yakın perakende mağazasıyla gerçek bir devken, çoğu rakibinin tökezlediği e-ticaret alanında çok başarılı işlere imza atarak tüm sektöre uygulamalı ders veriyor.

LC Waikiki’nin anlayışı, perakendenin yanı sıra e-ticaret değil. lcwaikiki.com da tıpkı perakende mağazaları gibi büyük bir titizlik ile yönetiliyor ve hiç kapanmayan ve herkese eşit mesafede bulunan bir mağaza görevi görüyor. Birkaç adımda satışı tamamlatabilen kolay kullanımı, eğlenceli yapısı ve anlaşılır arayüzü siteyi favori LC Waikiki mağazamız kılmaya yetti.

LC Waikiki e-ticaret direktörü Salih Yılmaz’ın söylediğine göre, lcwaikiki.com’u beğenen yalnızca biz değiliz. Yılmaz, LC Waikiki’nin çevrimiçi mağazasının geçtiğimiz yıl yüzde 67,5 oranında büyüdüğünü belirtiyor. 2014 yılı içerisinde siteden toplam 787.462 kez sipariş verilmiş ve toplam 3.829.382 ürün satışı gerçekleştirilmiş. Mağazanın ziyaretçi sayısı da yüzde 50 oranında artış göstermiş.

2014 yılında yalnızca çevrimiçi mağazasından 72.980.725 TL ciro elde eden LC Waikiki, bu yıl lcwaikiki.com’un ziyaretçi ve aldığı sipariş sayısını artırmak için ödeme sistemleri, teslimat seçenekleri ve omni-channel projelerine öncelik tanıyor. Salih öte yandan 2015 yılında LC Waikiki’nin yurt dışından siparişler almaya başlayarak küresel bir mağazaya dönüşeceğini söylüyor.

LC Waikiki, çevrimiçi mağazasından 10 milyonuncu ürünü satın alan müşterisine güzel bir sürpriz yapmış. Bursa’da yaşayan şanslı müşteriye 1000 TL’lik hediye çeki bizzat e-ticaret direktörü Salih Yılmaz tarafından adresinde teslim edilmiş.

The post LC Waikiki çevrimiçi mağazasıyla dünyaya açılacak appeared first on Etohum.

Bir ayrılık, Bir yoksulluk, Bir Ölüm

2011 yapımı Bir Ayrılık, boşanmış bir orta sınıf İranlı çift ile eşlerden birinin yaşlı babası için alt sınıf bir bakıcı tutmasını izleyen entrikaları konu ediniyor.

61. Berlin Film Festivali’nde En İyi Film dalında Altın Ayı kazanan film, bu ödülü alan ilk İran filmi oldu. Ayrıca 84. Akademi Ödülleri’nde En İyi Yabancı Film seçildi. 14 yıldır evli olan Nadir ve Simin, 11 yaşındaki kızları Terme ile birlikte Tahran’da yaşamaktadırlar. Şehirli orta sınıf karaktere sahip aile ayrılmanın eşiğindedir. Simin kızı Terme’nin İran’da büyümesini istemediği için kocası ve kızıyla birlikte ülkeyi terk etmek ister. Ancak Nadir alzheimer hastası babasını tek başına bırakıp gitmeyi reddeder. Bu sebeple Simin’in boşanma talebi geri çevrilir.

BİR AYRILIK

Orijinal adı:

Jodaeiye Nader az Simin

Yönetmen:

Asghar Farhadi

Oyuncular:

Leila Hatami, Peyman Moaadi, Sareh Bayat

TV 2 21.30

15 Nisan 2015 Çarşamba

Güzel bir ölüm daha kolaydır sevmekten

Boşnak yönetmen Danis Tanovic imzalı ‘Güzel Bir Hayat Düşlerken’ (Cirkus Columbia/2010) bu akşam ekrana geliyor.

Bir Balkan hikâyesini ekrana taşıyan filmin konusu şöyle: Yıl 1992. Güney Hersek’te eski rejim yıkılmıştır. Orta yaşlı köylü Divko Buntic 20 yıl Almanya’da sürgünde kaldıktan sonra cebinde bol para, altında kırmızı bir Mercedes, yanında da kızıl saçlı genç nişanlısı Azra ile kasabaya girer. Komünistler artık ortalıkta yoktur ve aile evini geri almak niyetindedir. Oysa terk ettiği karısı Lucija ile onun yokluğunda hayli büyümüş oğlu Martin yıllardır o evde yaşamaktadır. Buntic ile nişanlısıysa, bir an önce yerleşip Divko’nun yurtdışında kazandığı paranın tadını çıkarmak niyetindedir. Ancak ev sorunu dışında başka zorluklar da vardır. İşler Divko’nun umduğu gibi yürümez.

Güzel Bir Hayat Düşlerken

Orijinal adı: Cirkus Columbia

Yönetmen: Danis Tanovic

Oyuncular: Predrag Manojlovic, Mira Furlan, Boris Ler

CNBC-e 22.00

Türkiye Avrupa’da Bitcoin’in geleceğine en çok güvenen ülke

ING Bank’ın Avrupa çapında yaptığı bir araştırmada Türkiye’nin dijital para birimlerinin gelecekte popüler olacağına en fazla inanan ülke olduğu ortaya çıkmış.

Türkiye’de e-ticaret konusunda bile henüz istenen kullanım oranlarına ulaşılamamış olunsa da yükseliş hızlı. Tıpkı sosyal medya ve internet kullanımında olduğu gibi Türkiye’nin dijital ekonomiye olan inancı da tam. Bu durum kendini dijital para birimleri konusunda da göstermiş.

ING Bank’ın Avrupa çapında yaptığı bir araştırma, Türkiye ve İtalya’nın Avrupa’da dijital para birimlerinin gelecekte harcamaların temelini oluşturacağına en çok inanan ülkeler olduğunu gösteriyor. Listede %36 ile Türkiye birinci sırada yer alırken İtalya %35 ile ikinci sırada. Türkiye’de Bitcoin gibi dijital para birimlerine inananların oranı %36 iken görüşü olmayanların oranı %38, aksi fikirde olanların oranı ise %27.

Almanya, İngiltere gibi Avrupa’nın önde gelen ekonomileri alt sıralarda yer alırken Hollanda, Belçika gibi modern, açık fikirli ülkeler ise son sıralarda. Hatta ING Bank’ın evi Hollanda %8 ile en az orana sahip.

Aslında Bitcoin’in Türkiye’de pek anlaşılamadığı düşünülebilir. Zira ABD’de olduğu gibi sürekli yeni sistemler, yeni Bitcoin çiftlikleri haberleri duymuyoruz. Ancak Türkiye’deki genç nüfus yeniliklere çok açık ve bu da bizi Avrupa’daki en heyecanlı, en çabuk uyum sağlayan ülkelerden biri haline getiriyor. Hiç kullanmadığımız bir paraya bile şimdiden hazırız.

The post Türkiye Avrupa’da Bitcoin’in geleceğine en çok güvenen ülke appeared first on Etohum.

14 Nisan 2015 Salı

ODTÜ Yeni Fikirler Yeni İşler yarışması için 2015 kayıtları başladı

ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından organize edilen girişimcilik yarışması Yeni Fikirler Yeni İşler’in 2015 dönemi başvuruları başladı. Bu yıl 11. yılını kutlayan Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması (YFYİ) ; YFYİ Idea ve YFYİ Pro olmak üzere iki farklı girişimci profiline ulaşmayı hedefliyor.

YFYİ Idea için aranan tek şart: lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile mezuniyetinin üzerinden en fazla 5 yıl geçmiş bir mezun olmak. Bu kategoride daha erken aşamadaki, henüz ciro yapmaya başlamamış -ya da yeni ciro elde etmeye başlamış- girişimleri mentorlar ve yatırımcılarla buluşturabilmek.

Tüketici Elektroniği, Bilişim, Enerji ve Sağlık olmak üzere 4 farklı kategoride yarışma fırsatı sunan YFYİ Pro’da ise en fazla 3 yıl önce kurulmuş bir şirket olma şartı aranıyor. Bu kategoride nakit para ödülü ve ABD Kampına katılma fırsatı ile Y Combinator’dan faydalanma gibi ödüller sunuluyor.

Detaylı bilgi  www.yfyi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

The post ODTÜ Yeni Fikirler Yeni İşler yarışması için 2015 kayıtları başladı appeared first on Etohum.

TERZİNİN YALANLARI

2001 yapımı film, İngiliz casus romanları yazarı John le Carré’ın 1996 tarihinde yayımladığı aynı adlı romanından uyarlandı.

İlk gösteriminin yapıldığı Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Altın Ayı ödülüne aday gösterilen filmde Panama’ya sürgüne gönderilen Andy Osnard’ın hikâyesi anlatılıyor. Geri dönmeyi kafaya takan Osnard, Panama’da ağzı iyi laf yapan Harry Pendel isminde ünlü bir terziyle tanışır. Aslında eski bir dolandırıcı olan Harry, artık Panama’nın en zenginlerinin terziliğini yapmaktadır. Andy ondan bölgedeki en son dedikoduları öğrenmek istediğinde, Harry eski kimliğinin açığa çıkmaması için kendi kafasında uydurduğu hikâyeleri ve olayları Andy’ye anlatmaya başlar. Ama bir süre sonra Harry’nin hikâyeleri kontrolden çıkar ve ülkenin kaderini etkileyecek olaylar zincirinin başlamasına neden olur.

13 Nisan 2015 Pazartesi

İzmir Girişim Platformu ilk etkinliğini 16 Nisan’da düzenliyor

Başta İzmir olmak üzere Ege bölgesinde girişimcileri desteklemek için İzmir Girişim Platformu, ilk etkinliğini 16 Nisan’da düzenliyor. İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi ile ortaklaşa gerçekleştirilecek olan etkinlik İzmir Ticaret Odası’nın salonunda sahne alacak.

Ekonomi ve ticaret alanında birçok ismin konuşmacı olarak yer alacağı etkinlikte başarılı girişimciler de projelerinden bahsedecek. Bu girişimciler arasında geçmişte Etohum 15′e seçilmiş olan ininal.com’un kurucularından Çelik Ören de var.

Etkinlik programı ve ücretsiz kayıt için bu linke tıklayabilirsiniz.

The post İzmir Girişim Platformu ilk etkinliğini 16 Nisan’da düzenliyor appeared first on Etohum.

Adaletin peşinde bir kadın

2014 Hollanda yapımı Sülün Katilleri (Lucia de B.) bu akşam televizyonda ilk kez ekrana geliyor.

Hollanda’nın en tartışmalı davalarından birini konu alan filmde Barry Atsma, Marwan Kenzari ve Ariane Schluter rol alıyor. Hemşirelik yapan Lucia de Berk, yedi bebeği ve yaşlı bir hastayı öldürmekle suçlanmaktadır. Film, ömür boyu hapis istemiyle yargılanan Lucia’nın adalet arayışını beyazperdeye taşıyor. Paula van der Oest’in yönetmenliğini üstlendiği filmde Lucia’yı Ariane Schluter oynuyor.

10 Nisan 2015 Cuma

Emekli ajanın dönüşü

Kadrosunda birçok ünlü yıldızı barındıran film, Warren Ellis’in aynı isimli çizgi romanından uyarlandı.

Emekli CIA ajanlarının Avrupa’daki düşman avının sürmesini anlatıyor. 2010 yapımı filmde Frank Moses, oldukça başarılı ve emekli, eski CIA ajanıdır. Emekli olması, onun için çok önemlidir. Çünkü tek istediği, kalan ömrünü sakin ve rahat bir şekilde geçirmektir. Fakat hiçbir şey istediği gibi gitmez. Kimliğinin ortaya çıkması ve çok önem verdiği Sarah’ın hayatının tehlikeye girmesi üzerine Frank, eski takımını toparlar ve son bir yaşam savaşı vermeye başlarlar.

Dünyada 3 devlet kaldı

Bu yazıyı yazmadan önce internette biraz bakındım ve gördüm ki Dünya da X ülke varmış. Bunların kimliğini taşıyan yaklaşık Z milyar insan var.

Çoğumuz farkında olmasakta, dünya da vatandaşlık kavramı değişiyor. Bir ülkenin sınırları içerisinde doğmuş olmak veya o ülkenin kimliğini taşımanın dışında gerçekler var.

Hiçbir birey vergi ödemek için doğmaz. Almış olduğu hizmetler karşılığında ödemeler yapar ve devlet bunlardan vergi alır ve bu gelirler ile hizmet sunar. Peki biz ödemelerimizi Devlet yerine başka kaynaklara yaparsak?

Hepimizin temel ihtiyaçları mevcut. Beslenme, Barınma, Sağlık, Alışveriş, İletişim, Eğlence vs.

Yakın zamana kadar tüm bu ihtiyaçlarımızı fiziksel kaynaklardan sağlarken, artık bunların bir kısmını sanal kaynaklardan almaya başladık ve bu hizmetler karşılığında ödemeler yapmaya başladık. Bir nevi vergi (yada siz komisyon diyebilirsiniz) vermeye başladık

Bu durumda da hem yerel hizmet sağlayıcılar, hem de Devlet geliri azalmaya başladı.

Peki kim bu 3 devlet ?

Apple, Google ve Microsoft.

Tabii devlet olmaya çalışan başka adaylar da var ; Yandex, Facebook vs.

Gündelik hayatımıza bir bakalım. Hangi hizmeti kimden alıyoruz ?

Hizmet TürüAppleGoogleMicrosoftEpostaiCloudGmailHotmailAnlık görüşmeiMessageHangoutsSkypeSağlıkApple HealthGoogle Fit SDKMicrosoft HealthMuzikiTunesGoogle PlayXboxVideo & TViTunes & Apple TvYoutube & Android TVXboxNavigasyonApple MapsGoogle MapsBing MapsSearchGoogle SearchBingReklamiAdGoogle ADsBingAds

Gündelik hayatımızı saran ihtiyaçların bir çoğunu bu global hizmet sağlayıcıların birinden alıyoruz ve bu hizmet sağlayıcılar bizim kişisel verilerimize kimliğini taşıdığımız Devletten daha fazla sahip.

Nerelerde vakit geçiriyoruz. Hangi yoldan eve gidip, geliyoruz.Kimlerle yazışıyoruz, neler yazışıyoruz, hangi anahtar kelimeleri kullanıyoruz.Spor yapıyor muyuz, sağlık durumumuz nedirNe kadar sık ve ne tür müzik diniliyoruz, eğlence tarzımız nedir

yakında finansal servisler ile karşımıza çıkıyor olacaklar. Apple Pay, Google Wallet vs. Ne için ne kadar para harcadığımız, bütçe planlamalarımız ve daha fazlası.

Bizim bu hizmetleri almak için ödediklerimiz Devletimize ödediğimiz vergiden daha fazla olmasa da orta vadede yetişecektir.

Obama nın dediği gibi; Geleceğin kaynağı madenler değil, insan oğlunun ürettiği veri olacaktır[1] .

Bu sayede sadece geçmiş verilerimiz değil, gelecek tahminlerimiz ve kişilere özel hizmet önerileride karşımıza çıkıyor olacak. Bir nevi sanal devletimiz bizim için CRM yapıyor olacak ve biz onun 360 derece servis çemberinin tam ortasında yaşıyor olacağız.

İşin ilginç tarafı bu 3 devletin de Amerika tabanlı olması.  Ve Amerikadan daha büyük güç olmaları yakın gelecekte mükmün.!

Apple  kasasındaki $178bn 1 nakit ile kaç ülke bütçesini katladığı malum.

Avrupa birliği bu gerçeğin önüne geçmek için Çerçeve Programları başlattı ancak bu devletlerin önüne geçecek bir ekosistem oluşturamadı. Ülkemizde olduğu gibi Avrupa’da da bürokrasi startup kültürünü, yeni ekonomiyi yeşertmeye yetmeyecek kadar sabit fikirli

Konuyu fazla dağıtmadan sormak istiyorum; siz hangi devletin vatandaşısınız ?

1 http://www.theguardian.com/business/2015/feb/02/apple-cash-mountain-grows

 

 Yazar: Osman Çelik

 

 

The post Dünyada 3 devlet kaldı appeared first on Etohum.

9 Nisan 2015 Perşembe

Pirate Summit ön seçim için Türkiye’de 4 şehri gezecek

Pirate Summit 2-3 Eylül’de Almanya’da Köln’de gerçekleştireceğin büyük etkinlik öncesinde Türkiye’de potansiyeli olan girişimcileri keşfetmek için bir tura çıkıyor. 4 şehri kapsayacak olan tur 20 Nisan’da başlıyor.

Avrupa çapında önde gelen girişimcilik odaklı etkinliklerden biri olan Pirate Summit, 20 Nisan’dan itibaren 4 farklı şehirde girişimcilerle buluşuyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Kıbrıs – Magosa’da düzenlenecek olan etkinliklerde “Türkiye’de Startuplar Nerede?” konusu üzerine 2 konuşmacı sunumlar ayrıcak. Bu konuşmaların ardından ise girişimler için değerlendirme süreci başlayacak. Startup Pirates’in kurucusu Till Ohrmann’ın da aralarında bulunacağı jüri üyeleri her şehirden bir girişimi birinci ilan edecek.

Bu değerlendirme sürecinde birinci olan girişimler “wildcard” ile Köln’deki etkinliğe davet edilecekler. Böylece 2-3 Eylül’deki ön elemeyi pas geçip 1. tur eleme sürecine direk katılma hakkı elde edecekler.

Pirate Summit’in toplantıları hakkında daha fazla bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz;

Izmir, 20 Nisan https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-izmir-powered-by-stage-co-tickets-15834412153

Istanbul, 21 Nisan  https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-istanbul-powered-by-stage-co-tickets-15833785278

Ankara, 22 Nisan https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-ankara-powered-by-stage-co-tickets-15834176448

Magosa, 23 Nisan https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-famagusta-n-cyprus-powered-by-stage-co-tickets-15832396123

The post Pirate Summit ön seçim için Türkiye’de 4 şehri gezecek appeared first on Etohum.

Kuşlara fısıldayan adam

Burt Lancaster dahil olmak üzere, üç oyuncusunun Oscar’a aday olduğu film, John Frankenheimer’ın en iyilerinden biri olarak ekrana geliyor.

Hayatını kuşlarla geçirdiği için Alcatraz Kuşçusu olarak bilinen federal mahkûm Robert Franklin Stroud’un yaşam öyküsünün beyazperde uyarlaması. Robert Stroud, işlediği bir suçtan dolayı, ömür boyu hapse mahkûm edilir. Kaldığı cezaevinden Alcatraz’a, dünyanın en iyi korunan ve en sert cezaevine transfer edilen Stroud, burada da araştırmalarını sürdürecek ve her türlü şiddete, baskıya rağmen duruşunu korumayı bilecektir. Bir gün kaldığı hücreye yaralı bir kuş (Rudy) gelir ve onu tedavi eder. Zamanla kuşlar hakkında bilgilenen Stroud, artık bu konuda bir uzman olmuştur. Filmdeki Robert Stroud portresinin gerçek Stroud’un hayli yumuşatılmış versiyonu olduğu biliniyor.

8 Nisan 2015 Çarşamba

Hırsızı Kapıda Yakaladım !

Hep duyduğum ama hiç yaşamadığım hırsızlık olayını bende dün yaşadım..Dün kızımla okuldan döndükten sonra yemeğini yedirip öğlen uykusuna yatırdım.O uyumuşken geceden uykusuz kaldığım için bende uyudum onunla beraber..Saat 15:45 civarlarında kapı çaldı.Bende uykudan kalkmak istemedim ve kapıyı açmadım.Beklediğim kimse yokdu kesin komşulardan birisidir diye önemsemedim uyumaya devam ettim.Birkaç kez zile bastı yine kalkmadım ..Sonrasında kapının açılma sesini duydum ve hemen yataktan fırladım .İçeri giremeden kapıda yakaladım.20_25 yaşlarında ,başı örtülü,temiz giyimli bir kız !Ne yapıyorsun sen dedim ?Kapınız açık kalmış da dedi..O sırada cebine bişey attığını gördüm anladım hemen hırsız olduğunu..Uykulu olduğum için kapınız açık kalmış diyince bir an düşündüm öylemiki acaba diye.Ben birisini soracaktım gibi birşeyler söylemeye başladı ve bunları söylerken gayet soğukkanlı ve gülerek konuşuyordu.Tabii bende biraz gözlemlemek için konuşturdum.Ve bekle polis gelsin ona anlat derdini diyince fırladı merdivenden aşağıya..Yakalayabilirdim çantası takıldı ve merdivenden düştü ama kızım yanımdaydı ve merdivende başka birisi olma ihtimalini düsünerek onu yanlız bırakamadım.Olanca sesimle hırsız var diye bağırabildim sadece..Yan taraftaki komşumuz apartman bahçesinden iki kişinin çıktığını ve birisinin erkek olduğunu söyledi.Bayan olan koşarak uzaklaşmış erkek olan diğer tarafa sakin şekilde gitmiş.Dün bizim burada pazar vardı ve hemen mahallenin başına kuruluyor.Hırsız kız kendini pazara atmış ve haliyle kalabalığa karışıp kayboldu.Polis çağırdım vs.vs. rutin şeyler bunları detaylı yazmayacağım.Ama bu durumdan en çok kızım etkilendi :( ben hırsız var diye bağırıp eve döndüğumde kızım kulaklarını kapamış korku içerisindeydi :(Bütün gün bana teselli vermeye çalıştı o küçük yüreğiyle.."Anne o hırsiz abla değildi o bize çay içmeye gelmişti korkmana gerek yok "gibi şeylerle :(En çok üzüldüğüm nokta kızımın korkması ve odadan odaya geçerken bile koşarak hırsız var demesi :(Ne diyeyim yine verilmiş sadakamiz varmış.Allah beterinden korusun hepimizi..

Size su bile yok!

İspanya’nın 2011 Oscar adayı “Yağmuru Bile” yönetmenlik, Kristof Kolomb ve temel insan hakları mücadelesini bir araya getiriyor.

Film, Berlin Film Festivali’nde Panorama Seyirci ödülüne layık görüldü. İdealist yönetmen Sebastian, Kristof Kolomb ile ilgili bir film çekmek için çırpınmaktadır. Filmin yapımcısı Costa, maliyeti düşürmek için düşük yevmiyelerle figüran çalıştıran açgözlü bir adamdır. En ucuz ve Latin Amerika’da en “yerli” ülke olan Bolivya’daki çekimler sırasında, içme suyunun özelleştirilerek küresel şirketlere devredilmesi nedeniyle ayaklanmalar başlar. Emniyet güçleri direnişçilere karşı acımasız biçimde güç kullanarak isyanı bastırmaya çalışır. Halk en temel hayati madde olan su için savaşmaya başlamıştır.

Bisiklet paylaşımı yükselen bir trend ancak Türkiye’de işe yaramayabilir

Paylaşım ekonomisine yönelik modellerin trend haline geldiği günümüzde herkes mantıklı, ucuz ve doğaya saygılı yöntemleri kullanmaya hazır. Bu noktada ucuz modelin yerine konfor konulabilir. Ancak mantık ve doğaya saygı bu tarz modellerin vazgeçilmezi. Türkiye’de ise paylaşım modelleri bazı noktalarda bariyere takılıyor. Peki bisiklet paylaşım modelleri bu bariyeri aşabilir mi?

Tüm dünyada bisiklet paylaşım modelleri hızlı bir şekilde yükseliyor. Özellikle Avrupa, ABD ve Çin’de 2000′li yılların başında başlayan trend çok dik bir yükseliş eğrisine sahip. Elbette bu paylaşım modelleri birçok yan ürünle farklı girişimlere de fırsat tanıyor. Işık sistemleri, akıllı pedallar, mesafe ölçerler, beslenme çözümleri ve özel çantalar. Ayrıca bisiklet ucuz, doğa dostu ve size kilo verdirebilecek bir yöntem.

Ancak Türkiye’de bisiklet paylaşım modelleri genellikle pek hızlı ilerlemiyor. Bu kültürel bir eksiklik olabilir ancak nesilden nesile alışkanlıkların çok hızlı değiştiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla asıl problem şehirlerin bisiketlerle pek imkan tanımıyor olması gibi görülebilir. Ancak bu da sadece belediyelere bağlanabilecek bir durum da değil. Örneğin İstanbul’u ele alalım; 7 tepeli bir şehirde yaşamak çok fazla yokuş çıkmak anlamına geliyor. Yani birçok bölgede bisiklet yolları yapılsa bile yokuşları çıkmayı isteyecek çok fazla bisiklet sürücüsü olmayabilir. Avrupa’da ve ABD’de birçok şehir çok daha düz coğrafyalara sahip. Dolayısıyla Türkiye’de de bu tarz modellerin asıl hedefi coğrafi açıdan daha uygun şehirler olmalı.

Elbette girişimcilik böyle durumlarda da yeşerebilir. Yani İstanbul’un coğrafyasına uygun bir paylaşım yöntemi de yine girişimcilerin hayal gücünün ürünü olarak ortaya çıkabilir. Böyle bir modelin başarılı olmak için ortaya sürebileceği sebep çok: Türkiye’de yakıt pahalı, araç sayısı çok fazla ve bu sebeple trafik birçok noktada dayanılmaz seviyede, neredeyse tüm otomobiller ithal ve vergisi çok yüksek. Çevre kirliliği ise işin en önemli sosyal sorumluluk yönlerinden biri olabilir.

The post Bisiklet paylaşımı yükselen bir trend ancak Türkiye’de işe yaramayabilir appeared first on Etohum.

7 Nisan 2015 Salı

Adalet peşinde bir kaçak

Andrew Davis imzalı ‘Kaçak' (The Fugitive), katil olmadığını ispat etmeye çalışan bir doktorun yaşadıklarını anlatıyor.

Oscar kazanan ve ayrıca 10 ödülü ve 19 adaylığı olan filmde; saygın bir cerrah olan Doktor Richard Kimble, karısını öldürmekle suçlanınca katil olmadığını ifade etse de mahkemeye çıkarılır ve idam cezasına çarptırılır. Dr. Kimble, infazın gerçekleşeceği hapishaneye nakledilirken kaçmayı başarır, karısını gerçekte kimin, neden öldürdüğünü öğrenmeyi kafasına koyar ama peşinde amansız dedektif Samuel Gerard varken bu, pek kolay olmayacaktır. Tommy Lee Jones'un yardımcı oyuncu rolü ile Oscar kazandığı bu film, 70'lere damgasını vuran ünlü dizinin aynı adla beyazperdeye yansımasıdır.

Facebook artık resmi bir tebligat yöntemi

Facebook üzerinden para göndermek de mümkün

ABD’de bir mahkeme, boşanma belgelerini kocasına bir türlü ulaştıramayan bir kadının talebi üzerine Facebook üzerinden mesaj atmanın resmi bir tebliğ yolu olmasına karar verdi. Böylece boşanma belgelerini Facebook Messenger üzerinden göndermek artık resmi bir yöntem olarak kabul ediliyor.

Sosyal medya günümüzde birçok insan için duygu ve düşüncelerini dile getirmenin yegane yolu. Üstelik artık sıradan vatandaşlar değil, devlet liderleri bile tweet üzerinden açıklama yapıyor ya da atılan tweet’ler üzerine resmi açıklamalar yapma ihtiyacı hissediyor. Ayrıca her olaydan sonra ülkemizde bu mecraların erişime engellenesi de ne kadar güçlü birer iletişim haline geldiğini gösteren bir kanıt değil mi?

ABD’de ise bir mahkeme, Facebook’un resmi bir tebliğ yöntemi olarak kabul etti. Boşanmak istediği eşi 2011 yılından beri bir ev adresine sahip olmadığı ve telefon aramalarına da cevap vermediği için bir türlü davayı ilerletemeyen kadın, son çare olarak Facebook önerisini sunmuş. Manhattan mahkemesi de bu talebe olumlu yanıt vermiş ve boşanma belgelerinin Facebook mesajı olarak gönderilmesini kabul etmiş.

Kadının avukatı haftada bir kez olmak üzere 3 hafta boyunca boşanma belgelerini Facebook üzerinden ilgili adama iletebilecek. Hatta ilk mesajı da göndermiş ancak bir yanıt alamamış. Eğer adam bu mesajlardan birine olumlu yanıt verirse dava ilerleyebilecek.

Elbette bu tüm yazışmalarda Facebook’un kullanılabileceği anlamına gelmiyor. Ancak diğer iletişim yöntemleri işe yaramadığında, özellikle de bu tür davalarda sosyal medyanın kullanıldığına artık sıkça şahit olabiliriz. Bu şaşırtıcı ya da sakıncalı bir durum gibi de durmuyor. Zira birçok ülkede sosyal medyada yaptığınız yorumlar yasalar nezdinde birer söylem olarak kabul edilebiliyor ve gerektiğinde ceza verilebiliyor. Kim bilir, belki de yakında sosyal medya e-imza’ya rakip çözümlerin sahnesi halini alabilir.

Kaynak

The post Facebook artık resmi bir tebligat yöntemi appeared first on Etohum.

Bill Gates’ten Microsoft’un 40. yılı ilham verici bir mektup

Bazı dönemler vardır ki ne kadar özel ve farklı oldukları ancak yıllar sonra anlaşılır. Günümüzde teknoloji ve bilim çok ilerlemiş olsa da Ay’a ilk ayak basıldığı gün duyulan heyecanın yerini başka ne tutabilir? Kişisel bilgisayarın tarihinin yazılmaya başlandığı, Microsoft ve Apple’ın ilk adımlarını attığı günler de yakın tarihin en unutulmaz dönemlerdi.

Şimdilerde o döneme dair anıları okurken IBM, Xerox gibi oyuncular bilgisayar dünyasına hakim olduğunu okuyor belki şaşırıyoruz. Zira Xerox bugün kurumsal yazıcı ürünleriyle tanınırken IBM donanımdan tümüyle elini çekmiş durumda. O dönemde birer startup olan Apple ve Microsoft ise aradan geçen 40 yıla rağmen daha da büyümeye devam ediyor. Elbette bugün yaşadığımız günlerin değerini de ilerleyen yıllarda anlayacağız ama belki de 80′lerin girişimleri ve girişimcileri gibi bir daha olmayacak.

Microsoft’un kurucusu ve uzun yıllar CEO’su olan Bill Gates ise bugün 59 yaşında ve 79 milyar dolardan fazla kişisel servete sahip bir girişimci. Satya Nadella’nın CEO olmasıyla birlikte Microsoft’ta yeniden daha etkin rol almaya başlayan Gates, şirketin 40. yılı için de halen içinde heyecanlı bir girişimci olduğunu ortaya koyan bir mektup yayınlamış.

Mektup aslında Microsoft çalışanlarına özel bir iç mektup olarak yayınlanmış ama birkaç Microsoft çalışanı bunu sosyal medya hesapları üzerinden yayınlandı.

Türkiye’de de Hüsnü Özyeğin gibi ömür boyu başarı örneklerini görmek mümkün. Bu da bize şu mesajı veriyor: bir girişimci için hedefler kısa vadeli ya da maddiyat odaklı olmamalı. Girişimcilik bir yaşam tarzı ve bu ‘zehri’ bir kez alanlar ömür boyu ondan kurtulamıyor.

 

Tomorrow is a special day: Microsoft’s 40th anniversary.

Early on, Paul Allen and I set the goal of a computer on every desk and in every home. It was a bold idea and a lot of people thought we were out of our minds to imagine it was possible. It is amazing to think about how far computing has come since then, and we can all be proud of the role Microsoft played in that revolution.

Today though, I am thinking much more about Microsoft’s future than its past. I believe computing will evolve faster in the next 10 years than it ever has before. We already live in a multi-platform world, and computing will become even more pervasive. We are nearing the point where computers and robots will be able to see, move, and interact naturally, unlocking many new applications and empowering people even more.

Under Satya’s leadership, Microsoft is better positioned than ever to lead these advances. We have the resources to drive and solve tough problems. We are engaged in every facet of modern computing and have the deepest commitment to research in the industry. In my role as technical advisor to Satya, I get to join product reviews and am impressed by the vision and talent I see. The result is evident in products like Cortana, Skype Translator, and HoloLens — and those are just a few of the many innovations that are on the way.

In the coming years, Microsoft has the opportunity to reach even more people and organizations around the world. Technology is still out of reach for many people, because it is complex or expensive, or they simply do not have access. So I hope you will think about what you can do to make the power of technology accessible to everyone, to connect people to each other, and make personal computing available everywhere even as the very notion of what a PC delivers makes its way into all devices.

We have accomplished a lot together during our first 40 years and empowered countless businesses and people to realize their full potential. But what matters most now is what we do next. Thank you for helping make Microsoft a fantastic company now and for decades to come.

 

The post Bill Gates’ten Microsoft’un 40. yılı ilham verici bir mektup appeared first on Etohum.

6 Nisan 2015 Pazartesi

Usta iki hırsız buluşursa

Morgan Freeman ve Antonio Banderas’ı buluşturan Son Oyun (The Code), bu akşam ekrana geliyor.

İki usta isim filmde iki usta hırsızı oynuyor. Keith Ripley hırsızların kurallarına uygun yaşayan usta bir soyguncudur: İşini yap, ortağının arkasını kolla, asla teslim olma ve polisle işbirliği yapma... Ripley’in önceki ortağı bu kurallara uymamış ve bunu hayatı ile ödemiştir. Jack Gabriel ise New York sokaklarında hırsızlığı ustalıkla yapan yakışıklı bir adamdır. Ripley, kendisinin de peşinde olduğu bir mücevher satıcısının Jack tarafından soyuluşuna tanık olur. Artık planladığı asıl büyük soygun için aradığı ortağı bulmuştur. Silahlı korumalar, kilitli kasalar ve parmak izi ile açılan kapılar ardında korunan bu servet ile Ripley, hem eski ortağının Rus mafyasına borçlarını ödeyecek hem de vaftiz kızı Alex’in hayatını kurtaracaktır.

SON OYUN

Orijinal adı: The Code

Yönetmen: Mimi Leder

Oyuncular: Morgan Freeman AntonIo Banderas Tom Hardy

KANALTÜRK 19.50

4 Nisan 2015 Cumartesi

‘Kamp Saati’ Hocaefendi’nin bir gününü anlatıyor

Samanyolu TV, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin gündelik hayatını anlatan bir belgeseli izleyiciyle buluşturuyor.

Sunuculuğunu Şemsettin Efe’nin üstlendiği ‘Kamp Saati’ adlı belgeselde Gülen’in gündelik hayatından kesitler aktarılıyor. Hocaefendi’nin yaşadığı mekanda talebeleriyle yaptığı sohbetler, ibadet hayatı ve Kur’an dersleri ilk defa yayınlanacak. Ekran başındakiler bu özel belgeselde Hocaefendi’yi ziyaret eden akrabaları, dostları ve kampın çevresindeki komşularıyla yapılan röportajları da izleyecek. Fethullah Gülen Hocaefendi, uzun yıllardır ABD’nin Pensilvanya eyaletinde bir vakfa ait kamp yerindeki misafirhanede ikamet ediyor. Gülen’in buradaki hayatı ilk kez ekrana geliyor. Samanyolu TV 23.00

Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Günleri Başlıyor

Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Kulübü, bu yıl Bilişim Günleri EXIT’i 9-12 Nisan’da düzenliyor.

4 günlük maraton içinde, sanal gerçeklik ve Oculus Rift, e-ticaret, hologram teknolojisi, internet haberciliği, müzik teknolojileri, bankacılıkta IT, 3D yazıcılar, sosyal medya ve software craftsmanship Bilişim Fuarı’nın içeriğini oluşturacak.

Intel CEO’su Burak Aydın, Spotify CEO’su Ergül Çivi, Oracle’dan Sedat Zencirci, İnci Sözlük kurucusu Serkan İnci, CodeModeOn’dan Redi Gokaj ve tmob’dan Rudi Dökmecioğlu EXIT’15’e katılacak.

IBM, Microsoft, Yemeksepeti, Sahibinden, AveaLabs ve ODEABank etkinlik katılımcılarını kendi ofislerinde ağırlayacak. Veripark ve tmob da workshop düzenleyecek firmalardan olacak. Monitise ile de “Kampüsü Nasıl Güzelleştirebiliriz?” başlıklı, Boğaziçi Üniversitesi’nin ilk Hackathon’u düzenlenecek.

EXIT’15’e Etohum UNP Programı içinde bulunan kulüplerin yönetim kurulu üyeleri 2’şer üye ile ücretsiz katılabilecekler.Detaylı bilgi almak ve kayıt olmak için compec.boun.edu.tr/exit15 adresini kullanabilirsiniz.

The post Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Günleri Başlıyor appeared first on Etohum.

3 Nisan 2015 Cuma

Sailo, Airbnb’nin deniz araçlarına yönelik versiyonu olabilir

Günümüzde paylaşım ekonomisi modelleri oldukça popüler ve birçok farklı alanda kendini gösteriyor. Yat gibi lüks araçlar ise bu paylaşım modellerine pek uygun değil gibi görünüyor. Ancak ABD’li bir girişim olan Sailo ‘neden olmasın’ demiş ve bir yat kiralama servisi geliştirmiş.

Günümüzde otomobil dünyasında ulaşım modelleri ve teknolojik inovasyonlar hızlı biçimde kendini gösteriyor. Ancak uçaklar ve deniz araçları için bu anlamda hız biraz daha düşük çünkü bunlar çok daha uzmanlık gerektiren, kontrol altındaki alanlar. Yine de bu durum girişimcileri uzak tutmuyor. Bu yıl Etohum 15 girişimlerinden biri olan Sensmarine, marinalara ve yat sahiplerine yönelik güvenlik ve izleme çözümleriyle dikkat çeken proje.

Dünyada da denizcilik alanına yönelen girişimler var. Bunlardan biri de Sailo. 2014′ün sonlarında hayata geçirilen proje, temel olarak Airbnb’nin deniz araçlarına yönelik versiyonu gibi çalışıyor. Yani belirli bir periyot için kullanılmayan yatların başkalarına kiralanması sağlanıyor. Elbette sadece yatlar değil, farklı boyutlardaki teknelerin de kiralanması mümkün. Sistemde şuan 150 civarında tekne bulunuyor.

Sistem bir başka problemi de çözüyor: belli bölgelerde denize açılmak için ya da belli büyüklükteki tekneleri kullanmak için gerekli lisansa sahip kaptanları da Sailo sağlıyor. Sistemdeki teknelerin fiyat skalası için günlük 350 dolar ile 17 bin dolar arasında değişiyor.

Sailo şuan sadece ABD’nin belli sahillerinde aktif durumda. Belki gelecekte Türkiye’nin turistik bölgeleri için de böyle bir girişim görebiliriz. Özellikle Bodrum – Antlaya gibi illerin potansiyeli olabilir.

Kaynak

The post Sailo, Airbnb’nin deniz araçlarına yönelik versiyonu olabilir appeared first on Etohum.

X-Men’in ezeli rekabeti

Marvel Comics’in süper kahraman çizgi romanlarından sinemaya uyarlanan 2011 yapımı filmde tarihin akışındaki dünyayı değiştiren efsanevi olayları konu alıyor.

Mutantlar yer altındayken, kendilerini ve güçlerini, normal insanların gözünde deşifre etmeden önce Charles Xavier ve Erik Lensherr, yani Profesör X ve Magneto, doğaüstü güçlerini tek tek keşfetmeye başlayan iki genç delikanlıydı. Henüz birbirlerine düşman kesilmeden önce, kendileri gibi dışlanan diğer Mutantlarla işbirliği yaparak dünyayı tehdit eden güçleri önlemeye çalışan iki yakın arkadaşın arası fikir ayrılıkları ile açılır. O günden sonra Magneto Kardeşliği ve Profesör X’in X-Men’i arasında devam eden ezeli rekabet nesilden nesle aktarılır.

X-Men: Birinci Sınıf

Yönetmen:

Matthew Vaughn

Oyuncular:

James McAvoy, Michael Fassbender, Kevin Bacon

Kanaltürk 19.50

2 Nisan 2015 Perşembe

Kurşun adres sormaz

Altın Küre ve Oscar ödüllü yönetmen A. Gonzalez Iñ·rritu’nun yönettiği Babil, dört farklı hikâyeyi ele alarak, dünya çapında, insanlığın verdiği yaşam savaşının trajik öyküsünü aktarıyor.

Fas’ın, kırsal arazisine kurulu bir köyde çobanlık yapan iki kardeş, Ahmed ve Yusuf, babalarının yeni aldığı tüfeği denemek için birkaç atış yapar. Tepenin aşağısındaki yoldan geçen yolcu otobüsüne nişan alırlar. Mermi, otobüsün camından içeri girerek, kocası Richard ile seyahat için ABD’den gelen Susan’ın boynuna isabet etmiştir. Nereden geldiği belli olmayan bir kurşunun Susan’ı yaralaması haberi üzerine Fas’ın ABD konsolosluğu devreye girerek tüm dünyada terör saldırısı alarmı verilir. Susan ve Richard, yolculuğa çıkarken çocuklarını evlerinde bakıcıları Amelia’ye bırakmışlardır. Fakat Amelia’nin, Meksika’da oğlunun düğünü vardır ve çocuklara bakacak kimseyi bulamayınca onları da yanına alarak Meksika’ya gider.

Amazon’un IoT yorumu: Evler için hızlı sipariş butonları

e-Ticaret konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Amazon, teknolojik yatırımlarıyla da her zaman dikkat çekiyor. Son dönemde de drone’larla işlemesi planlanan Prime Air projesiyle iyi imaj çalışmasına imza attılar. Amazon Prime Air’ın geleceği uçuş regülasyonları ve pratiklik anlamında ne kadar parlak olur bilinmez. Nitekim proje şimdilik sadece konsept aşamasında. Ancak yeni Dash Button projesi de konsept gibi görünmesine rağmen gerçek ve aktif durumda.

Dün sizlerle IBM’in internet of things konusundaki yatırım planlarını paylaşmıştık. IBM, özellikle bulut ve iş analizleri konusundaki tecrübesini IoT alanına da taşımak istiyor. Böylece büyük şirketler kendi iş süreçlerini geliştirmek için bu hizmetlerden faydalanacağı gibi son kullanıcıya yönelik hizmetler geliştirirken de arka planda IBM’den destek alabilecekler. Bu IBM’in iş alanı ve tecrübesi bakımından doğru bir yaklaşım olabilir. Fakat son kullanıcılara yönelik çözümler geliştirmek zorunda olan e-ticaret devi Amazon, IoT konusunu da bambaşka şekilde ele alıyor.

Amazon, dün yaptığı duyuruyla Dash Button isimli yeni sistemini duyurdu. Bu sistem ilk başta kulağa bir konsept ya da 1 Nisan şakası gibi gelse de gerçek ve kullanıma hazır durumda. Dash Button, her ürün için internete bağlı bir buton sunan yeni nesil bir sipariş sistemi. Sistemin temelinde sık kullandığınız ürünleri hızlıca sipariş etmenizi sağlayan wi-fi destekli bir buton var. Bu butonların her biri bir ürün için özelleştirilmiş ki evinizde ilgili yere yapıştırıldığında size o ürünü hatırlatsın. Akıllı telefon üzerinden her tıklamada gelecek ürün miktarı, ürün çeşidi konusunda düzenleme yapmak mümkün.

Elbette binlerce farklı ürün satan şirket için her ürüne bir buton geliştirmek pek de mümkün değil. Bu sebeple Amazon, geleceğe yönelik bir hamle yaparak platformu geliştiricilere de açmış. Yani bir kahve makinesi üreticisi bu sistemi yeni ürünlerin içerisine entegre ederek kahve miktarı azaldığında otomatik olarak kahve sipariş edecek bir sistem geliştirebilir. Elbette girişimler bu konuda yeni fikirler de ortaya koyabilir ancak Amazon Dash servisi şuan sadece ABD’de aktif olduğu için Türkiye’de bu sistemi kullanmak mantıksız.

Amazon Dash Button, Prime servisine üye olan kullanıcılar için ücretsiz. Şimdilik bir test sürecinde olsa da yakında tüm kullanıcılara açılacak. Amazon’un bu servis ile satışlarını artırmayı hedeflediği şüphesiz ancak bir anlamda ev içi reklam servisi gibi de çalıştığı söylenebilir. Dolayısıyla Dash Button için markalardan da bir pazarlama bütçesi alınıyor olabilir.

The post Amazon’un IoT yorumu: Evler için hızlı sipariş butonları appeared first on Etohum.

1 Nisan 2015 Çarşamba

Crowdfunding 2014 yılında 16 milyar dolara ulaştı

Crowdfunding yani kitle fonlama, Venture Capital ekosisteminin ardından girişimcilere en fazla kaynak yaratan sistemlerden biri. Bir araştırmaya göre 2014 yılında bu yolla 16.2 milyar dolarlık kaynak yaratılmış.

Araştırma şirketi Massolution tarafından açıklanan rakamlara göre 16.2 milyar dolarlık kaynak ile Crowfunding ekosistemi yıl bazında %167 büyümüş. 2013 yılında 6.1 milyar dolar kaynak yaratan ekosistem bu yıl üzerine 10.1 milyar dolar eklemiş.

Araştırma tüm dünyadaki 1250 aktif platformu kapsıyor olsa da beklendiği gibi üst sıralarda Amerikan crowdfunding platformları var. Ancak Kickstarter ilk sırada değil. New York merkezli Kickstarter 2014 yılında 440 milyon dolarlık bir kaynak toplarken SanDiego merkezli GoFundMe 470 milyon dolar toplamış.

2015 yılında da Crowdfunding ekosisteminin 2 kat büyümesi planlanıyor. Beklentiler 34 milyar seviyesinde bir kaynak oluşacağını öngörüyor. Bu yıl büyümeye önemli katkı veren Asya ve Avrupa bölgelerinin de yine hızlı büyümesi bekleniyor.

Raporun tümünü inceleme fırsatımız olmadı ancak Türkiye’de crowdfunding ekosisteminin çok durgun olduğu bir gerçek. Crowdfon gibi örnekler bir süredir aktif ancak projelerin toplayabildiği rakamlar oldukça düşük.

 

The post Crowdfunding 2014 yılında 16 milyar dolara ulaştı appeared first on Etohum.

Gerçek bildiklerimiz ya hiç yaşanmamışsa...

Yaşadığınızı sandığınız şeyler aslında hiç yaşanmamış olsaydı ne yapardınız?

Ya da siz emin olsanız bile birileri tüm anılarınızı yok etmeye çalışıyorsa? 2004 yapımı filmde Telly, mutlu bir evliliği ve sekiz yaşında bir oğlu olan sıradan bir kadındır. Oğlunu bir uçak kazasında kaybetmesi sonucu Telly’nin hayatı nerdeyse kâbusa döner. Bir yandan bir türlü aklından çıkaramadığı oğlunun anılarıyla boğuşurken diğer yandan kocasını kaybetmektedir. Çiftin aralarında oluşmaya başlayan soğuk duvarı yıkıp eski mutlu günlerine dönebilmelerinin tek çaresi vardır, tedavi olmak. Ancak Telly’nin psikiyatristi hiç ummadığı bir şekilde yaklaşır kadına. Psikiyatriste göre zaten asla Sam diye bir oğlu olmamıştır ve bu anıların tümünü kafasında kendisi yaratmaktadır. Şoka uğrayan kadın, oğlunun varlığını ispatlayabilmek için yıllardır biriktirdiği fotoğrafları ve Sam’in eşyalarını arar ama hiçbiri gerçekten yoktur. Telly, delirmemek için tam her şeyi kabullenmek üzereyken kendisi gibi aynı kazada çocuğunu yitirmiş bir babayla Ash’le karşılaşır. İki mağdur el ele verip anılarını geri kazanmak ve çocuklarının varlıklarını ispatlamak zorundadırlar.

Gizemli Parçalar

Yönetmen: Joseph Ruben

Oyuncular: Julianne Moore, DomInIc West, Gary SInIse

Kanaltürk 21.40